Akbelen Ormanı’nın maden işletmeciliğine tahsisinin iptali ile maden işletme ruhsatı ve izninin iptali için açılan davaların duruşması öncesi ‘adalet’ yürüyüşü yapan İkizköylülerin araçla Muğla’ya girişleri engellendi. İkizköylüler, yürüyerek ulaştıkları Sınırsızlık Meydanı’nda Muğla’da toplanan grup ile buluştu.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş’nin (YK Enerji) Akbelen Ormanı’nın madenciliğe tahsisini ve kesim izninin iptali için İkizköylülerin açılan dava dün (11 Ekim 2023) saat 14.00’te Muğla İdare Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesinde Akbelen Ormanı’nda bir araya gelen köylüler, adalet istemek için yaptıkları basın açıklamasının ardından saat 8.30’da mahkeme önüne yürüyüşe başladı.
Akbelen’de ve Milas merkezde yapılan basın açıklamaları sonrası İkizköylüler Muğla’ya doğru hareket etti.
İkizköylüler ile Muğla’daki yurttaşların 11.45’te Akyol Pazaryeri’nde toplanması planlanırken, İkizköylülerin otobüsleri Muğla girişinde durduruldu ve araçların Muğla’ya girişi engellendi.
Bunun üzerine Akyol Pazaryeri’nde toplanan grup ile Muğla girişinde durdurulan İkizköylüler sloganlarla Sınırsızlık Meydanı’na yürüdü.
“Akbelen için adalet”, “Hak, hukuk, adalet”, “Muğla uyuma, Akbelen’e sahip çık”, “Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz” sloganları atılan yürüyüş sonunda iki grup Sınırsızlık Meydanı’nda bir araya geldi.
Sınırsızlık Meydanı’nda açıklamalarda bulunan Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) Başkanı, İkizköylü Nejla Işık, Muğla girişinde araçlarının durdurularak kendilerine Genel Bilgi Toplama (GBT) yaptırıldığını ve araçların Muğla merkeze girişinin engellendiğini söyledi.
“TEK YÜREĞİZ BUGÜN”
Muğla’da ‘tek yürek’ olduklarını dile getiren Işık, “İkizköy’den Çamköy’den Karacahisar’dan yok edilecek onlarca köyden, Bodrum’dan, Milas’tan ve Muğla’da buluştuk. Tek yüreğiz bugün” dedi.
“MUĞLA SESSİZ KALMAYACAK, SAHİP ÇIKACAK AKBELEN’E”
Muğla’nın Akbelen’e sahip çıkacağını söyleyen Işık, “Barajlar kurudu, kapatılıyor; Bodrum, Milas, Muğla uyuma Akbelen’e sahip çık diye tam da bu yüzden söylüyoruz. Ben çok duygulandım, daha kalabalık olmayı dilerdim ama Muğla, sahip çıkacak bu sese, sessiz kalmayacak. Bugünkü güçlü çıkan sese Muğla sessiz kalmayacak, sahip çıkacak Akbelen’e” dedi.
Akbelen’den başlayan yolculuk sonrası güvenlik güçleri tarafında üç defa durdurulduklarını aktaran Işık, yaşananları şöyle anlattı:
“Muğla girişinde GBT yapıldı. Planımız, programımız, her şeyimiz değişti. Akyol Pazar yerinde buluşacağız dedik ama ne yazık ki üç aracımıza müsaade edilmedi. Biz de ne yaptık? Biz adalet yürüyüşüne çıktık dedik ve girişten sınırsızlık meydanına kadar siz ne yaptınız? Buluşma noktasından, bizimle burada Akbelen için buluşmaya geldiniz ve tek yürek olduk. Hepiniz sağ olun. Ayaklarınıza sağlık.”
“YOK EDİLEN ORMANLARIMIZIN, ZEYTİNLERİMİZİN, SULARIMIZIN SESİ OLACAĞIZ”
Vicdanı olan hiç kimsenin Akbelen davasına sessiz kalmayacağını söyleyen Işık, “Bu adaletin sesidir. Geç kalmış adaletin sesidir. Bu ses sadece Akbelen’in değildir, Muğla’nın sesidir, Deştin’in sesidir, Kızılcaköy’ün, Aydın’ın, Türkiye’nin sesidir burada çıkan ses. Artık sessiz kalmayacağız. Yıkılan, yok edilen ormanlarımızın, zeytinlerimizin, sularımızın sesi olacağız” diye konuştu.
Işık’ın konuşmasının ardından Sınırsızlık Meydanı’ndan Muğla İdare Mahkemesi önüne yüründü.
“ORMAN İŞLETME, ORMANINA SAHİP ÇIK”
Yürüyüş sırasında Muğla Orman Bölge Müdürlüğü önünde duran grup, Orman Bölge Müdürlüğü’nü “Orman İşletme, ormanına sahip çık” sloganıyla protesto etti.
Muğla İdare Mahkemesi önüne ulaşan Akbelen savunucuları, duruşma öncesi burada da bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
Avukatların da katıldığı basın açıklamasında öncelikle Nejla Işık konuştu.
“ZANNETTİLER Kİ ORAYI KAPATIRSAK BU MÜCADELEYİ BİTİRİRİZ”
İkizköylülerin dört senedir Akbelen Ormanı için mücadele ettiklerini hatırlatan Işık, “24 Temmuz’dan sonra Akbelen Ormanı’na hukuksuzca girildi, henüz mahkememiz bitmemişken. Bu dava bitmeden Akbelen ormanı altı günde katledildi. Onlar için yetmedi, nöbet alanımız 12 Eylül’de nöbet alanımız basıldı, bütün eşyalarımıza el konuldu. Zannettiler ki orayı kapatırsak bu mücadeleyi bitiririz” dedi.
“DÖRT SENEDİR MÜCADELE ETTİĞİMİZ TOPRAĞIMIZDA HALA DAHA NÖBETİMİZE DEVAM EDİYORUZ”
12 Eylül’de jandarma tarafından boşaltılan nöbet alanından sonra yeni kurdukları nöbet alanında mücadeleye devam ettiklerini söyleyen Işık, “Vazgeçmedik diyoruz. Yeni nöbet alanı kurduk diyoruz. Tam da nerede kurduk biliyor musunuz? Tarım alanımızın içinde; zeytin ağaçlarımızın, üzüm bahçelerimizin, meyve bahçelerimizin içinde, dört senedir mücadele ettiğimiz toprağımızda hala daha nöbetimize devam ediyoruz” diye konuştu.
“KIRK YILDIR KÖMÜRÜN GÖLGESİNDE YAŞADIK, ARTIK YETER DİYORUZ”
Mücadelenin devam edeceğinin altını çizen Işık, şu ifadeleri kullandı: “Orman karakol değil, orman olarak kalmalı. Ormanlar, nehirler feda edilmez kömüre. Kırk yıldır kömürün gölgesinde yaşadık, artık yeter diyoruz. Sularımızı kuruttunuz diyoruz. Bizleri kanser ettiniz diyoruz. Ürettiklerimizden verim alamıyoruz diyoruz.
Sözümüz, havamız, suyumuz, toprağımız için buradayız. Bu mücadele devam edecek. Çok önemli duruşmamız var, avukatlarımız yanımızda. Buraya gelen Akbelen için ses çıkaran herkese bir kez daha teşekkür ediyoruz. Hepiniz sağ olun.”
“DURUŞMAYA GELİNCEYE KADAR OLMADIK, OLMAYACAK ŞEYLER YAŞADIK”
Işık’tan sonra konuşan İkizköylülerin avukatı Av. Arif Ali Cangı, gerçekleştirilecek olan duruşmalardan birinin 2021 yılında biten maden işletme ruhsatı ve izninin süresinin 2041’e kadar uzatılmasının iptali davası olduğunu, bir diğerinin ise 28 Kasım 2020 tarihli Tarım Orman Bakanlığı’nın YK Enerji’ye Akbelen Ormanı’nı linyit maden için tahsis izninin iptali davası olduğunu aktardı.
Dava sürecine kadar olmaması gereken gelişmeler yaşandığını ifade eden Cangı, süreci şu şekilde anlattı:
“Bu iki davanın duruşması yapılacak ancak duruşmaya gelinceye kadar olmadık, olmayacak şeyler yaşadık bu süreç içinde. Bu dava dosyasına hiçbir bilgi gelmeden, davanın gören mahkemeden gizlenerek, davayı gören biz taraflardan gizlenerek 20 Aralık 2021’de sona eren Orman Tahsis izni gizli gizli 2031’e uzatıldı. Uzatılmış daha doğrusu.
Hiç kimsenin haberi yok, hiçbirimizin haberi yok. Ona dayanarak 24 Temmuz’da jandarmanın korumasında orman idaresi adeta YK Enerji’nin taşeron şirketiymiş gibi ormana girdi ve çok hızlı bir şekilde altı gün içinde altı günlük süre içinde hiçbir kural tanımadan, kesim yapan işçilerin iş güvenliği dahi sağlanmadan, Akbelen Ormanı’nın dörtte üçü ortadan kaldırıldı, yok edildi. Bütün tepkilere rağmen yok edildi.”
“BİZ ORADA OLMASAYDIK O 80 AĞAÇ DA KESİLECEKTİ”
Akbelen Ormanı’nın kesilmeye başlanması üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) olağanüstü toplandığını hatırlatan Cangı, “Bu meselenin ne kadar önemli olduğunu göstermek açısından son derece önemli bir aşamadır. Ancak bu bitmedi, ağaçların kesilmesinden sonra alanın maden ocağı haline getirilmesine dair hazırlıklar hızla devam ettirildi.
Önce saha tel örgülerle, jiletli tel örgülerle çevrildi. Ardından baktılar ki Akbelen’nin sivil nöbet alanı dağıtılmazsa, orada rahat çalışamayacaklar; 12 Eylül’ün 43’üncü yıl dönümünde, 12 Eylül’e yakışan bir şekilde nöbet alandaki arkadaşımıza kötü muamelede bulunarak, hiçbir kural tanımadan sanki orman içindeymişiz gibi, orman dedikleri o 80 ağaçlık kısmı biz koruduk, bizim alan korudu. Biz orada olmasaydık o 80 ağaç da kesilecekti. Ormanı yok eden orman idaresi bizim arkadaşlarımızın nöbet alanını ormana zarar veriyor diye oradan tahliye etti. Özel mülkten tahliye etti” dedi.
“BU MÜCADELE TÜRKİYE İÇİN GEREKİYOR, DÜNYA İÇİN GEREKİYOR”
Akbelen mücadelesinin Türkiye ve dünya için gerekli olduğunu söyleyen Cangı, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Hiçbir kural tanınmıyor. Bu kuralsızlıkların bir gün hesabının sorulması gerekiyor. O anlamda bugünkü dava son derece önemli. Herkes Muğla Birinci İdare Mahkemesi’nde adalet istiyor, adalet arayışı içinde. Biz de içeride bu adalet arayışının hukuki temellerini anlatmaya çalışacağız.
Bu memlekette adalet sağlanmadan hiçbirimizin hukuksal güvenliği yok. Hiç kimsenin yaşama hakkı güvende değil. Akbelen’deki canların da güvende değil, biz insanların da güvende değil.
Bu direniş sonuna kadar devam etmesi gerekiyor. Bu direniş çünkü yaşamı savunma ve koruma mücadelesidir. Bu mücadele Türkiye için gerekiyor, dünya için gerekiyor.”
“MİLAS’TA HERKES EŞİT DEĞİL”
İkizköylülerin avukatı Av. İsmail Hakkı Atal ise, Anayasa’nın 10. Maddesi’ne aykırı olarak Milas’ta herkesin eşit olmadığını söyleyerek, “Anayasa’nın 10. Maddesi; hiçbir zümreye, hiçbir sınıfa imtiyaz tanınamaz, kanun önünde herkes eşittir der ama Milas’ta herkes eşit değil. Limak-İçtaş termik santraline Muğla İdare Mahkemesi kanunları uygulamadı. Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu uygulanmadı, Zeytin Yasası uygulanmadı, Anayasa’nın 169. Maddesi uygulanmadı” ifadelerini kullandı.
“HALA ADALETİ SAĞLAMAK İÇİN FIRSATLARI VAR”
Muğla İdare Mahkemesi’nden adalet talep ettiklerinin altını çizen Atal, şu ifadeler yer verdi: “Bugün bu kanunları uygulamayan hakimler suç işliyorlar ve bugün bu dava Türkiye’de yargının, yürütmenin; siyasi iktidarın denetimi, kontrolü ve emri altında olduğunun göstergesidir. Ve biz burada Muğla İdare Mahkemesi’nden adalet istiyoruz. Hala adaleti sağlamak için fırsatları var.”
NE OLMUŞTU?
Hukuki sürecin tamamlanmamasına karşın, ilk olarak 17 Temmuz 2021’de Orman İşletme Müdürlüğü’nün kesim ekibi mahkeme kararını beklemeden Akbelen Ormanı’nda 30’a yakın ağaç kesmiş be bu kesin Akbeşlen Ormanı’nda iki yılı aşkın süredir devam eden 24 saatlik nöbeti başlatmıştı.
Köylüler, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 28 Kasım 2020 tarihinde şirkete verdiği maden açık işletme iznine istinaden, Orman Genel Müdürlüğü de YK Enerji’ye Akbelen Ormanı’nda ağaç kesme izni vermişti. Köylüler 29 Nisan 2021 tarihinde ise bu karara karşı hukuki süreç başlatmıştı.
Bunun üzerine orman yangınları nedeniyle ormanlara giriş yasağı gerekçe gösterilerek 10 Ağustos 2021 gecesi Jandarma ekipleri özel bir mülke ait nöbet alanında, mülk sahibinin izin belgesi olmasına rağmen, 11 kişiyi sürükleyerek dışarı çıkarmış, Füsun Kayra ve Edibe Demir hakkında kamu görevlisine mukavemet suçundan dava açılmıştı.
11 Ağustos 2021 tarihinde Muğla 1. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermiş fakat karar itiraz edilmişti. 1 Aralık 2022 tarihinde ise, dava kapsamında düzenlenen üçüncü bilirkişi keşfine dayanılarak yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmişti.
24 Temmuz 2023‘tarihinde ise ikinci defa Akbelen Ormanı’na ağaç kesimi için girilmesi üzerine davanın esası hakkında yürütmenin durdurulmasına ilişkin karar verilmesi için İkizköylüler tarafından tedbiren derhal yürütmeyi durdurma talebi mahkemeye iletilmişti.