İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, Muğla’nın sahillerinin MUÇEV aracılığıyla işgal edildiğini ve yurttaşların yüksek ücretler nedeniyle sahilleri kullanamadığını belirtti.
İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, 14 Aralık’ta Türkiye Büyük Millet Meclisin’de (TBMM) Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2025 bütçe görüşmelerinde, Muğla turizminin sorunlarıyla ilgili konuşma yaptı.
Ergun, Muğla’ya Hizmet Vakfı ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı ortaklığı ile kurulan MUÇEV aracılığıyla, Muğla’nın sahillerinin işgal edilmiş durumda olduğunu ifade etti.
“KAMU YARARI AÇISINDAN DENETİMLERİN ARTIRILMASI GEREKMEKTEDİR”
Sahil ve plajlarda hizmet kalitesinin çok düşük olduğunu vurgulayan Ergun, sahil ve plajlara giriş ve kullanım ücretlerinin orantısız şekilde yüksek olduğunu belirtti. Bu sebeplerden dolayı bölgedeki yurttaşların dahi sahil ve plajları kullanmaz hale geldiğini açıkladı.
Ergun, Muğla’nın sahillerinin problemleri ile ilgili şu sözleri söyledi:
“İktidarın rant ve talan politikalarına bir an önce son vermesi, Muğla’nın hayati problemlerinin çözülmesi ve kamu yararı açısından denetimlerin artırılması gerekmektedir.”
Ergun yaptığı konuşmada, Muğla’nın doğal ve tarihî değerlerinin rant ve talan politikalarıyla tehdit edildiğini, bu durumun iktidarın onayı ve teşvikiyle gerçekleştiğini belirterek, bölgenin korunması gerektiğini vurguladı.
“MUĞLA’DAKİ YANGINLAR AKILLI YANGINLARDIR”
Ergun, Muğla’da sahil şeritleri ve tarım arazilerinin kontrolsüz imara açıldığını, orman yangınlarının ise kasıtlı olarak yapıldığını şu sözlerle ifade etti:
“Muğla’daki yangınlar akıllı yangınlardır; ne kadar yanması gerekiyor ise o kadar yanan yani bir otel veya bir tatil köyü ne kadar alana sığıyor ise, sığacak ise o kadar yanan ama ondan bir metre fazla yanmayan, değil mi Sayın Bakanım? Mesela, Pina Yarımadası, değil mi? 2007’de ne kadar otel sığması gerekiyor ise o kadar yandı. ‘Ağaçlandırılacak’ denildi ama ne ağaçlandırıldı… Dört tane otel sığdı. Şimdi bu, geçen yıllarda tekrar yandı. O otellerin ilavesi yapılıyor şu anda. Siz de görüyorsunuz, biliyorsunuz.”
Muğla’nın altyapı sorunu ile ilgili konuşan Ergun, hızlı göç ve artan yapılaşma nedeniyle Muğla’nın altyapı sorunlarının yerel yönetimlerin kapasitesini aştığını belirterek, Bakanlığın diğer kurumlarla iş birliği yaparak bu sorunların çözümünde inisiyatif alması gerektiğini vurguladı.
Ergun, turizm sezonunda yaşanan su kesintilerinin hayatı felç ettiğini belirterek, su kaynaklarının verimli kullanımı ve atık yönetimi için acil projelerin hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
“FETHİYE TURİZMİNE BÜYÜK DARBE VURAN FETHİYE KÖRFEZİ’NDEKİ KİRLİLİK DEVAM ETMEKTEDİR”
Metin Ergun, Muğla’daki kanalizasyon, arıtma ve trafik sorunlarının turizme olumsuz etkilerini vurgulayarak, şu sözleri söyledi:
“Fethiye turizmine büyük darbe vuran Fethiye Körfezi’ndeki kirlilik devam etmektedir. Deniz araçlarından bırakılan yağ ve sintine atıkları ile evsel atıklar denizlerimiz ve koylarımızı kirletmektedir. Bunun yanı sıra yolların bozuk ve yetersiz olmasından kaynaklanan trafik sorunları da her geçen gün artmaktadır. Bu altyapı eksiklikleri, hem yerel halkın hem de turistlerin yaşam kalitesini düşürmektedir.”
Altyapı sorunlarıyla ilgili Ergun; “Muğla’nın eşsiz coğrafyasının korunabilmesi için acilen altyapı projeleri geliştirilmelidir; aksi takdirde, Muğla turizmini büyütmeye çalışmak fayda değil tam aksine zarar verecektir” dedi.
“TÜRK TURİZMİ HEM VATANDAŞLARIMIZ HEM DE YABANCI TURİSTLER AÇISINDAN BİR PAHALILIK ALGISIYLA KARŞI KARŞIYADIR”
Ergun, Muğla’nın yaz turizmine bağımlılığının, kent ekonomisini kırılgan hale getirdiğini belirterek, dört mevsim turizmini destekleyecek alternatif modellerin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Türk turizminin yüksek maliyetler nedeniyle zorluklar yaşadığını belirterek, “Türk turizmi hem vatandaşlarımız hem de yabancı turistler açısından bir pahalılık algısıyla karşı karşıyadır” dedi.
Yerli turistlerin Yunanistan’a yöneldiğini belirterek, döviz kurları ve girdi maliyetlerine karşı acil önlemler alınması gerektiğini vurgulayan Ergun, döviz kurlarındaki dengesizlikler ve artan girdi maliyetleri konusunda Maliye Bakanlığı’yla birlikte acil adımlar atılması gerektiğine işaret etti.
Son olarak, turizm işletmelerinden alınan vergilerin düşürülmesi, yerel yönetimler için fon oluşturulması ve sektördeki eleman ihtiyacına yönelik desteklerin artırılması gerektiğini ifade etti.