İkizköylülerin YK Enerji tarafından dinamit patlatılan Akbelen Ormanı’nda delil tespiti yapılmasına ilişkin talepleri mahkemeler tarafından reddedildi. Karara ilişkin İkizköy Çevre Komitesi’nden yapılan açıklamada, “Gitmemizi beklediğiniz bu toprakları, Akbelen’i de İkizköy’ü de terk etmeyeceğiz” denildi.
Muğla’nın Milas ilçesinde bağlı İkizköy’deki Akbelen Ormanı, 24 Temmuz 2023 tarihinde jandarma ekiplerinin koruması altında Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş (YK Enerji) tarafından kesilmiş, bölge orman vasfını korumasına rağmen 15 Kasım’dan itibaren alanın açık kömür madeni işletmesine dönüştürülmesi için dinamitler patlatılmaya başlanmıştı.
İkizköy Çevre Komitesi’nin gönüllü avukatları 1 Aralık 2023 tarihinde dinamit patlatmalarına ilişkin delil tespiti talep etti. Muğla 1. İdare Mahkemesi tarafından 13 Aralık 2023 tarihinde oy birliğiyle ‘delil tespiti isteminin reddine’ karar verildi.
Bunun üzerine avukatların, kararın itiraz etti ancak mahkeme 29 Aralık 2023 tarihinde karara yapılan itirazı da reddetti. Daha sonra avukatlar konuyu Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı ve 02 Şubat tarihinde AYM’ye bireysel başvuru yapıldı.
Öte yandan; İkizköylü yurttaşların ikamet ettikleri evlerde şiddetli patlamalar sonucu çatlaklar ve yarıkların oluşması ve dinamit patlatmalarından dolayı havadaki toz yoğunluğunun tespiti istemi ile avukatlar 22 Şubat’ta Milas Sulh Hukuk Mahkemesi’ne delil tespiti istemiyle başvurdu. Başvuru 24 saat geçmeden mahkeme tarafından reddedildi.
Ret kararında ise şu ifadelere yer verildi: “Tespit isteyenin tespit talebinde bu aşamada hukuki yararının bulunmadığı, belirtilen taleplerin hususların geçmiş zamana ait olduğu, tespit yapılamadığı takdirde delilin zayi olacağı ya da teminin güçleşeceği yolunda mevcut bir durumun bulunmadığı, talep edenin talep ettiği hususların açık, somut ve sonradan elde etmesi güç bir delile ilişkin olmadığı, taleplerinin yargılamayı gerektirdiği, talep edilen hususların ileride açılacak olan davada da tespit edilebileceği, yargılamayı yapan esas mahkemesinde belirtilen hususlar için talepte bulunulabileceğinden bu aşamada delil tespiti neticesinde istenilen tespit talebinin hukuki yarar bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir.”
“İKİZKÖY’DE GERÇEKLEŞEN HAK İHLALLERİ DAHA DA DERİNLEŞMİŞTİR”
Hukuki süreç hakkında yazılı açıklamada bulunan İkizköy Çevre Komitesi gönüllü avukatları, ret kararlarının insan haklarının üstünlüğü ilkesini zedelediğine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı: “Delil tespitinin tedbir niteliğinde olması nedeni ile çevre hukukunda önleme ilkesinin gereğidir. Delil tespiti isteminin reddi ile İkizköy’de gerçekleşen hak ihlalleri daha da derinleşmiştir, insan haklarının üstünlüğü ilkesi zedelenmiştir. Delil tespiti istemi yaşam hakkının, insan onurunun, sağlıklı çevre hakkının ihlalinin tespitidir.”
Bununla birlikte, kararlara ilişkin İkizköy Çevre Komitesi’nden de bir açıklama yapıldı.
“GEÇMİŞİMİZ VE GELECEĞİMİZ DE YOK OLACAK, SİLİNİP GİDECEKTİ”
Açıklamada; İkizköylüler olarak madene karşı verdikleri mücadelede beşinci senelerine girdikleri belirtilerek, şu sözlere yer verildi:
“Eğer beş senedir inadımızla, inancımızla, birliğimizle direnişi bugünlere kadar getirmeyip pes etseydik; Akbelen Ormanı’ndan sonra gelen tarım arazilerimiz, 45 bine yakın zeytinimiz, evlerimiz, köyümüzle birlikte geçmişimiz ve geleceğimiz de yok olacak, silinip gidecekti.”
Açıklamada YK Enerji şirketinin köylerini, verimli topraklarını ve zeytinliklerini talan ettiği dile getirilerek, “YK Enerji şirketinin her türlü baskısına, şirketi koruyan jandarmanın en ağır şiddetine, bitmeyen eziyetlerine karşı hala bu topraklarda yaşamak için mücadelemiz sürüyor” denildi.
“KÖYÜMÜZÜ MADENİN ZEHRİNDEN KORUYAN AKBELEN ORMANI KESİLDİ”
Akbelen Ormanı’nın köylerini madenin zehrinden bir nebze de olsa koruduğuna değinilen açıklamada, “Akbelen Ormanı’na 24 Temmuz 2023’te jandarmanın koruması altında YK Enerji şirketi saldırmıştı” sözlerine yer verildi.
Açıklamada; tüm çabalara, kamuoyunun tepkisine ve devam eden davalara rağmen bir haftada 740 dönümlük ormanın kesildiğine dikkat çekilerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Yediğimiz biber gazına, tomanın suyuna, jandarmanın jopuna karşı köylüler olarak yine vazgeçmeyip madene karşı mücadelemize de, bunun için tuttuğumuz çadırlı nöbete de devam ettik. 12 Eylül 2023’te inatla süren direnişimizi kırmak, madenin önünü açmak, tepkimizi engellemek üzere nöbet alanımız dağıtılarak, eşyalarımıza en konularak Akbelen’e Jandarma Asayiş Noktası kuruldu.”
“AKBELEN’DE HER GÜN ÇOK SAYIDA DİNAMİTLER PATLATILIYOR”
Akbelen’de artık her gün dinamitlerin patlatıldığı dile getirilen açıklamada, “Akbelen’de 7/24 iş makineleri çalışıyor, köyümüz adeta bir toz ablukasının içinde hayatta kalmaya çalışıyor. Evlerimizin hemen karşısında patlatılan dinamitler yüzünden aylardır evlerimiz çatlaklar içinde” denildi.
Açıklamada, patlatılan dinamitler nedeniyle evlerde çatlaklar meydana geldiği vurgulanarak, “Dört bir yanından çatlayan evlerimizde güvende değiliz. Her gün deprem şiddetinde sarsıntılar yaşıyoruz” sözlerine yer verildi.
Köyde yaşayan yatalak veya bakıma muhtaç yaşlıların ve çocukların yaşadığına dikkat çekilen açıklamada, “Can güvenliğimizin olmadığı çatılarımızın altında; her gün çatlakların derinleşmesine, evlerimizin giderek daha çok hasar almasına tanık oluyoruz” ifadeleri kullanıldı.
“MAHKEMELER HUKUKİ YARAR BULMADIĞI İÇİN TALEBİMİZİ REDDETTİ”
Açıklamada; dinamitler nedeniyle hasar gören evlerin tespiti için mahkemeye defalarca başvurdukları belirtilerek, şu sözlere yer verildi:
“Jandarmaya şikayette bulunduk. Milas Kaymakam’ı ile görüşmeye gittik. Jandarma evlerimize gelip yalnızca çatlaklarımıza baktı, Kaymakam verilen izinler çerçevesinde bir sorun yoktur dedi, mahkemeler de hukuki yarar bulmadığı için delil tespit talebimizi reddetti.”
Yetkililere seslenilen açıklamada, “Çatlayan hasarlı evlerimizin içinden görevini yapmayan mahkemelere, Milas Kaymakamı’na, jandarmaya, bu izinleri bu şirketlere veren bakanlıklara ve bu ihmalden, bu talandan sorumlu olan tüm kamu kuruluşlarına, tüm yetkililere haykırıyoruz” denildi.
“BU EVLER BİZE MEZAR OLSUN DİYE Mİ BEKLİYORSUNUZ?”
Ayrıca açıklamada şu sorulara yer verildi:
Bir gün evlerimiz dinamitlerin şiddetine dayanamayıp başımıza yıkılsın da; çocuklarımızla, yaşlılarımızla, gencimizle, her türlü insanımızla bize yuva olan bu evler bize mezar olsun diye mi bekliyorsunuz?
İneklerimizi, keçilerimizi, koyunlarımızı beslediğimiz ahırlar hayvanlarımızın başına yıkılırsa hesabını kim verecek?
Mahkemenin çatlakları tespit etmemek için söylediği “hukuki yarar” kimin yararıdır?
YK Enerji şirketinin hukuksuzluklarını görmezden gelmenize dayanak gösterdiğiniz izinlerinizi, İliç’te 9 madenciye mezar olan liç yığını için de vermemiş miydiniz?
“BİLİYORUZ Kİ HİÇBİRİMİZİN CANININ BİR KIYMETİ YOK”
Açıklamada; ülkenin işçileri, köylüleri, patronlar ve şirketler tarafından ezilenleri, yaşamları yağma edilenleri olarak herkesin kader ortağı olduğu söylenerek, şu sözlere yer verildi:
“Biliyoruz ki hiçbirimizin canının bir kıymeti yok. Biliyoruz ki birileri daha çok zengin olsun diye yaşamlarımız gasp edilmeye devam ediyor. Ve yine biliyoruz ki bitmeyen bu işkencelerinizin sebebi kıramadığınız inadımız, tükenmeyen inancımız, bitmeyen hukuki ve meşru mücadelemiz.”
Ne yapılırsa yapılsın mücadelelerine devam edecekleri dile getirilen açıklamada, “Gitmemizi beklediğiniz bu toprakları, Akbelen’i de İkizköy’ü de terk etmeyeceğiz!” denildi.