İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, Türkiye’de su kaynaklarının azaldığına ve arıtma altyapısının yetersizliğine ilişkin TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) Başkanlığı’na, iki ayrı bakanın yanıtlanması istemiyle soru önergesi ve araştırma önergesi sundu.
İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, Türkiye’deki su sorununa ilişkin TBMM Başkanlığı’na; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi ve Meclis Araştırma önergesi verdi.
Gerekçelerinde, Türkiye’nin coğrafi konumu ve iklim koşulları itibarıyla su kaynaklarının sınırlı olduğu bir yapıya sahip olduğuna dikkat çeken Ergun, şu ifadeleri kullandı:
“2025 yılı verilerine göre, kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı yaklaşık bin 330 metreküp seviyesine gerilemiş olup, bu durum Türkiye’yi ‘su stresi yaşayan ülkeler’ kategorisine taşımıştır. Birleşmiş Milletler raporlarına göre, 2030 yılına kadar bu değerin bin metreküpün altına düşmesiyle birlikte ‘su fakiri ülke’ statüsüne girme riski bulunmaktadır.”
Son iki yılda, diğer yıllara kıyasla yüzde 26 altında gerçekleşen yağışlar sebebiyle Türkiye’nin son 52 yılın en yüksek seviyesinde kuraklık yaşadığını belirten Ergun, şunları aktardı:
“Bu durum tarımsal verim kaybına, baraj doluluk oranlarının yüzde 5’in altına düşmesine ve zorunlu su kesintilerine yol açmıştır. Büyük şehirlerde yaşanan su kesintileri vatandaşlarımızı doğrudan etkilerken, tarım sektöründe ve bitkisel üretimde ciddi azalmalar ortaya çıkmaktadır. Bu tablo karşısında su arıtma tesisleri hayati öneme sahiptir.”


“ATIK SU ARITMA TESİSİ, ALTI İLDE HÂLEN İNŞAAT VEYA PROJE AŞAMASINDADIR”
Ham suyun içilebilir hale getirilmesinin, atık suların çevreye zarar vermeden deşarjının ve yeniden kullanım imkânının arıtma tesisleri sayesinde mümkün olduğunun altını çizen Ergun, “İleri biyolojik arıtma yöntemleri ekosistem krizlerini önleyebilmekte, ozon ve membran teknolojileri ise içme suyundaki kirliliği yüzde 99’a kadar azaltabilmektedir” ifadelerini kullandı.
Ergun, 2025 yılı itibarıyla mevcut tesislerin yetersiz olduğunu belirttiği gerekçesinde, şu ifadelere yer verdi:
“Atık su arıtma tesisi sayısı bin 213’e ulaşmış olsa da ülke nüfusunun yalnızca yüzde 90,6’sına hizmet vermekte; altı ilde hâlen inşaat veya proje aşamasındadır.
İçme ve kullanma suyu arıtma tesisleri için belirlenen hedefe yaklaşılmış olmakla birlikte, kayıp-kaçak oranları yüzde 25-36 arasında seyretmekte; yeniden kullanım oranı yüzde 5,3 düzeyinde kalmaktadır. 2028 hedefi olan yüzde 11’e ulaşmak için ise acil yatırımlar gerekmektedir.”
“BU SORUNLAR, 2050 YILINA KADAR ÜLKEMİZİN SU FAKİRİ OLMA İHTİMALİNİ CİDDİ ŞEKİLDE ARTIRMAKTADIR”
Bu yıl yaşanan kuraklık sebebiyle baraj doluluk oranlarının yüzde 5’in altına düştüğüne ve tesislerin verimliliğinin yüzde 15-20 azaldığına dikkat çeken Ergun, “Yeniden kullanım potansiyeli yıllık 287 milyon metreküp olmasına rağmen yalnızca yüzde 5’i değerlendirilmektedir” ifadelerini kullandı.
Kuraklık dönemlerinde ise bu oranın yüzde 20’ye çıkarılamaması hâlinde tarım ve sanayinin su krizi ile karşılaşacağının altını çizen Ergun, şunları aktardı:
“Avrupa Birliği uyum süreçlerinin yavaş ilerlemesi, yaptırımların uygulanmaması ve denetimlerin yetersizliği; iklim değişikliği yönetim planlarının tamamlanmamış, sulak alanlarının ise yüzde 50’sinin yok olmuş olması tabloyu daha da ağırlaştırmaktadır. Bu sorunlar, 2050 yılına kadar ülkemizin su fakiri olma ihtimalini ciddi şekilde artırmaktadır.”
“HEM ÇEVRE KİRLİLİĞİNİ ARTIRMAKTA HEM DE HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDEN SONUÇLAR DOĞURMAKTADIR”
Ergun, araştırma önergesinde; “Yıllar içerisinde artan nüfus, yoğun bir şekilde gerçekleşen iç göç hareketleri, plansız kentleşme ve sanayileşme; mevcut altyapı sistemleri üzerinde büyük bir baskı oluşturmakta, özellikle atık su arıtma tesisleri açısından ciddi yetersizliklere yol açmaktadır” ifadelerini kullandı.
Belediyelerin büyük çoğunluğunda arıtma tesislerinin ya hiç bulunmadığını ya da kapasite ve teknoloji bakımından ihtiyacı karşılamadığının belirtildiği önergede, şunların altı çizildi:
“İşletme ve bakım eksikliği, yüksek maliyet ve finansman sorunları, kapasite ve teknoloji yetersizliği arıtma tesisi yetersizliğinin temel sebepleri arasında gösterilmektedir. Bu durum, hem çevre kirliliğini artırmakta hem de halk sağlığını tehdit eden sonuçlar doğurmaktadır.”
Ergun, bu nedenlerle arıtma tesisi yetersizliğinin sebeplerinin ve sonuçlarının bütüncül bir yaklaşımla araştırılması, mevcut durumun tespit edilmesi, çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve sürdürülebilir bir çevre politikası çerçevesinde atılacak adımların belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması önergesi sundu.


“SUYUN VERİMLİ KULLANIMI HAYATİ ÖNEM TAŞIMAKTADIR”
Bakan Murat Kurum ile Bakan İbrahim Yumaklı tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinin gerekçelerinde; içme ve kullanma suyu sistemlerinin kayıp-kaçak oranlarının dünya ortalaması yüzde 10-15 civarındayken Türkiye’deki bazı şehirlerde bu oranın yüzde 50’lere kadar çıkabildiğine dikkat çeken Ergun, şu ifadeleri kullandı:
“Bu durum hem su kaynaklarımızın hızla tükenmesine, hem de belediyelerin ve vatandaşların ekonomik olarak büyük zarara uğramasına yol açmaktadır. İklim değişikliğinin derinleştiği, kuraklığın birçok bölgemizi tehdit ettiği bir dönemde suyun verimli kullanımı hayati önem taşımaktadır.”
Ergun, Bakan Kurum ve Bakan Yumaklı’nın yanıtlaması talebiyle şu soruları yöneltti:
Bakanlığınızın verilerine göre, Türkiye genelinde içme suyu şebekelerindeki kayıp- kaçak oranı nedir?
Bu oran iller bazında ne seviyededir? En yüksek ve en düşük kayıp-kaçak oranına sahip iller hangileridir?
Kayıp-kaçak oranlarının 2023 yılı itibarıyla %30seviyesine düşürülmesi hedeflenmişti. Bu hedefe ulaşılmış mıdır? Ulaşılamadıysa nedenleri nelerdir?
Belediyelerin kayıp-kaçak oranlarını azaltmaları için Bakanlığınızca sağlanan teknik ve mali destekler nelerdir?
2025 yılı sonuna kadar kayıp-kaçak oranlarının dünya ortalamasına çekilmesi yönünde Bakanlığınızın somut bir eylem planı bulunmakta mıdır?
Su yönetiminde kayıp-kaçak oranlarını düşürmek üzere özel sektör, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapılmakta mıdır?
Suyun verimli kullanımı için vatandaşları bilinçlendirmeye yönelik Bakanlığınız tarafından yürütülen ulusal kampanyalar var mıdır?

