Kadın Koalisyonu yerel seçimler hakkındaki talep ve beklentilerini açıklayarak, “Yerel seçim takvimi kapsamında, siyasi partilerin her kademesinde kadınların eşit katılımını sağlayın” dedi.
Kadın Koalisyonu, yerel seçimler hakkında talep ve beklentilerini dile getirdikleri bir açıklama yaptı. Yerel seçimlerde, eşit, demokratik ve katılımcı siyasetin gerçekleştirilmesi için alınan önlemler sorularak şu sözlere yer verildi:
“Aday listelerinizde eşit temsili ve eşit katılımı güvence altına aldınız mı?
Adaylarınız toplumsal cinsiyet eşitliğini, kadın haklarını savunuyor mu?
Adaylarınız arasında kadınlara yönelik şiddete, tacize göz yuman var mı?
Siyasi partilerin seçimlerdeki tutumu ve listeleri, sözümüzü, oyumuzu ve nihayetinde yaşadığımız bölgelerin yönetimini belirleyecek!”
“EŞİT TEMSİL VE EŞİT KATILIM ANAYASAL GÜVENCEMİZDİR!”
Anayasa’nın 67. maddesindeki temsilde adalet güvencesinin uygulanması ve kadınlar için fiili eşitliğin sağlanması talep edilen açıklamada, “Eşit temsil ve eşit katılım Anayasal güvencemizdir!” denildi.
Açıklamada, yerel seçimlere kadınların eşit katılımının sağlanması gerektiği vurgulanarak, “Siyasal partiler, eşit katılımı sağlamak için aday listelerinde yüzde 50 / yüzde 50 kadın-erkek eşit temsilini tüm seçim süreci boyunca güvence altına alın!” sözlerine yer verildi.
Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunları’ndaki eşit temsil ve eşit katılıma dair hükümlerin uygulanması istenen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Siyasal hayatta eşit katılım ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için bütün kurumsal mekanizmaları hayata geçirmek, siyasal partilerin sorumluluğundadır”
“ÜYE SAYILARININ BELİRLENMESİNDE EŞİTLİK İLKESİNİ ESAS ALIN!”
Açıklamada, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak adaylık süreçlerinin geliştirilmesi talep edilerek, “Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanunları’nın ilgili hükümlerini uygulayın, üye sayılarının belirlenmesinde eşitlik ilkesini esas alın!” denildi.
Kurulların teşekkülü dahil olmak üzere yerel siyasetin tüm birimlerinde eşit katılım ilkesinin hayata geçirilme gerekildiği vurgulanan açıklamada, “Önümüzdeki günlerde siyasi parti teşkilatlarında ve adaylık süreçlerinde kadına yönelik şiddetin hiçbir türüne geçit vermeyin!” sözlerine yer verildi.
Açıklamada; siyasi partilerin, seçim propagandasında cinsiyetçi dili ve kadınlara yönelik siyasal şiddeti önleyecek tedbirleri hemen alması gerektiği dile getirilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Siyasi partiler, kadınlara yönelik her türlü şiddeti önlemek ve bu amaçla şiddet önleme birimleri, şikâyet mekanizmaları ve itiraz mercileri kurmakla yükümlüdür!”
“KADINA YÖNELİK ŞİDDET VE AYRIMCILIĞI DİSİPLİN SUÇLARI ARASINDA YER VERİN!”
Yerel seçim ve propaganda döneminde disiplin işlemlerinin yürütülmesi, disiplin suçları ve cezalarının tespiti için hızlı ve seri işleyen mekanizmaların eşit katılım temelinde kurulması istenen açıklamada, şu sözler dile getirildi:
“Kadına yönelik ekonomik şiddet de dahil olmak üzere şiddet ve ayrımcılığa disiplin suçları arasında yer verip derhal önleyici ve koruyucu tedbirler alın!”
Açıklamada, kadınların yerel seçimlerde aday olarak varolma mücadelesini sekteye uğratacak her türlü engelin ortadan kaldırılması gerektiği belirtilerek, “Kadınların yerel siyasette var olabilmesi için gerekli güvenli propaganda ortamını sağlayın!” sözlerine yer verildi.
“PROPAGANDA ARAÇLARINDA KADINLARA YER VERİN!”
Kadınların yerel siyasete aktif birer yurttaş, seçmen ve aday olarak güvenle katılabilmeleri için gerekli tüm ekonomik ve sosyal önlemlerin alınması talep edilen açıklamada, “Yerelden sahaya, alandan medyaya kadar propaganda araçlarında kadınlara yer verin!” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada; devletin, kadınlara yönelik siyasal şiddetle her alanda mücadele etmek ve siyasal şiddeti önlemek zorunda olduğu vurgulanarak, “Devlet, seçim güvenliğini sağlamakla yükümlüdür!” denildi.
Kadınlar için seçim güvenliğine özgü gerekli ek tedbirlerin alınması istenen açıklamada, şu sözlere yer verildi:
“Ekonomik, siyasal ve sosyal eşitsizlikleri ortadan kaldırma vaadi, eşit katılım ve eşit temsili gerektirir! Siyasi partilerin, tüzel kişi ve kurumların tüzük ve yönetmelikleri, eşit katılımı güvence altına alacak şekilde hayata geçirilsin!”
“KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM ENGELİNİ KALDIRACAK YOLLAR ORTAYA KOYUN!”
Açıklamada, kadınların siyasal hayata katılımının önündeki siyasi parti içi her türlü engeli ortadan kaldıracak yolların seçim programında ortaya koyulması istendi.
Ayrıca açıklamada, “Devlet siyasal hayata eşit katılımın gereklerini yerine getirebilmek için seçim harcamalarında kullanılmak üzere tüm siyasi partilere ve tüm adaylara toplumsal cinsiyet eşitliği göz önüne alınarak mali yardımda bulunmakla yükümlüdür” denildi.
Açıklamada; devletin, kadınların genel bütçede hakkı olan payı ayırması ve bunu kadınların siyasal hayata eşit katılımı ve temsili için kullanması gerektiği vurgulandı.
Devletin, adaylık sürecinin kadın adaylar için ekonomik şiddet boyutuna vardığı belirtilerek, sosyal devlet ilkesine uygun şekilde hayata geçirmesi zorunluluğu olduğu aktarıldı ve “Sorunların muhatabı olan kadınlar, çözümün de muhatabıdır” ifadeleri kullanıldı.
“KADINLARIN SADECE OYUNA DEĞİL, ADAYLIĞINA DA TALİP OLUN!”
Açıklamada, kadınların sadece oyuna değil, adaylığına da talip olunması istenerek, “Kadınların oylarına talipseniz, sözlerini duymak zorundasınız!” sözlerine yer verildi.
Eşit katılımın sağlanmasına dair önlemlerin hemen şimdi alınması talep edilen açıklamada, “Devlet, kadına yönelik dijital zorbalık ve şiddeti önlemek zorundadır!” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada; kadınların, siyaset yapmasını engelleyecek her türlü yerel ve ulusal engellerin ortadan kaldırılması gerekildiği vurgulanarak, “Anayasa’yı uygulayın ve kadınların oyları kadar, siyasal varlıklarına da talip olun!” denildi.
“EŞİT KATILIMI SÖZLERİNİZDE VE SEÇİM VAATLERİNİZDE GÜVENCE ALTINA ALIN!”
Devletin, seçim sürecinde cinsiyetçi ve ayrımcı dili önlemekle yükümlü olduğu belirtilen açıklamada, şu sözlere yer verildi:
“Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı, etik ve kapsayıcı bir dille siyaset yaparak eşit katılımı önce sözlerinizde ve seçim vaatlerinizde güvence altına alın! Biz kadınlar sözlerinizin takipçisi olacağız!”
Ayrıca açıklamada; “Kadınların, yönetici ve idareci pozisyonlarda olamayacağına dair toplumsal kalıp yargılarla mücadele etmek Devlet’in Anayasa’nın 10. maddesinden kaynaklanan sorumluluğu ve pozitif yükümlülüğüdür!” ifadeleri kullanıldı.
Toplumsal kalıp yargılarla mücadele edilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin her bir yönetim kademesi için hayata geçirilmesi talep edilen açıklamada, “Sadece oylarına talip olduğunuz kadınları değil, oylarınıza talip olan aday kadınları da seçim takviminde dikkate alın!” denildi.