Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i işkence ederek öldüren Cemal Metin Avcı’ya “haksız tahrik indirimi” ile 23 yıl hapis cezası, diğer sanıklara ise beraat kararının verilmesinin ardından kadınlar Pınar Gültekin için adalet nöbetine başladı. Gündem Fethiye’ye bilgi veren kadınlar, kararı kabul etmediklerini dile getirerek “Bu dava gerçekten adalet yerini bulduğu zaman bitecek. Her pazartesi Sınırsızlık Meyda’nında nöbetteyiz” dedi.
Muğla’da geçtiğimiz pazartesi günü (20 Haziran 2022) Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesinde Pınar Gültekin cinayeti davasının 13’üncü duruşması görüldü. Duruşmada, başsavcının katil Cemal Metin Avcı için “tasarlayarak, canavarca hisle, kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemesine rağmen, mahkeme heyeti Aycı’nın “tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, haksız tahrik altında işlediği için 23 yıl hapis ceza almasına karar vermişti.
Mahkeme, hakkında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “canavarca hisle, eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçuna iştirak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Mertcan Avcı ve cinayete yardım eden diğer sanıkların suç delillerini gizleme suçundan beraatine karar vermişti.
“PINAR İÇİN İSYANDAYIZ, NÖBETTEYİZ”
Karar başta Gültekin’in ailesi ve kadın örgütleri olmak üzere yoğun tepkilere yol açtı. Duruşmanın ardından davayı izleyen kadınlar, kararı kabul etmediklerini belirterek Muğla Adliyesi önünden Sınırsızlık Meydanı’na yürüyerek burada bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasının ardından yeniden bir araya gelen kadınlar “Pınar için isyandayız!” diyerek Pınar Gültekin için adalet nöbetine başladıklarını duyurdu. Nöbet alanında Gündem Fethiye’ye bilgili veren Türkiye İşçi Partili (TİP) Kadınlar adına İstem Akkoyunlu, bu davanın peşinde olduklarını ifade ederek her pazartesi günü saat 19:00 ile 20:00 arasında Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda nöbette olacaklarını söyledi.
Akkoyunlu, “Biz bugün buraya hem ailenin hem de biz kadınlar olarak adalet önünde, adaletin tecelli ettiği bir sahne için burada bulunduk ama biz bugün hep birlikte Muğla Adliye’ni gömüldük. Sadece Pınar değil bugün tüm kadınlar Muğla Adliyesi’ne gömüldü.
Bugün korkunç bir facia yaşandı. Nasıl cinayet işlediğini anlatan ve bunu da sadece anlatmasıyla değil bütün adliyenin bildiği, telefonunu bile öldürdükten sonra dörde parçalayıp, sim kartını dörde parçalayacak kadar ayrıntılara giden bir cinayette, iki önceki duruşmada savcının talebiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis verilen bir kişi sadece 23 yılla bu durumla aklandı. Ailesi beraat etti.” dedi.
“BU KARAR AYNI TOLUMDA YAŞADIĞIMIZ ERKEKLERİ CESARETLENDİRECEK BİR KARAR DEĞİL MİDİR?”
Akkoyunlu, “Bugünden sonra kendimizi nasıl koruyacağız? Bu karar aynı tolumda yaşadığımız erkekleri cesaretlendirecek bir karar değil midir?” diye sorarak yapacaklarını şu şekilde anlattı:
“Bugünden itibaren her pazartesi günü, Muğlalı kadınlar olarak bugün 10 kişi ama belki gelecek pazartesi günü 20 kişi, daha sonra gerekirse 1 kişi, ama biz bunu hep hatırlatmaya devam edeceğiz. Biz buradan 500 metre ilerde gömüldük. Ama biz burada küllerimizden hep beraber Sınırsızlık Meydanı’ndan yeniden doğmayı da biliyoruz. Bu davanın peşindeyiz, bu davanın savunucusuyuz.”
“BUGÜN BÜTÜN TÜRKİYE’NİN GÖZÜNÜN ÖNÜNDE BİR KEZ DAHA HUKUK CİNAYETİ İŞLENDİ”
Muğla Karya Kadın Derneği’nden ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Şahin Güngör ise şunları söyledi: “Bugün bütün Türkiye’nin gözünün önünde bir kez daha hukuk cinayeti işlendi. Çünkü hukuk demek vicdan demektir. Toplumun vicdanı demektir.”
Güngör, verilen kararla genç bir kadının işkence ile katledilmesinin ödüllendirildiğini ifade ederek “Eğer vicdan bu kadar kanatılırsa artık bunsan sonra hiçbir şeklide işlemez. Bu kararla vahşice planlanarak, canavarca hislerle katledilen kadınların yaşamlarının ellerinden alınması bir yana, bundan sonra bu şeklide işlenecek bütün cinayetlerin yolu açıldı. Hukuk adalet demek istemiyorum çünkü bu bir adaletsizlik, hukuk bir suça ortak oldu.
Eğer vicdanlarımızı rahatlatacak bir karar çıkmıyorsa, insanlar hukuka nasıl güvenecekler? O zaman gerçekten siz bir ülkede bütün bunların yaşanmasını en güvenilmesi gereken kamu hizmeti veren kurum olarak yargı, bunu teşvik ediyorsanız o zaman siz bu suça ortak oluyorsunuz demektir” dedi.
“MÜCADELEYİ KADINLAR OLARAK ÖRMEK ZORUNDAYIZ”
Pınar Gültekin İçin Adalet Platformu ve Muğla Kadın Dayanışma ve Danışma Derneği’nden Gülsüm Nazlıoğlu ise, “Bu yeni bir karar değil. Daha öncesinde bu kararı besleyecek birçok karar vardı. Adalet beklemek ne kadar gerekli onu bilmiyorum. Onunla ilgili ciddi şüphelerimiz var artık” dedi.
Nazlıoğlu, mücadeleyi kadınlar olarak yürütmek zorunda olduklarını dile getirerek: “Pınar Gültekin Adalet Platformu oluşturduk, davayı takip etmeye çalıştık. Mücadeleyi kadınlar olarak örmek zorundayız. Kadın kırımı davalarında da kadın avukatlarımızın, özellikle bu davaya hukuki olarak da sahip çıkmaları için gerçekten çağırıyoruz. Erkeklerin bu davaları sürdüremediğini görüyoruz. Çünkü ayrıntıya bakmıyorlar. Bu dava çok netti. 23 yılın çıkması hukuki olarak tuhaf bir şey. Yapılanın hukuki veya vicdani olarak açıklaması olmayan bir şey.”
Artık aidiyet duygumuz kalmadı, adalet duygumuzu zedeledi bu karar. Bundan sonra mücadeleye tabi ki devam edeceğiz. Ne kadar tuhaf bir ülkede yaşıyoruz; hayatlarımızı korumak için, kendimizi korumak için mücadele etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“MUĞLA ADLİYESİ BUGÜN BU DAVAYI SONUÇLANDIRMIŞ OLDUĞUNU DÜŞÜNEBİLİR AMA BİZ KADINLAR OLARAK DİYORUZ Kİ BU DAVA BİTMEDİ”
Pınar Gültekin’in ailesinin de hukuki yollardan karar itirazda bulunacağını dile getiren Akkoyunlu, bu davanın bitmediğini söyledi ve şunları ifade etti: “Muğla Adliyesi bugün bu davayı sonuçlandırmış olduğunu düşünebilir ama biz kadınlar olarak diyoruz ki bu dava bitmedi. Bu dava adalet gerçekten yerini bulduğu zaman bitecek. Bizim bu davamız devam edecek ve biz her pazartesi günü buradayız” dedi.