Muğla’nın Menteşe ilçesinde, 3 Aralık 2023’te düzenlenen “Adalet ve Demokrasi Yürüyüşü”nde basın açıklamasını okuyan Haluk Özsoy’un “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” gerekçesiyle yargılandığı davada, basın açıklamasındaki ifadelerin eleştiri niteliğinde olduğuna kanaat getirilerek beraat kararı verildi.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Muğla’nın Menteşe ilçesinde 3 Aralık 2023 tarihinde Muğla Emek Demokrasi Güçleri tarafından “Adalet ve Demokrasi Yürüyüşü” düzenlenmiş ve basın açıklaması okunmuştu. Emek ve Demokrasi Güçleri adına Haluk Özsoy tarafından okunan açıklamada, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin mahkeme kararıyla görevden alınmasından, Gezi Davası tutukluları ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tutukluluğuna dair farklı başlıklarda demokratik süreçlerin ihlallerine değinilmişti.
Eylemin ardından, açıklamayı okuyan Haluk Özsoy ve üç kişi, “Türk milletini, Cumhuriyet’i, devletin kurum ve organlarını aşağılama, suçu ve suçluyu övme, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlamalarıyla ifadeye çağırılmış, Özsoy hakkında iddianame hazırlanmıştı.
Özsoy’un Türk Ceza Kanunu (TCK) 301’inci maddesindeki “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” gerekçesiyle cezalandırılması talep edilmişti.
Davanın ilk duruşması bugün Muğla 6. Asliye Mahkemesi’nde görüldü. Yargılamayı takip etmek ve dayanışmak için Menteşe’nin yanı sıra Deştin Köyü’nden; Marmaris, Köyceğiz, Datça ilçelerinden yurttaşlar da Adliye önünde hazır bulundu. Polis ekiplerinin de güvenlik önlemleri aldığı gözlemlendi.
Gündem Fethiye’de yargılama sürecini izlemek için duruşmada hazır bulundu. Duruşma ise saat 9.30’da başladı. İlk söz verilen Haluk Özsoy, önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirtti.
Özsoy’un vekili Avukat Nuray Şahbudak ise gerçekleştirilen eylemin barışçıl bir eylem olduğuna dikkat çekti ve Muğla Barosu’na mensup avukatların da cübbeleriyle eyleme katıldığını hatırlattı.
Özsoy’un basın açıklamasında okunan metnin içeriğini öncesinde denetlemediğini ve belirtilen suçu işleme kastı olmadığını dile getiren Şahbudak, metni müvekkilinin hazırlayıp okuduğu varsayılsa bile metnin eleştiri niteliğinde olduğuna vurgu yaptı.
Metindeki ifadelerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası kapsamında, suç teşkil etmediğini söyledi.
Şahbudak son olarak Haluk Özsoy’un, oluşmayan bir suçtan dolayı lekelenmeme hakkının ihlal edildiğini dile getirdi ve davarın reddini talep etti.
Savcılık makamı da söz konusu ifadelerin “ağır eleştiri” niteliğinde olduğu ve Özsoy’un beraati yönünde görüş bildirdi.
Duruşma 9.34’te karar için kısa bir mola verilmesine karar verdi. Aranın ardından devam eden yargılama sonucunda, mahkeme suçun oluşmadığına kanaat getirerek Haluk Özsoy’un beraatine karar verdi. Duruşma yaklaşık 11 dakika sürdü ve 9.41’de sona erdi.
“BUNUN BİR SUÇ OLMADIĞINI DA BUGÜN NET BİÇİMDE ANLADIK”
Haluk Özsoy duruşma sonrası Muğla Adliyesi önünde açıklamalarda bulundu.
Yargılanmasına konu olan yürüyüş ve basın açıklamasına değinen Özsoy, yürüyüşe Muğla Barosu’nun, eski Kültür ve Turizm Bakanı ve Devlet Bakanı Fikri Sağlar’ın, belediye başkanlarının ve milletvekillerinin de katıldığı belirtti.
Yürüyüşün demokratik ve barışçıl olduğunu ifade eden Özsoy, “Dolayısıyla buradan bir soruşturma açılmasına da biz anlam verememiştik zaten. Nihayetinde hakim hanım da benzer bir kanaatte düşündü ve ilk celseden beraatime karar verdi. Biz de zaten böyle düşünüyorduk” dedi.
“YÜRÜYÜŞLERİMİZE, GÖSTERİLERİMİZE VE KENDİ SESİMİZİ HAYKIRMAYA DA DEVAM EDECEĞİZ”
Mücadelelerinin her alanda süreceğini söyleyen Özsoy, şu ifadeleri kullandı:
“Bu barışçıl ve demokratik gösteri bir haktır, anayasal haktır ve biz bu barışçıl düzeyde kalan yürüyüşlerimize, gösterilerimize ve kendi sesimizi haykırmaya da devam edeceğiz. Bunun bir suç olmadığını da bugün net biçimde hepimiz anladık.”
“BARIŞÇIL GÖSTERİ VE YÜRÜYÜŞ, ANAYASAL BİR HAK”
Açıklama sonrası Gündem Fethiye’nin sorularını yanıtlayan Haluk Özsoy, yürüyüşün Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi ile Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi’nin gündeme geldiği dönemde yapıldığını ve okunan basın açıklamasında tüm antidemokratik uygulamaların ele alındığını ifade etti.
“Barışçıl gösteri ve yürüyüş, anayasal bir hak” diyen Özsoy, mahkemenin ilk celseden beraatine karar verdiğini hatırlattı ve şunları söyledi:
“Barışçıl olduktan sonra bu yürüyüşlerin ve fikrini dile getirmenin, eleştiri yapmanın suç olmadığına kanaat getirdi. Bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorduk. Biz de zaten mutluyuz. Bundan sonra da yine bir problem gördüğümüzde eleştiri yapmaya, bunları dile getirmeye barışçıl biçimde devam edeceğiz.”
“GÖSTERİ YAPMAK, EYLEM YAPMAK DEMOKRASİNİN BİR PARÇASIDIR”
Kendisiyle birlikte üç kişi hakkında da soruşturma başlatıldığını belirten Özsoy; diğer üç kişinin suçlamalarının düştüğünü, kendisinin basın açıklamasını okuduğu için hakkında iddianame hazırlandığını söyledi ve şöyle devam etti:
“Açıklamayı ben okuduğumdan dolayı suçlanan ben oldum. Benim adıma iddianameye dönüştü, açıklamayı ben okuduğumdan dolayı ama açıklama da zaten kolektif hazırlanmış, hani öyle bir kişi tarafından hazırlanan bir şey değildi. Herkesin iradesini yansıtan bir şeydi.”
Kendisinin yargılanmasını ‘sembolik’ olarak niteleyen Özsoy, aslında yürüyüş ve gösteri biçiminin yargılandığını belirtti ve şunları söyledi: “Bu tarzda gösteri yapmak, eylem yapmak demokrasinin bir parçasıdır. Demokrasinin ilerlemesi için de bir gerekliliktir. Dolayısıyla hakim de böyle bir kanaat getirdi. Biz de dediğim gibi bu mücadelemize devam edeceğiz.”