Muğla’nın Bodrum ilçesinde Kalyon İnşaat’ın sahibinin damadının olduğu iddia edilen şantiyesi, inşaat yasağı dönemi içinde yapıldığı ve 1. Derece Doğal Sit Alanı içerisinde bulunması nedeniyle iki gazeteci tarafından belgelenirken engellendi. Olaya dair Bodrum Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı ve suç duyurusunda bulunuldu. Bodrum Belediyesi inşaatı mühürlerken Muğla Barosu davaya müdahil olacağını açıkladı.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde Kalyon İnşaat’ın sahibinin damadı Hüseyin Şeherli tarafından yapımı başladığı iddia edilen inşaat çalışmalarını sahada takip etmek için bölgeye giden gazetecilerden Sözcü Gazetesi temsilcisi Yaşar Anter ve Ayhan Karahan, firma çalışanları tarafından engellendi.
Ayrıca bahse konu olan inşaat çalışmaları, 1 Kasım 2025 yılında sona eren inşaat yasağından önce başladı. Aynı zamanda 1. Derece Doğal Sit Alanı içerisinde bulunan alanda gerçekleşen inşaat çalışmasını belgeleyen Anter’in kaydettiği görüntüler de firma çalışanları tarafından silinmeye çalışıldı.
Söz konusu olaya dair 2 Ekim Perşembe günü saat 13:30’da Bodrum Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı ve suç duyurusundan bulunuldu.


Basın açıklamasını okuyan Karahan, şunları söyledi:
“Son dönemde bu bereketli topraklar üzerinde yeni tür bir görgüsüzlük ve zorbalık hasıl oldu ve bu durum adeta virüs gibi sıçrayarak adeta tüm yarımadamıza lekesini düşürüyor.
Gene böylesi bir hikayenin izinin sürerken, bu kez bu zorbalık ve görgüsüzlük çirkin yüzünü doğrudan bize gösterdi. Altından kanalizasyonun, su şebekesi hattının geçtiği asfalt yoldan böylesi bir şikayeti yerinde görmek için giderken, gidemedik. Asfalt yol demir kapı ile kapatılmış.”
Karahan ve Anter, 29 Eylül’de Kalyon İnşaat’ın sahibinin damadına ait olduğu iddia edilen bir şantiyeye giderek oradaki güvenlik görevlisine yetkiliyle görüşmek istediklerini söylemişti.
Bunun üzerine yetkili kişinin kalabalık bir grupla gelerek Karahan’ın ve Anter’in telefon kayıtlarına el koymaya çalıştığı aktarıldı.
“YETKİLİ OLDUĞUNU SÖYLEYEN ŞAHSA, ‘İNŞAATLARDA RUHSAT TABELASI ZORUNLULUĞU VAR. TABELANIZ NEREDE’ DEDİK”
Karahan tarafından yapılan basın açıklamasında, ayrıca şunlar kaydedildi:
“Yetkili olduğunu söyleyen şahsa, ‘İnşaatlarda ruhsat tabelası zorunluluğu var. Tabelanız nerede’ dedik. Tahmin edeceğiniz gibi; ‘Keyfimize kalmış. İster asarız ister saklarız’ yanıtlarını aldık. Yani kısacası bunlar bizlere ait ormanın tahsisini adılar ya; sanıyorlar ki o ormanımızda kendi orman kanunları geçerli.
Gazeteci arkadaşımın görüntü kayıtlarını silmesini istediler. Elbette bunu reddettik. Bu kez arkamızdan aracımızın Bodrum’a dönüş yolunu kütüklerle, kayalarla kapattılar. Yetmedi o kayalar ve kütüklerin önüne de yolu tamamen kapatacak şekilde kamyonetlerini yatay olarak koydular.”
Duble barikat kurduğunu vurgulayan Karahan, “Önümüzde de onların yola yaptıkları demir kapı vardı. Bu demir kapı ile barikat arasındaki dar alanda, yağmurun altında bir saatten fazla bekletildik. Bekletirlerken de gazeteci arkadaşımın cep telefonunu gasp ettiler. Israrlı uğraşımız sonrası cep telefonunu geriye alabildik” dedi.


Olaya ilişkin görüntülerin, Sözcü Gazetesi’nin söz konusu haberinin ve olay mahalli adresi olmayan ormanlık bir alan olduğu için konum bilgisinin delil olarak sunulduğu suç duyurusunda ise şu ifadelere yer verildi:
“Şahsıma yönelik olarak; ‘Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu’ işlenmiştir. TCK 109’da karşılığını bulan bu suçun nitelikli hali ile karşı karşıya kaldım. Ayrıca TCK 109-3’ün kapsadığı üzere bu suç birden fazla kişi ile işlenmiştir. Sedat Akbulut ve çalışanı altı kişinin TCK’da ifadesini bulan söz konusu suçlardan cezalandırılmalarını talep ediyorum.”
Suç duyurusunda ayrıca Anter’in telefonunun gasp edildiği ve söz konusu suçun şikayete bağlı bir suç olmadığı için şüphelinin cezalandırılmasının talep edildiği belirtiliyor.
Bodrum Belediyesi ise söz konusu inşaat çalışmasına dair 2 Ekim tarihli ve saat 11:30’da hazırladığı yapı tatil zaptı belgesinde yürütmeyi durdurma kararı verdi.


“İŞLEMLER KAMU YARARI, ŞEHİRCİLİK İLKELERİ, İMAR MEVZUATI VE PLANLAMA ESASLARINA UYGUN DEĞİL”
Ayrıca Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın davacı olduğu Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde görülen yürütmenin durdurulması davasında ise şu karar verildi:
“İşlemler kamu yararı, şehircilik ilkeleri, imar mevzuatı ve planlama esaslarına uygun değil; uygulanmaya devamı telafisi güç zarar doğurur. Bu nedenle 2577 sayılı İYUK madde 27 uyarınca yürütmenin durdurulmasına (teminat aranmaksızın) oy birliği ile karar verildi.”
Muğla Barosu davaya müdahil olacaklarını ifade etti. Ayrıca Muğla Barosu Bodrum Temsilcisi Onursal Özbek, “Bütün bu uygulamaların takipçisiyiz ve takipçisi olmaya devam edeceğiz. Aynı zamanda gazetecilere yönelik hürriyetten yoksun bırakılma suçu ve gazeteciliğin engellenmesi suçu işlendi. Gazetecilerin ve basın emekçilerinin baro olarak yanındayız” ifadesinde bulundu.
Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Süleyman Akbulut ve Bodrum Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Eren Ayhan, olaya dair kınama mesajı yayınladı. DİKS Devrimci Emekliler Sendikası Bodrum Şube Başkanı İbrahim Yıldırım Uzun da söz konusu olaya dair basın emekçilerinin yanında olduğunu vurguladı.
İNŞAATIN KENDİSİNE AİT OLDUĞU İDDİALARINA HÜSEYİN ŞEHERLİ’DEN YANIT GELDİ
Hüseyin Şeherli, haberde yer verilen basın açıklamasında bahsi geçen inşaatın kendisiyle bir bağlantısı olmadığını belirterek “Söz konusu inşaat alanının bağlı olduğu Yalıköy isimli şirketin, 18 Nisan 2025 tarihi itibarıyla satışı gerçekleşmiş olup, bu tarihten itibaren şirketin yönetimi ve tüm faaliyetleri yeni sahipleri tarafından yürütülmektedir” dedi.
Şeherli’nin açıklamasında ayrıca şunlar kaydedildi:
“Bahsi geçen şantiyedeki uygulamalar, yasal yükümlülükler ya da personel tutumlarıyla ilgili Hüseyin Şeherli’nin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Haberde belirtilen inşaat alanıyla ilgili bilgi eksikliği ve mülkiyet durumuna dair yanlışlık, kamuoyunu yanıltıcı niteliktedir.
İnşaat çalışmalarının Hüseyin Şeherli’ye ait olduğu yönündeki yanlış bilginin düzeltilmesini kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına önemle arz ederiz.”