İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında “Marmaris Kızılbük Resort Otel ve Devremülk” projesi hakkında konuşarak, “Milletimiz adına hesap soracağız” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener konuşmasında, Sinpaş GYO tarafından “Marmaris Kızılbük Resort Otel ve Devremülk” projesi hakkında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a ve Muğla Valiliği’ne soru yönelterek; “’ÇED raporu gerekli değildir’ kararını hangi çıkara, hangi amaca ve hangi beklentiye göre verdiniz?” dedi.
Akşener, seçimleri işaret ederek; yetkiyi alınca ilgililerden hesap soracaklarını dile getirdi.
“’ÇEVRECİLİĞİN DESTANINI YAZDIK’ DİYE ÖVÜNENLER, ADETA BİZLERE YAŞANABİLİR BİR ÇEVRE BIRAKMAMAK İÇİN ÇALIŞIYOR”
Akşener, ekolojik olarak her gün ayrı bir yara açıldığını ifade ederek, “Vatanı sevmek; toprağını, ağacını, suyunu ve mahsulünü de sevmektir. Doğayı korumak, kollamak ve gözetmek; aslında vatanı savunmaktır. Suyun kirlenmesine, ağacın kesilmesine, toprağın yok edilmesine karşı çıkmak; bugününü, yarınını ve geleceğini korumaktır. Ama maalesef, iktidar mensupları, bu bilinçten tamamen uzak zihniyetleri ve eylemleriyle, bizleri, her gün yeni bir cephede savaşmaya zorluyor. ‘Çevreciliğin destanını yazdık’ diye övünenler, adeta bizlere yaşanabilir bir çevre bırakmamak için çalışıyor. Döktüğü betonun yanına, peyzaj olarak üç beş fidan dikmeyi, çevrecilik zanneden, betonarme çapsızlık, bizlerin gönlünde, her gün yeni bir yara açıyor” dedi.
“KIZILBÜK KOYU’NDA; BÜYÜK BİR TALAN, BİR DOĞA KATLİAMI YAPILIYOR”
Muğla’nın Marmaris ilçesinde yapımına devam edilen “Marmaris Kızılbük Resort Otel ve Devremülk” projesine değinen Akşener, “Mekan değişiyor, zaman değişiyor ama cennet doğamıza edilen ihanet değişmiyor. Nitekim bugün de, sistematik bir ihanet zincirinin, son halkasına şahitlik ediyoruz. Marmaris Millî Parkı içerisinde bulunan, Kızılbük Koyu’nda, büyük bir talan, bir doğa katliamı yapılıyor. Rantiyeler yine iş başında… Yine bir otel, yine bir inşaat projesi uğruna, ormanlarımız, nefesimiz, canımız kesiliyor” ifadelerine yer verdi.
“HANGİ ÇIKARA, HANGİ AMACA VE HANGİ BEKLENTİYE GÖRE VERDİNİZ?”
Akşener; Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı ve Muğla Valiliği’ne ‘ÇED raporu gerekli değildir’ kararı ile ilgili sorular yöneltti:
“Buradan, kağıt üzerinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı olarak geçen, gerçekte ise, çevremizin, şehirlerimizin ve iklimimizin tarumarına sessiz kalıp, yol veren, Murat Kurum’a ve Muğla Valiliğine sormak istiyorum: ‘ÇED raporu gerekli değildir’ kararını hangi çıkara, hangi amaca ve hangi beklentiye göre verdiniz? Milletimizin gözünün içine baka baka, patlatılan dinamitlerle, millî parkımızın, ağaçlarımızın ve endemik bitkilerimizin yok oluşuna, neyin karşılığında göz yumuyorsunuz?”
“HER BİR KARIŞ TOPRAĞIN, KOPARTILAN HER BİR ÇİÇEĞİN, AĞACIN HESABINI SORACAĞIZ”
Akşener, doğayı talan edenlerden hesap soracaklarını vurgulayarak, “’Kimse görmez, ne de olsa basın bizde; Kimse duymaz, ne de olsa sansür bizde; kimse bilmez, ne de olsa yargı bizde’ diyerek hareket edince, yapılanlara göz yumacağımızı mı sanıyorsunuz? Eğer Muğla’mızı sahipsiz, Millî Parklarımızı da kimsesiz zannediyorsanız; çok yanılıyorsunuz! Millete inat, patrona itaat anlayışınızla, devrinizin daim olacağını sanıyorsanız; çok yanılıyorsunuz! Adı, Yap-İşlet-Devret, özü, ‘Yak-Yağmala-Yok et’ projeleriniz, yanınıza kalır diye düşünüyorsanız; çok yanılıyorsunuz! Çünkü artık İYİ Parti var. Milletimizin çalınan ve yağmalanan her bir karış toprağının, kopartılan her bir çiçeğinin, ağacının hesabını soracağız! Talana yol verenden de, altına imza atandan da, çanta taşıyandan da, hesap soracağız. İhaleyi alandan da, şantiye kurandan da, ranttan beslenip semirenden de, hesap soracağız. Şimdiden tüm ilgilileri uyarıyorum. Herkes ayağını denk alsın. Bunun şakası yok” diye konuştu.
“BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”
Akşener, seçime işaret ederek şu ifadelere yer verdi:
“O sandık, elbet milletimizin önüne gelecek. Biz de milletimizden yetkiyi alınca, göz göre göre bu ihanete paydaş olanlardan, milletimiz adına hesap soracağız. Yargıyla soracağız, Danıştay’la soracağız, Sayıştay’la soracağız! Ve ne olursa olsun; bu işin peşini bırakmayacağız!”