Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Bahriye Üçok Parkı’nda Tüm Emekli Sen tarafından toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan Tüm Emekli Sen Basın Yayın ve Araştırma Sekreteri Haydar Pınarbaşı, sendika haklarını söke söke alacaklarını ifade etti.
Muğla’nın Fethiye ilçesinde bulunan Bahriye Üçok Parkı’nda, Tüm Emeklilerin Sendikası (Tüm Emekli Sen) tarafından toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda, Tüm Emekli Sen’in imza kampanyası için stant kurulurken, sendikaya yeni üyelikler de gerçekleştirildi.
Toplantıya; Tüm Emekli Sen Basın Yayın ve Araştırma Sekreteri Haydar Pınarbaşı, Tüm Emekli Sen Muğla Şube Başkanı Adil Eroğlu, Tüm Emekli Sen Fethiye temsilcileri Sema Arda, Gülsüm Bölücek Arslan, Burhan Atar, Tüm Emekli Sen Didim Şube Başkanı Ayhan Eker, Tüm Emekli Sen Milas Şube Başkanı Mustafa Ali Demirci, Tüm Emekli Sen Seydikemer Temsilcisi Osman Ünal ve emekliler katıldı.
Tüm Emekli Sen tarafından düzenlenen imza kampanyasında, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na emeklilerin talepleri iletildi: “Ülkemizde özellikle de son zamanlarda yaşanan ekonomik krizden kaynaklı olarak emeklilerin alım gücü çok büyük oranda düşmüştür. Temel ihtiyaç maddelerini bile almakta zorlanır hale gelmiştir. 2023 bütçesi de taleplerimizi karşılamamıştır.
Aksine, durumumuzu daha da kötü hale getirecek biçimde kabul edilmiştir. Bu durum bizler için taşınamaz hale gelmiştir. Bu nedenle biz aşağıda imzası olanlar, acil olarak taleplerimizin karşılanması için, TBMM’den; maaşlarımıza insanca yaşanacak bir şekilde ek zam yapılmasını, sağlık ve ilaç ihtiyaçlarımızın katkı payı kesilmeden karşılanmasını, yılda dört kez en az asgari ücret tutarında ek ödeme yapılmasını, emeklilerin sendikal haklarının yasal güvenceye alınmasını, intibak yasasının derhal çıkarılmasını, EYT’lilerin sorunlarının çözülerek bir an önce sonuçlandırılmasını istiyoruz.”
“İNSANCA YAŞAMAK İÇİN SÜRDÜRDÜĞÜMÜZ ÇABAMIZI DAHA DA YÜKSELTMEYE KARARLIYIZ”
Toplantıda konuşan Tüm Emekli Sen Basın Yayın ve Araştırma Sekreteri Haydar Pınarbaşı, niye bu etkinlikleri düzenlediklerini şu şekilde anlattı: “Niye buradayız, neden bu tür çalışmaları, etkinlikleri yapıyoruz? Zaten aslında herkes tarafından bilinen bir şey. Bilinen şeylerin en başında gelen ülkemizdeki ekonomik iflas. Öyle diyelim, artık yani ekonomik durumdan çıktık. Ekonomik iflas içerisinde yaşıyoruz. Bizler hani birkaç ay öncesine kadar 13-14 milyona yakın emekli olarak söylüyorduk ama artık EYT’lilerin de -verilen söz tutulursa henüz tutulmuş durumda da değil- 16 milyon emeklinin nasıl yaşadığı ile ilgili herkesin gerçekten bildiği, tanıdığı durumu gözler önüne sermeye, mücadelemizi yükseltmeye, yukarıdan bir ağızdan belirlenen sefalet zamlarını kabul etmemeye ve insanca yaşamak için sürdürdüğümüz çabamızı daha da yükseltmeye kararlıyız.”
“BU KADAR HİÇBİR DÖNEMDE OLMAMIŞTI”
Pınarbaşı, en temel ihtiyaçların bile asgari ücretle karşılanamadığı bir duruma gelindiğini belirterek, “Bir kere ülkemizde çalışanların yüzde 57’sinin asgari ücret aldığı, yani asgari ücretin temel ücret olduğu bir ekonomik durumu yaşıyoruz. Asgari ücret dediğiniz ücretle asgari yaşam yaşanır. Yani temel ihtiyaçlarınızı zorlukla karşılayacak durumda olursunuz. Bizim ülkemizde asgari ücretle en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz duruma geldik. Birkaç ay öncesine kadar temel ihtiyaç maddeleri -tabii ki biz gene zorlanıyorduk ama- bu kadar hiçbir dönemde olmamıştı” dedi.
“ÖLÜM SINIRINDA YAŞAYAN 3 BUÇUK MİLYON EMEKLİ VAR”
Açlık sınırının altında yaşayan 3 buçuk milyon emekli olduğunu söyleyen Pınarbaşı, “Şimdi bakıyoruz asgari ücreti, seçim yaklaşıyor diye 8 bin 500 liraya çıkardılar. Birkaç yıl öncesine kadar, üç yıl öncesine kadar en düşük emekli aylığı alanların sayısı 1 milyon kişi kadardı. Yani onlar gene asgari ücretten daha az alıyorlardı ama bu kadar değildi. Şimdi asgari ücrete yapılan zamla birlikte emeklilerin en düşük emekli aylığı geçtiğimiz dönem içerisinde yine seçim sebebiyle ve karşılığı olmaksızın 5 bin 500 liraya çıkarıldı. 5 bin 500 lira alan emekli sayısı 3 milyonu geçti. 3 buçuk milyona yaklaştı. Bu ne demek? Asgari ücretin de yarısında yani açlık sınırının da altında, ölüm sınırında yaşayan 3 buçuk milyon emekli var demektir” ifadelerini kullandı.
“SAĞLIK KESİNTİLERİNE GÜCÜMÜZ YETMEZ OLDU”
Yaşanan ilaç sorununa da dikkat çeken Pınarbaşı, “En çok ilaca ihtiyaç duyan da biziz, emekliler. İlaçla ilgili şeyleri duyuyorsunuz, biliyorsunuz, görüyorsunuz. Sahte ilaçların kol gezdiğini hepimiz biliyoruz. Bunun nedeni Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanmıyor. Bunun nedeni şu; dolar bugün 19 liraya yaklaşmış iken ilaç almak için dolar kurunun daha iki hafta önce 7,80’den 10 liraya çıkarıldığını görüyoruz. Siz 10 lira karşılığında ilaç alabilir misiniz? O zaman ilaç şirketleri de ilaç vermiyorlar. Birkaç hafta içerisinde çözeceğiz diyor dün Sağlık Bakanı. İlaç çok önemli bir şey. İlaç yaşamsal bir şey. Bu nedenle bunun pazarlığı yapılamaz. Bunun olmaması düşünülemez. Sahte ilaç hiç düşünülemez. Sağlık kesintilerine gücümüz yetmez oldu” diye konuştu.
“BELEŞTEN PARA KAZANANLAR DEĞİLİZ, YANDAŞ DEĞİLİZ, ONURLU EMEKLİLERİZ”
Sağlık hakkının ücretsiz sağlanması çağrısı yapan Pınarbaşı, “Biz bu ülkenin emektarlarıyız, emek verenleriyiz, alnımızın terini dökenleriz. Kimse gibi beleşten para kazananlar değiliz, yandaş değiliz, onurlu emeklileriz. Sağlık hakkımız da ücretsiz olarak verilmelidir. Nasıl eğitim ücretsiz olmalıysa, sağlık da bizler için özellikle ücretsiz olmalıdır” dedi.
“AKP İKTİDARININ AYIBIDIR”
Banka promosyonlarına eleştiri getiren Pınarbaşı, “Promosyonu öyle bir sunuş yapıyorlar ki sanki havadan gelen bir paraymış gibi. Halbuki sermayedarların bankadaki paralarına yüzde 140 faizleri verenler, bizlere geldiği zaman promosyonların biçilmesini işte; 2 bin lira, 3 bin lira, 5 bin lira, onu da soğuk demeden sıcak demeden bankalarda kişisel pazarlıklar yapılmasıyla ilgili sürdürüyorlar. Bu bizleri yönetenlerin hatta yönetemeyenlerin ayıbıdır. Bizim ayıbımız değil. Bankaların önünde emeklilerin sabahın soğuğunda ya da yazın sıcağında bekliyor olması emeklilerin ayıbı değil. Şu andaki AKP iktidarının ayıbıdır” ifadelerini kullandı.
“BU ONURLU İNSANLAR NEBATİ’YE VERECEKTİR O SADAKAYI”
Bayram harçlığı değil, yılda dört kez asgari ücret oranında ikramiye talep ettiklerini söyleyen Pınarbaşı, “Alın terimizle yaşadık, çocuklarımızı alın terimizle kazandığımız ücretlerimizle okuttuk. Hiç kimse gibi zenginlerden. Sermayedarlardan karşılıksız burs alarak Amerika’da falan okutmadık. Birilerine sadaka verilecekse bu onurlu insanlar Nebati’ye verecektir o sadakayı. Bizler bayram harçlığı istemiyoruz. Biz çocuklarımızın, torunlarımızın eline veremediğimiz harçlıklara karşı yılda dört kez en az asgari ücret oranında dört kez ikramiye istiyoruz. Ek ödenek istiyoruz” dedi.
“ENFLASYONUN YÜZDE 200’ÜN ÜSTÜNDE OLDUĞUNU BİLİYORUZ”
Emekli maaşına yapılan zammı eleştiren Pınarbaşı, “Sarayın istatistik kurumuna göre en son açıklanan biliyorsunuz -bir mucize- şimdi yüzde 64’e geriletildi enflasyon. Yani TÜİK verilerine göre. Ama aslında bizim portakal fiyatında yaşadığımız, benzinde mazotta yaşadığımız, ekmekte yaşadığımız, ette yaşayamadığımız, kıymada yaşayamadığımız, kuyruklarına girip alamadığımız etlerin karşılığında enflasyonun yüzde 200’ün üstünde olduğunu biliyoruz. Çünkü üç kata dayandı. Kendi verilerine göre bile, yüzde 64’e göre bile emeklilerin ve emekçilerin maaşlarına zam yapılmadı. Ne yapıldı; yüzde 25. Madem yüzde 16 enflasyon. Enflasyon farkı madem Temmuz’dan bu yana yüzde 16. Niye yüzde 25 açıklıyorsunuz. Niye o gün tepkilere bakarak yüzde 5 de sanki babasının kesesinden veriyormuş gibi lütfederek verenler yüzde 30’a çıkarma durumunda kalıyor” diye konuştu.
“NE YAPARSANIZ YAPIN SİZE OY VERMEYECEĞİZ”
Son iki senede maaşlarının yüzde 60’ının gittiğini ifade eden Pınarbaşı, “Bu nedenle emekliler seçim yatırımı değil. Ne yaparsanız yapın size oy vermeyeceğiz. Bir kere açık zaten, sizi göndereceğiz. Yeter artık. 20 yıldır kanımızı emdiniz, burnunuzdan getirdiniz hayatımızı. Sizi göndereceğiz. Yüzde 100 de zam yapsanız göndereceğiz” dedi.
“TORUNLARIMIZIN ELLERİNE HARÇLIK VEREBİLECEĞİMİZ DÜZEYE GETİRİLMELİDİR”
Emekli maaşlarına ek zam yapılması gerektiğini vurgulayan Pınarbaşı, “Emeklilerin ciddi anlamda ihtiyacı vardır bu ek zamlara. Yani hem de insanca yaşayabileceğimiz düzeye getirilmelidir aldığımız maaşlar. Torunlarımızın ellerine harçlık verebileceğimiz düzeye getirilmelidir” ifadelerine yer verdi.
“SENDİKA HAKKIMIZI SÖKE SÖKE ALACAĞIZ”
Pınarbaşı, konuşmasının sonunda emeklilere birlikte mücadele çağrısı yaparak şu ifadeleri kullandı: “Bütün bunları isterken iktidar her şeyi bırakıyor. Sanki böyle yeri göğü kapatıyormuşuz gibi emeklilerin sendikalarını kapatmayla uğraşıyor. 16 milyonluk kitleyiz biz. Değerli arkadaşlar eğer maaşlarımız, iki senede toplu görüşme ve altı ayda bir belirleniyor ise bu tek ağızdan olamaz. Masanın diğer tarafında emekliler olmak durumundadır.
Bir kişinin cebinden veriyormuş gibi bir şeye yaratmasına gerek yok. Biz emekliler önünde de sonunda da o masanın diğer tarafında olacağız. Sendika hakkımızı söke söke alacağız. Bütün çabamız insanca yaşamak üzerinedir. Bütün çabamız yüzümüzün güldüğü bir ülkede hatta dünyada; barış içerisinde, demokrasi içerisinde; hak, hukuk ve adaletin tesis olduğu, hiç kimsenin kimseye düşmanca bakmadığı bir iklimi yaratmaktır. Bunun için elimizden geleni yapacağız. Biz bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Kazanıncaya kadar sürdüreceğiz. Bütün emeklileri örgütlenmeye, birlikte mücadele etmeye.”
Pınarbaşı’nın konuşması sonrası, emeklilerin soruları yanıtlandı ve sendikaya üye olmak isteyen emeklilerin üye kayıtları gerçekleştirildi.