Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı İztuzu Sahili’ndeki 770 yuvadan çıkan yaklaşık 30 bin yavru deniz kaplumbağasının, denize ulaştığı açıklandı.
Muğla’nın Ortaca ilçesindeki İztuzu Sahili’nde 2025 yılında 770 yuvadan çıkan yaklaşık 30 bin yavru deniz kaplumbağasının, Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) tarafından yapılan çalışmalar sonucunda denize ulaştığı açıklandı.
DEKAMER’in sosyal medyadan yayımladığı açıklamada, yaklaşık 45 ila 60 gün süren kuluçka döneminde, her bir yumurtanın içindeki yavru deniz kaplumbağasının yavaşça geliştiğine dikkat çekildi.
Kumun sıcaklığının ise yalnızca yavru deniz kaplumbağasının gelişimi değil, yavrunun cinsiyetini de belirlediği ve daha sıcak kumlarda dişiler, daha serin kumlarda erkeklerin dünyaya geldiği belirtildi.
“SERİNLEYEN KUMLAR ONLARA KOLAYLIK SAĞLAR VE KARANLIK, DOĞAL BİR KORUYUCUDUR”
Deniz kaplumbağalarının toplu çıkışının, ilk hayatta kalma stratejileri olduğunun altının çizildiği açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Yüzeye tırmanan yavrular, birlikte yol aldıkça kumu deler. Normalde bu mucizevi çıkış geceleri gerçekleşir; çünkü serinleyen kumlar onlara kolaylık sağlar ve karanlık, doğal bir koruyucudur. Ancak bazen sabahın ilk ışıklarıyla, güneşin kumları ısıtmasından önce de yuvadan çıkan yavrulara rastlanır.”
Yavru deniz kaplumbağalarının, kuru kumun üzerinde ilerlemesinin kolay olmadığının belirtildiği açıklamada, şunlara dikkat çekildi:
“Bu yürüyüş, sadece bir zorluk değil; aynı zamanda yaşam için bir gerekliliktir. Göbek bağlarındaki kan ve yumurta sarısı kalıntılarının temizlenmesini sağlar. Böylece denize girdiklerinde avcıların dikkatini çekecek kokular en aza iner. Ayrıca bu yolculuk sırasında kasları güçlenir, akciğerleri tam kapasiteyle çalışmaya başlar.”
“DENİZDEN YANSIYAN IŞIK, DALGA SESLERİ VE TİTREŞİMLERİ, DÜNYA’NIN MANYETİK ALANI ONLARIN PUSULASIDIR”
Yürüyüş sırasında yavru deniz kaplumbağalarının doğdukları kumsalı öğrendiklerinin ifade edildiği açıklamada, “Kumsalın manyetik alanı, kokusu ve kimyasal yapısı hafızalarına kazınır. İşte bu nedenle, yavruları doğrudan denize bırakmak yerine kendi yürüyüşlerini tamamlamalarına izin vermek büyük önem taşır” denildi.
Açıklamada, yavru deniz kaplumbağalarının denize doğru yönlerini nasıl buldukları ise şu şekilde belirtildi:
“Denizden yansıyan ışık, dalga sesleri ve titreşimleri, Dünya’nın manyetik alanı onların pusulasıdır. Bu içgüdüsel yön bulma yeteneği sayesinde yıllar sonra dişi kaplumbağalar aynı sahile, kendi yumurtalarını bırakmak için geri dönerler.”