Bazen hayatlarımızda beklenmedik olaylar ve belirsizliğin hakim olduğu zamanlar olur. O dönemlere dönüp baktığınızda huzursuz, stresli, belki de duygularınızı yönetemediğinizi görürsünüz. Bu durum çocuklar içinde geçerlidir. Çocuklarınız bilmediği, anlamlandıramadığı bir şey olduğunda verdikleri tepkileri hiç gözlemlediniz mi? Çok basit bir örnekle bakalım: Bir markete gittiniz, çocuğunuz bir sürü çikolata almaya başladı ve siz sadece bir tane alabileceğini söylediniz. O an kafasında birçok soru işareti oluştu: “Neden alamıyorum? Sepette çok fazla şey var, annem ve babam çok fazla şey almışlar. Ben neden alamıyorum? Az önce bir çocuk çok fazla çikolata aldı.” Bu soru işaretlerini artırabiliriz. Bu durumda bir açıklama yapmazsak, bu soru işaretleri her markete gelindiğinde devam edebilir ve az önce bahsettiğimiz stres, huzursuzluk ve hatta öfke patlamaları gibi durumlara yol açabilir. Fakat biz çocuklara bu konuyu yaşlarına uygun net bir şekilde açıklarsak ve sordukları sorulara vereceğimiz cevaplarla o soru işaretlerini ortadan kaldırırsak, markete gelme süreçleri daha sağlıklı hale gelecektir.
Toplumsal olarak baktığımızda ise bu durumun en karmaşık örneğini 6 Şubat 2023 depreminde gördük. Depremi yaşamayan çocuklara bile depremi ve yaşananları nasıl anlatmamız gerektiği üzerine çok fazla konuşuldu.
Günümüze dönecek olursak, 6 Şubat’tan sonra gelişen en büyük toplumsal olayla karşı karşıyayız; halkın sokağa indiği, eylemler yaptığı bir dönemdeyiz. Bu durumu çocuklara nasıl anlatacağız ve kafalarındaki soru işaretlerini nasıl gidereceğiz? Öncelikle eylemin ne olduğunu anlatmalıyız. İnsanlar bazen haksızlığa uğradıkları düşündüklerinde bir araya gelip seslerini duyurmak isterler. Bir araya gelip yürüyüşler yaparlar. Bunu beraber yaparlar çünkü seslerinin duyulmasını isterler. Örnek olarak okulda teneffüslerin çok kısa olduğunu düşünüyorlarsa, bunu hep beraber toplanıp öğretmene söylerler; bu da bir eylem olmuş olur. Toplandıkları zaman bazen yürüyüşler yapabilirler, şarkılar söyleyebilirler, pankartlar tutabilirler; buna eylem denir. “Bunları biraz düşün, hala kafanı karıştıran bir şey varsa, bana sorabilirsin ve o karışıklıkları beraber giderebiliriz” diye sonuna eklemek ve sizinle konuşması için cesaretlendirmek önemlidir. Böyle basit ve net bir açıklama yapabiliriz ve devamında gelecek sorularla beraber kafalarındaki soru işaretlerini netleştirmiş oluruz.
Bizler bu soru işaretlerini gidermezsek neler olabilir? Kaygı ve streslerini arttırabiliriz; sokakta sürekli bağıran bir kalabalık, “Bu ne, kötü bir şeyler mi oluyor?” gibi sorularla baş başa kalabilirler. Anne ve babasının ona neden açıklama yapmadığını düşünebilir ve kendini güvensiz hissedebilir. Bunlarla beraber kendisi senaryolar kurmaya başlayabilir; bu da stres yaşamasına, özgüven kaybına ve öfkeli artışına sebep olabilir.
Karmaşık zihinli çocuklar büyütmeyelim; olayları doğru analiz edebilen, problemleri kendi çözebilen, duygularını yönetebilen bireyler yetiştirmek istiyorsak bugünden soru işaretlerini kaldırmalı, berrak bir zihinle onları geleceğe hazırlamalıyız.

Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunuyum. 2022 yılının ocak ayından itibaren Fethiye’de özel olarak çalışıyorum. Çocuk ve ergen alanında çalışmalar yürütüyorum. Bireysel çalışmalar dışında çocuklar için atölyeler düzenlemekteyim.