Halkçı Liseliler Muğla İl Örgütü, proje okullarına yapılan atamalara karşı Muğla’nın Fethiye ilçesinde basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, “Bizler var oldukça bu ülkede her türlü haksızlığa, hukuksuzluğa karşı Türkiye’nin tüm gençleri ile omuz omuza mücadele edeceğiz” denildi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) “2025 Yılı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme” sonuçlarını 8 Nisan’da açıklanmıştı.
Sonuçların açıklanmasının ardından, Türkiye genelinde hem öğretmenler hem öğrenciler hem de mezunlar tarafından protestolar başladı.
Bu kapsamda, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) lise örgütü Halkçı Liseliler (Halk-Lis) Muğla İl Örgütü, 20 Nisan günü saat 15.30’da Fethiye Belediyesi Özer Olgun Kültür Merkezi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamayı Halk-Lis Muğla İl Başkanı Toprak Eren Geçim okudu.
“CUMHURİYET’İMİZ ALENEN SALDIRI ALTINDADIR”
Cumhuriyet’in temel dayanaklarından birinin eğitim olduğu vurgulanan açıklamada, “Nitekim Cumhuriyet her şeyden önce bir eğitim devrimidir. Bugün, Cumhuriyet’imiz alenen saldırı altındadır. Bir ağacın yıkılması için köklerinin topraktan ayrılması gerektiği gibi Cumhuriyet’imiz de köklerine uzanan kaliteli eğitim anlayışından yoksun bırakılmak isteniyor” denildi.
Eğitimi kaliteli hale getirenlerin öğretmenler olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Öğretmenlerimiz yol göstericimizdir, öğretmenlerimiz pusulamızdır! Bugünlerde Saraçhane’den atılan demokrasi haykırışı lise koridorlarında yankılanıyor. Silivri zindanında tutsak edilen gençlerin demokrasi çığlığı okul zillerinin sesini bastırıyor. Liseler direniyor, liseler öğretmenlerine de geleceklerine de sahip çıkıyor! Öyle ki bu direniş ülkeyi adeta kendi malıymış gibi yönetenlerin uykularını kaçırıyor.”
Türkiye’nin birçok ilindeki liselerde bu atamalara karşı tepkilerin yükseldiği belirtilen açıklamada, “Açlığa mahkum ettikleri gençler, yurtsuz bıraktıkları üniversiteliler; mülakatlarda torpille eledikleri öğrenciler birlikte o kadar güçlüler ki bir simidi bölüştükleri sofralarındaki umut, sofrasında ıstakoz yiyenlerin iştahını kaçırıyor” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, bu atamaları gerçekleştirenlerin, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından düzenlenen protestolarda öğrencileri gözaltına alıp tutuklayanlarla aynı zihniyeti taşıdığı ifade edildi. Bu tutuklama ve saldırıların hukuka, demokrasiye ve Türkiye’nin geleceğine tehdit oluşturduğu vurgulandı.
“KİRLİ EMELLERİNE ULAŞMAK İÇİN ÖĞRETMENLERİMİZE SALDIRIYORLAR”
Yaşanan tüm bu süreçlerin Cumhuriyet’in 100 yıllık kazanımlarının yok edilmesi için yapıldığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Ama her şeyden çok yok etmek istedikleri bir şey var: Yok etmek ve sindirmek istedikleri şey biz gençleriz, biz gençlerin örgütlü mücadelesini, direnişini kırmak hatta yok etmek istiyorlar. Çünkü biliyorlar ki Cumhuriyet gençliğe Başöğretmen’den emanettir. Çünkü biliyorlar ki gençliğin direnişini kırabilirlerse her istediklerini yapmaya hak bulacaklar. İşte bu kirli emellerine ulaşmak için öğretmenlerimize saldırıyorlar.”
İktidarın öğretmenleri öğrencilerden uzaklaştırmak istediği ifade edilen açıklamada, “Öğretmenlerimizi bizlerden uzaklaştırarak bizleri aydınlıktan karanlığa sürüklemek istiyorlar. Liyakatin ve hakkın ne demek olduğunu unuttukları gibi bize de unutturmak istiyorlar. Sadece bilgileri ile değil kişilikleri ile de bizlere rehber olan öğretmenlerimizi tasfiye etmek istiyorlar” sözleri kullanıldı.
Cumhuriyet’in gerçek sahipleri olan gençlerin, Türkiye’yi karanlığa teslim etmeyeceği belirtilen açıklamada, “Bizler var oldukça bu ülkede her türlü haksızlığa, hukuksuzluğa karşı Türkiye’nin tüm gençleri ile omuz omuza mücadele edeceğiz. Yakın zamanda kaybettiğimiz değerli sanatçımız Edip Akbayram’ın deyişiyle ‘güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler…’ diyoruz” denildi.