Hayvan Hakları Birlik Hareketi, Muğla’nın Menteşe ilçesi dahil dün (21 Eylül 2025) 81 ilde eş zamanlı olarak bir araya geldi. Basın açıklaması yapan yurttaşlar, “Çözüm toplamak değil, kısırlaştırmak ve yerinde yaşatmaktır” dedi.
Muğla’nın Menteşe ilçesi dahil olmak üzere Hayvan Hakları Birlik Hareketi, Türkiye’nin farklı noktalarında dün saat 15.00’te bir araya geldi. Hayvan Hakları Birlik Hareketi’nin basın açıklaması Sınırsızlık Meydanı’nda yapıldı.
Açıklamayı Hayvan Hakları Birlik Hareketi adına Hayvan Hakları Federasyonu Başkan Yardımcısı Eda Sheldon okudu. “Türkiye’de bir utanç yaşanıyor” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu yıllardır uygulanmazken, 7527 sayılı düzenleme ile sokak hayvanları için daha da vahim sonuçlar doğuracak adımlar atıldı. Bakanlıkların yayımladığı genelgeler ve belediyelerin uygulamaları, sahada hayvanların yaşam hakkını ciddi biçimde tehdit ediyor.”
Başta İçişleri Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere, ilgili tüm kurumlar; bu ülkenin sokaklarını sessizleştiren, barınak adı altında insani koşullardan yoksun alanlarda binlerce hayvanın yaşamını yitirmesine sebep olan yanlış uygulamaların sorumluluğunu taşımaktadır. Bu tablo, toplum vicdanında derin yaralar açmaktadır.”


“DÜN MEYDANLARDA ‘BU YASAYI UYGULAMAYACAĞIZ’ DİYE SÖZ VERENLER, BUGÜN AYNI UYGULAMALARI HAYATA GEÇİRİYOR”
Sadece iktidarın değil, muhalefet partilerinin de yapılan uygulamalara ortak olduğunun altının çizildiği açıklamada, şunlar aktarıldı:
“Dün meydanlarda ‘Bu yasayı uygulamayacağız’ diye söz verenler, bugün aynı uygulamaları hayata geçiriyor. Halkı aldatan, sözünü tutmayan, hayvanların yaşam hakkı üzerinden siyaset yapan tüm partileri açıkça kınıyoruz.
Biz buradan haykırıyoruz: İktidarın ve muhalefetin bu yanlış politikalarına boyun eğmeyeceğiz. Binlerce hayvanın yaşam hakkını yok eden uygulamalara dur diyeceğiz.”
Açıklamanın devamında, “Bu ülkenin meydanlarında, sokaklarında, barınaklarında yankılanan tek bir ses var: Hayvanların yaşam hakkı pazarlık konusu yapılamaz” denildi.


“GENELGELERLE VE TALİMATLARLA; YASALARDA YERİ OLMAYAN ‘ARA TOPLAMA İSTASYONLARI’ UYDURULDU”
Hiçbir bakanlığın, hiçbir partinin ve hiçbir genelgenin hukukun üstünde olmadığının vurgulandığı açıklamada, “Bizler, yaşam hakkını savunanlar, hayvanların sesi olan yurttaşlar olarak bu utancı tarihe not düşüyoruz. Katliamı durdurun” ifadeleri kullanıldı.
Kanun’da açıkça “Belediyeler ve özel idareler bakımevi kurmak zorunda”, “Bakımevlerinde kısırlaştırılan hayvanlar doğal yaşam alanlarında bakılacak” denildiğinin altının çizildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Genelgelerle ve talimatlarla; yasalarda yeri olmayan ‘ara toplama istasyonları’ uyduruldu. ‘Yer çevirin, hayvanları doldurun’ anlayışı belediyelere yol gösterdi. Açık alanlarda barınaksız, korumasız bırakılan hayvanlar donarak, güneş altında kavrularak öldü.
Bu tabloya seyirci kalındı. Valilikler ve kaymakamlıklar, kanun tanımaz belediyelerin bu uygulamalarını başarı gibi sunar hale geldi.”


“BU MUDUR KANUNU UYGULATMAK?”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “Kanun kanundur” dediğinin hatırladığı açıklamada, “Ama kanunun hayvanların lehine olan maddeleri görmezden gelinirken, sadece hayvanların aleyhine sonuç doğuran hükümler işletildi. Belediyelerin yüzde 70’inden fazlasında hâlâ bakımevi yokken, hayvanlara uzatılan bir lokma ekmek bile engelleniyor” denildi.
Açıklamada, İçişleri Bakanlığı’na “Bu mudur kanunu uygulatmak? Bu mudur hukuk devleti?” diye soruldu.
Tarım ve Orman Bakanlığı’na şu şekilde seslenildi:
“Kanun’da, bakımevi ve doğal yaşam alanlarının hangi koşullarda kurulacağı hükme bağlanmışken; yıllardır masa başında kalındı, denetimler yapılmadı. Şimdi ise belediyelerin kuralsız alanlarını ‘bakamazsanız öldürün’ anlayışıyla fiilen onaylıyorsunuz.
Hayvan haklarını korumakla yükümlü bir Bakanlık’ın, yaşam hakkını güvenceye almak yerine yanlış uygulamalara göz yumması kabul edilemez.”


“ÇIKARDIĞINIZ VEYA ONAY VERDİĞİNİZ BU KANUNLARLA BİNLERCE HAYVAN ACI ÇEKİYOR, YAŞAM HAKKI ELİNDEN ALINIYOR”
Açıklamada Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) şu şekilde seslenildi:
“AK Parti, MHP, CHP, İYİ Parti ve tüm milletvekillerine soruyoruz. Çıkardığınız veya onay verdiğiniz bu kanunlarla binlerce hayvan acı çekiyor, yaşam hakkı elinden alınıyor. Bu tabloya seyirci kalmak vicdani midir?”
TBMM’de Hayvan Hakları Komisyonu’nun derhal toplanması, 7527 sayılı Kanun’un revize edilmesi; kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatma politikalarının ivedilikle uygulanması gerektiğinin altının çizildiği açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“20 yıldır görevini yapmayan belediyelerin ve sorumluluklarını yerine getirmeyen kurumların ihmali yüzünden bugün sokaklarda gördüğümüz her hayvan, bu yanlış politikaların bir sonucudur. Bizler biliyoruz: Çözüm toplamak değil, kısırlaştırmak ve yerinde yaşatmaktır.
Bizler hatırlatıyoruz: Yaşam hakkı kutsaldır ve pazarlık konusu yapılamz. Bizler talep ediyoruz: Katliam gibi insanları derinden yaralayan uygulamalar derhal son bulmalıdır.”
Sokaklarda, sosyal hayatlarını paylaştıkları köpekleri vermeyeceklerinin vurgulandığı açıklamada, şunlar vurgulandı:
“Sokakta direnmeye devam edeceğiz, kaç kedi köpek evlat edinip evimizde kaç hayvan bakacağımıza sizin karar vermenizi kabul etmeyeceğiz, anayasal haklarımızı biliyoruz, yaşam hakkının kutsallığı savunuyoruz. Mücadelemizde geri adım atmayacağız. Yılmayacağız, korkmayacağız ve itaat etmeyeceğiz.”