Gündem Fethiye’de yayınlanan Hülya Çetinkaya’nın sunduğu “Toplumsal Cinsiyet” programının ikincisi gerçekleşti. Fethiye Kadın Danışma Dayanışma Derneği’nden (FKDD) Nilüfer Yılmaz’ın katıldığı yayının konusu kadın cinayetleri oldu.
Gündem Fethiye’nin “Toplumsal Cinsiyet” başlıklı canlı yayın serisinin ikincisi 20 Kasım Cumartesi günü saat 12:30’da gerçekleşti. “Kadın Cinayetleri Neden Politiktir?” başlıklı canlı yayının konuğu Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği (FKDD) gönüllüsü Nilüfer Yılmaz oldu.
“KADIN CİNAYETİNİN HAKLI SEBEBİ OLAMAZ”
Yılmaz, 2021 yılında Ekim ayına kadar en az 226 kadın cinayetinin yaşandığını söyledi ve bu cinayetlerde haklı sebepler aranmasının çok yanlış olduğunu ifade etti: “Şiddetin son halkası olan cinayetlerinin hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Olamaz. Sebep bulmaya çalıştığımızda meşrulaştırmış oluruz. Kadınların en temel insan hakkı olan yaşam hakkı ellerinden alınıyor ve bu bir gerekçeye dayandırılıyor. Bu son derece yanlış bir söyle bana göre.”
“KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR”
Yılmaz, kadın cinayetlerinin neden politik olduğunu ise şu şekilde açıkladı: “Cinayetleri sadece katil ve maktul arasında gerçekleşen bir fiil olarak ele alırsak politik yönü perdelenmiş oluyor. Fakat kadın cinayetleri bir iktidar biçimi olması açısından başlı başına politiktir. Çünkü devletin resmi politikaları cinsiyetçi politikalar üzerine kurulmuştur. Çünkü devlet erkektir. Bugün meclisteki kadın temsiliyetine baktığımızda da büyük resmi zaten görmüş oluruz. Sözlü ve yazılı yasaların tamamı erkekler lehinedir. Türkiye’de toplum kadınları ailenin tapulu mali gibi görüyor. Alınabilir, satılabilir, öldürülebilir, değiştirilebilir. Kadınlar sadece kadın oldukları için öldürülüyor. Doğuştan itibaren zaten haya bir sıfır yenik başlıyoruz kadın olarak. “
“MUHAFAZAKAR BİR TOPLUMDA KADINA ŞİDDET NEREDEYSE MEŞRUDUR”
“Kadın cinayetleri politiktir çünkü kadınlar defalarca karakollara başvuru yaptıkları halde, tehdit edildikleri ve şikâyette bulundukları halde hiçbir şekilde güvenlikleri sağlanmadı ve ev içi şiddetin son damlasında hatalarını yitirdiler. Politiktir çünkü git gide muhafazakâr bir toplum haline geldik. Muhafazakâr bir toplum içinde erkek şiddeti neredeyse meşrudur. Çünkü erkeğe itaat etmek istemeyen kadın suçludur. Politiktir çünkü eğitim sitemimizin temeli cinsiyetçiliğe dayanıyor. Politiktir çünkü medya kadına yönelik şiddete karşı herhangi bir çalışma başlatmayan devleti sorgulamak yerine şiddetin ve cinayetin haklı sebeplerini bulmaya çalışıyor. Politiktir çünkü yargı önünde bile erkekler meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Hastaydı, işsizdi, sinirliydi, psikolojisi bozuktu diye.”
“KADINLAR ARTIK HAYIR DEMEYİ BİLİYOR”
Yılmaz, kadınların kendi hayatlarına dair karar almak istemelerinin kadın cinayetlerinin önemli sebeplerinden biri olduğunu söyledi: “Kadınlar artık hayır demeyi biliyorlar. Bu konuda bir bilinç gelişti. Kadın hareketinin çok büyük katkısı var bu konuda. Türkiye’deki kadın hareketiyle birlikte yol alıyoruz birlikte mücadele ediyoruz. Her yıl kurultaylar oluyor. Her yıl daha fazla kadın bizimle birlikte olmaya başladı. Dolayısıyla erkeğe hayır dedikleri için de öldürülüyorlar. Daha önceleri ‘Kocamdır sever de döver de.’ diyebiliyorlardı. İtaat etmem gerekiyor diye düşünebiliyorlardı.”
“Artık kadınlar şiddet yaşadıkları alanın dışına çıkıp destek alabilecekleri mekanizmalara ulaşıyorlar. Buralardan çoğunlukla destek alarak kendi hayatlarına sahip çıkıyorlar. Bu yaptıklarında da erkekler tarafından hazmedilemiyor. ‘Ya benimsin ya toprağın!’ gibi düşüncelerle hayatlarına son veriliyor kadınların. Bu çok acıtıcı incitici ancak dediğim gibi devletin resmi politikalarının değişmesi gerekiyor bu anlamda.”
“BİR ERKEK GECE SOKAĞA ÇIKTI DİYE ÖLDÜRÜLMÜYOR”
“Kadın cinayeti” ve “cinskırım” kavramlarına dair ise Yılmaz, şunları söyledi: “En başta şunu belirtmek gerekiyor; en üstte cinsiyetçi bir sistem ve erkek egemen bir toplum yapısı var. Dolayısıyla cinsiyetçi sistemin yarattığı şiddete kadınlar itaat etmediklerinde öldürülmekle karşı karşıya kalıyorlar. Çünkü bir erkek gece sokağa çıktığı için öldürülmüyor. Bir kadınla yattığı için, giyiminden dolayı, yüksek sesle güldüğü için, sinemaya gittiği için öldürülmüyor. O nedenle de biz kadın cinayeti ve cins kırımı kavramını kullanıyoruz.”
“CEZASIZLIK KADIN CİNAYETLERİNİ TEŞVİK EDİYOR”
Kadın cinayeti suçunun cezasının aslında yeterli olduğunu söyleyen Yılmaz, asıl sorunun cezasızlık olduğunu dile getirdi: “Hep cezaların az olduğundan bahsediliyor. Hayır cezalar yeterli anacak cezasızlık denilen bir sorun var. Ceza verildikten sonra ceza indirimine gidiliyor. İyi hal indirimi gibi. O iyi hal indiriminden yararlanan erkekler de bir süre sonra çıkıp başka bir kadının canını almak üzere sokaklara salınıyor.”
ŞİDDET MAĞDURU KADINLAR NERELERE BAŞVURABİLİR?
Yılmaz, şiddete maruz kalan kadınların polis dışında başvurabilecekleri ya da arayabilecekleri kurumları şu şekilde belirtti: “O ilde veya ilçede mücadele eden derneği arayabilir kadınlar. Bir “Alo Şiddet Hattı” var ama o hatta sadece şiddete maruz kalan kadınları şikayetleri gitmiyor. Aslında sadece şiddet mağduru olan, şiddetten kurtulmak isteyen kadınların başvuru yaptığı bir hat olması gerekiyor ama maalesef yok.
Kadın Destek Uygulaması (KADES) uygulaması var. Kadınlar bu uygulamayı telefonlarına indirebilirler. Ama her kadının da telefonu olmadığını düşünürsek bu da sıkıntılı bir durum. Bunu dışında her ilde ve ilçede Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü var. Bu müdürlüklerde de bir Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM). Buralara başvurulabilirler.”
“KADINLARLA BİRLİKTE GÜÇLENİYORUZ”
Bir dernek olarak kendilerine gelen şiddet başvurularında Fethiye’de kolluk güçleri ile de bireysel düzeyde de olsa ilişkiler kurduklarını söyleyen Yılmaz, kadınlar kendilerini aradığında ellerinden gelen her şeyi birlikte yapamaya çalıştıklarını ifade etti. Yılmaz, “Kadınların başvuru yapabilecekleri yerler gerçekten az ama seslerini duyurabiliyorlar. Artık sosyal medya da son derece güçlü. Yersizlik yurtsuzluk duygusundan kurtulmak için bize başvurduklarında birlikte güçleniyoruz. Hiçbirimiz kadın olmaktan kaynaklı sorunları her yerde yaşıyoruz. Bundan kurtulmak için de mücadeleye devam ediyoruz. Kadınlar yalnız değildir. Kadın kadının kurdu değil yurdudur” dedi.
2 thoughts on “Kadın cinayetleri neden politiktir?”
Comments are closed.