Muğla’nın Ula ilçesinde bulunan Kadın Azmağı Deresi’nin yoğun yağışlar ve taş ocaklarından kaynaklanan sedimentler nedeniyle kahverengiye büründüğü açıklandı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, bu durumun bölgenin biyolojik çeşitliliğini ve doğal güzelliklerini tehdit ettiğini belirtti.
Uluslararası Sakin Kentler Birliği Genel Sekreterliği tarafından “sakin kent” ilan edilen Muğla’nın Ula ilçesine bağlı Akyaka Mahallesi’ndeki Kadın Azmağı Deresi, üç gündür devam eden sağanak yağışlardan sonra turkuazdan kahverengiye dönüştü.
Bin 200 metre uzunluğundaki Gökova Körfezi`ne dökülen dere, birçok hayvan türü ile farklı bitki türlerine de ev sahipliği yapıyor.
Kahverengi suyun, Gökova Mahallesi’nden Gökova Körfezi’ne akan Çaydere Deresi’nden geldiği belirtildi.
Çaydere üzerindeki taş ocaklarının, Sakartepe rampası eteklerindeki dağı tıraşlamasıyla oluşan çamurlu suyun, sağanak yağışlarla önce sazlıklara, ardından azmak ve denize ulaştığı iddia edildi.
“BÖLGENİN DOĞAL GÜZELLİKLERİNİ YİTİRME RİSKİ İLE KARŞI KARŞIYA KALABİLİRİZ”
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, yağışlar sonrası sediment oluştuğunu, sedimentin sürekli olması durumunda bölgenin doğal güzelliklerinin tehlike oluşturabileceğini belirtti.
Kadın Azmağı ve Akyaka’nın doğal güzelliklerinin yanı sıra biyolojik çeşitlilik anlamında da dünyada ve Türkiye’de adından çokça söz edildiğini vurgulayan Özçelik, şu ifadeleri kullandı:
“Kadın Azmağı ve Akyaka, şiddetli yağışlar sonrasında sediment riski altında. Biliyorsunuz birkaç aydan beri bu bölgeye ciddi anlamda bir yağış yağmamıştı. Yağan yağışlarla beraber üst kısımlarda sedimentlerin azmak içerisine taşınmasıyla azmağın tamamen kahverengi rengine büründüğünü görebiliyoruz. Gerek azmak içinde gerekse azmağın uç kısmında denize açılan bölge büyük bir alan içerisinde koyu kahverengiye bürünmüş durumda.”
Özçelik, Uluslararası Uzay ve Havacılık Dairesi’nin (NASA) bölgenin doğal güzelliğini internet sitesinde paylaştığını hatırlatarak, şu anda gelinen noktanın üst havzalardaki taş ocaklarından kaynaklı olduğunu düşündükleri sedimentlerin yağışla beraber bu bölgeye taşınabileceğini belirtti.
Özçelik, sediment yüküyle alakalı şu açıklamayı yaptı:
“Tabii buradaki canlı hayatı, ayrıca biyolojik çeşitlilik çok büyük bir öneme sahip. Bunların korunması anlamında buraya gelecek sediment yükünün takip edilmesi lazım. Bu sediment yükünün sürekli olması durumunda bu bölgenin doğal güzelliklerini yitirme riski ile karşı karşıya kalabiliriz.“