Bu siteye girerek Gizlilik İlkeleri ve Kullanım Şartlarını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
Onayla
Gündem FethiyeGündem FethiyeGündem Fethiye
  • Gündem
  • Politika
  • Toplumsal Cinsiyet
  • Ekoloji
  • Yaşam
  • Kültür&Sanat
  • Spor
  • Özel Haberler
  • Resmi İlan
Okunuyor İnsanlık Halleri – 5
Paylaş
Font ResizerAa
Gündem FethiyeGündem Fethiye
Font ResizerAa
  • Gündem
  • Politika
  • Toplumsal Cinsiyet
  • Ekoloji
  • Yaşam
  • Kültür&Sanat
  • Spor
  • Özel Haberler
  • Resmi İlan
Arama
  • Gündem
  • Politika
  • Toplumsal Cinsiyet
  • Ekoloji
  • Yaşam
  • Kültür&Sanat
  • Spor
  • Özel Haberler
  • Resmi İlan
Takip edin
© 2022 Foxiz News Network. Ruby Design Company. All Rights Reserved.
Köşe Yazısı

İnsanlık Halleri – 5

Son Güncelleme: 29 Mart 2024 15:48
Editör/Yazar:Mustafa Tuncaelli
29 Mart 2024 15:48
Paylaş
Paylaş

Ölüm bilinci

Bir süre başka işlerle ilgilenmek zorunda olduğum için İNSANLIK HALLERİ yazılarına ara vermek zorunda kaldım. Bir de araya sağlık sorunları eklenince bu süre oldukça uzadı.

7 Mart’ta sağ kasığımdan ameliyat oldum. 2013 yılında sağ bacağıma giden atar damarda anevrizma olduğu için ameliyat olmuş, oraya stent takılmıştı. 2024 yılında yani 11 yıl sonra kontrol için baktırdığımda aynı yerde yeni bir anevrizma tespit edildi. Bu anevrizma nedir, neyin nesidir, neden tekrar oldu diye araştırılırken sağ bacağıma giden atar damarın tıkanmış olduğu görüldü. Ardından ameliyat ve yaklaşık 25 cm uzunluğunda bir yapay damar takılarak tıkanıklık giderildi.

Anevrizma, atar damarın bir nedenle zayıflayıp, baloncuk oluşturması. Bu oluşan baloncuk belli bir büyüklüğe ulaştığında patlama riski artıyor ve patladığında ciddi hayati risk taşıyor.

İkidir direkten dönüyorum yani.

Hepimiz bir gün öleceğiz, ama erken ama geç.

Bazen ölümlü canlılar olduğumuzu unutuyoruz.

Her gün yeni canlar dünyaya gelirken, yine her gün birçok canımızı kaybediyoruz.

Dünyaya gelenlere seviniyor, kaybettiklerimize üzülüyoruz.

Sonra yine hiç ölmeyecek, sonsuza kadar yaşayacakmış gibi yaşamaya devam.

Kaygılar, üzüntüler, takıntılar, kızgınlıklar, öfkeler, hırslar yine bizi ele geçiriyor.

Yaşarken kendi hayatımızı da başkalarının hayatını da zehir edebiliyoruz.

Ölüm bilinci, bu dünyanın geçiciliğinin farkına varmak ve yaşarken her anın değerini bilmek demek.

Har vurup, harman savurmak değil, yaşadığımız her anı akıllıca, coşku içinde, değerini bilerek yaşamak demek.

Kaygılardan, üzüntülerden, takıntılardan, kızgınlıklardan, öfkelerden, dizginlenemeyen hırslardan uzak durmak demek.

***

Cennet de cehennem de bu dünyada ve hepsi bizim eserimiz.

Nerede yaşayacağımızı seçebiliriz.

Bunun varlıkla yoklukla doğrudan bir ilgisi yok.

Bunun bilinçle bir ilgisi var.

***

Sen ben kavgalarından, takıntılardan, bizi esir alan öfke, kızgınlık, endişe gibi bizi felç eden duygulardan kurtulup, gözlemleyen bilincimizin o dingin alanından kendimize ve hayatımıza baktığımızda yaratıcı potansiyelimizi nasıl kullanacağımızı, neyi nasıl yapmamız gerektiğini daha iyi görebiliriz.

Yer yüzeyini etkileyen ve atmosferde oluşan bütün hava olayları bizim de içinde yaşadığımız Troposfer tabakasında meydana gelmektedir.

Uçaklar bu tabakanın hemen üzerindeki katmanda Strotosfer’de uçarlar.

Uçakların kötü hava şartlarında bile sakin sakin uçabilmelerinin sebebi budur

Bizler de kendimizi gözlemleyen bilincimizin yardımıyla kendi içimizdeki o huzurlu katmana çıkmayı başarabilmeliyiz.

Eğer o katmandan hayata bakmayı becerebilirsek, dünyayı çok farklı bir şekilde deneyimleyebileceğimize inanıyorum.

***

Dünyada adaletsizlik yok mu, var.

Zengin ve fakir yok mu, var.

Savaşlar, eziyetler, katliamlar yok mu, var.

Bütün insanlar eşit haklara sahip mi, hayır.

O zaman dediğimi nasıl yapacağız?

Kısıtlı imkanlarla yaşamak, ayakta kalmak için mücadele ederken, bahsettiğin zihinsel o huzurlu ortama nasıl geçeceğiz?

***

Öncelikle dünyadaki tüm bu adaletsizliklerin hepsinde kendimiz de dahil olmak üzere herkesin katkısı olduğunu bilmemiz gerek.

Savaşlar, hepimizi dahil edilerek yapılıyor.

Egemenlerin menfaati savaştan yanaysa, yarın hemen bizleri güdüleyerek savaşa sokabilirler.

Eziyetler, bir kısmımız tarafından onaylandığı, bir kısmımız tarafından görmezden gelindiği için yapılmaya devam ediyor.

Kadınlarımız her gün ya eşleri ya da en yakınları tarafından katledilmeye devam ediyor.

Egemenler, kendi yaptıkları yasalara bile uymaya gerek görmüyorlar artık.

İşlerine ne gelirse, hak hukuk gözetmeden, özgürce söylüyor ve yapıyorlar, karşılık verdiğimizde bizlere yasaklar geliyor ya da içeri tıkılıyoruz.

***

Tamam da bu kimin eseri?

Bunları yaparken neye güveniyorlar?

Cevabı çok basit.

Onlara arka çıkan halka güveniyorlar.

Bizim ikiyüzlülüğümüze güveniyorlar.

Bizim korkaklığımıza güveniyorlar.

Bizim yalakalığımıza güveniyorlar.

Hani denir ya, her toplum layık olduğu yönetimle yönetilirmiş.

Demek ki biz böyle bir yönetime layıkmışız.

***

Eğer daha iyilerine layık olduğumuza inanıyorsak o zaman teslim olmayacağız. Korkmayacağız, direneceğiz, daha yaşanılır bir toplum ve daha yaşanılır bir dünya için mücadele edeceğiz.

Bir üçkağıtçının yerine yeni bir üçkağıtçıyı getirmeye çalışmayacağız.

Bizden diye yapılan adaletsizliklere sessiz kalmayacağız. Kim yanlış yaparsa eleştireceğiz, karşı çıkacağız.

Başkalarından adalet istemeden önce kendimiz adil olacağız. Dürüst olacağız. Doğru sözlü olacağız.

Irk, din, dil, düşünce, mezhep, cinsiyet, cinsel yönelim farkı gözetmeksizin bütün insanlara karşı adil olacağız. Hak, hukuk gözeteceğiz.

Barışı savunacağız.

Allah’tan ya da yasalardan korktuğumuz için değil, erdemli bir insan olmayı seçtiğimiz için adil olacağız, dürüst olacağız, güvenilir bir insan olacağız.

***

İçinde yaşadığımız hiç de adil olmayan sıkıntılı ortama rağmen gözlemleyen bilincimizin yardımıyla kendi içimizdeki o huzurlu katmana çıkmayı ancak bu şekilde başarabiliriz.

Yaşadığımız dünyanın değişmesini istiyorsak, değişimi kendimizden başlatmalıyız.

Biz değişmez isek dünyamız da değişmez.

Her gün de yeni cennet ve cehennemler yaratmaya devam ediyoruz.

Bu çemberin kırılması için bunu fark ettiğimiz andan itibaren değişmek için çabalamaya başlamalıyız.

Kaygılardan, üzüntülerden, takıntılardan, kızgınlıklardan, öfkelerden, dizginlenemeyen hırslardan uzak durup; bu duyguların bizleri zehirlemesine izin vermeyip; özü sözü bir, güvenilir, haksızlıklara sessiz kalmayan, adil, mücadeleci, sürekli kendini yenileyen, zorluklar karşısında yılmayan, barıştan yana yiğit bir savaşçı olmalıyız.

Çare sizsiniz, çare biziz!

26.03.2024

Mustafa Tuncaelli

Makina mühendisiyim. İstanbul’dan Muğla’ya bir otel şantiyesinde çalışmak için 1991 yılında geldim. Geliş o geliş. O günden bu yana Muğlalıyım. İnşaat faslından sonra turizmde teknik müdür olarak 17 sene çalıştım. Arada 3 sene Antalya merkezli çalışma var ama o zaman bile Muğla ile bağım kopmadı. Muğla’ya yerleştiğim yıldan bu yana Muğla’nın havasına, suyuna, taşına, toprağına sahip çıkma mücadelesine elimden gelen desteği vermeye çalışıyorum. Gündem Fethiye ile bu vesile ile tanıştık, yazılarımla da bir nebze katkıda bulunabilirsem ne mutlu bana.

 

Paylaş:

  • X'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) X
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) Facebook
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) WhatsApp
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) Telegram
Muğla Büyükşehir ve Menteşe belediyelerinde “DADAİZM” akımı
İnsanlık Halleri-6
“Bir yer” nasıl yok edilir?
Yozlaşmış bir şehir distopyası
İnsanlık Halleri – 1
Paylaş
Önceki Haber chp gizem özcan aydın ayaydın yanıt CHP’li Özcan: “Aydın Ayaydın’ın arkasında saray var, bakanlar var, trol orduları var”
Sonraki Haber Bakan Özhaseki: “Körfez temizlenecek, kentsel dönüşüm yapılacak”

Bizi Takip Edin

FacebookBeğen
XTakip Et
InstagramTakip Et
YoutubeAbone Ol
TiktokTakip Et
TelegramTakip Et
WhatsAppTakip Et
Google NewsTakip Et
LinkedInTakip Et
BlueskyTakip Et

En Çok Okunan Haberler

Bodrum’daki fuhuş operasyonunda yedi şüpheli tutuklandı
Gündem
Dalaman’da emekli kadın öğretmene yönelik şiddet olayına ilişkin açıklama: “Kadına yönelik her alanda yapılan şiddeti kabul etmiyoruz”
Özel Haberler Toplumsal Cinsiyet
Yatağan Belediye Başkanı Mesut Günay: “Burada önceliğimiz insan yaşamı ve doğayı korumak”
Ekoloji Özel Haberler
Akbük Koyu’nda sağanak yağış sebebiyle bir tekne sahile sürüklendi
Yaşam
Dalaman’da Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı: “Yara kanamaya devam ederken biz bu acıyı nasıl unutacağız”
Gündem Özel Haberler

Hakkımızda

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik İlkeleri / Privacy Policy
  • Künye
  • İletişim
  • Politika Belgeleri

Kategoriler

  • Gündem
  • Politika
  • Toplumsal Cinsiyet
  • Ekoloji
  • Yaşam
  • Kültür&Sanat
  • Spor
  • Özel Haberler
  • Resmi İlan

Sosyal Medya

  • Twitter
  • Facebook
  • İnstagram
  • Youtube

İlçeler

  • Fethiye
  • Bodrum
  • Menteşe
  • Marmaris
  • Datça
  • Milas
  • Seydikemer
  • Köyceğiz
  • Ortaca
  • Dalaman
  • Ula
  • Yatağan
  • Kavaklıdere
Copyright © 2025 Gündem Fethiye. Tüm Haklı Saklıdır.
Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Şifrenizi mi Unuttunuz?