Hak savunucusu Haluk Özsoy’un, “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçundan yargılandığı iki davanın karar duruşmaları bugün (12 Kasım) Muğla’da görüldü. Gündem Fethiye, duruşmayı izledi. Özsoy, Meclis Toplantısı’ndaki konuşmasıyla ilgili dosyada beraat kararı verildi. Basın açıklaması dosyasında ise beş ay hapis cezasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını hükmedildi.
Muğla genelinde, emek ve ekoloji alanında mücadele veren hak savunucusu Haluk Özsoy’un, Muğla’da “Adalet ve Demokrasi Yürüyüşü” sonrasında okuduğu basın açıklaması ve Muğla Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı’nda entegre çimento fabrikası imar planları konusunda yaptığı konuşmada adalete erişimle ilgili eleştirileri için yargılandığı iki davanın duruşmaları bugün (12 Kasım) görüldü.
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301’inci Maddesi’nde yer alan“Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçundan yargılanan Özsoy, sağlık sebeplerinden dolayı duruşmalara katılamazken; yurttaşlar, Özsoy’u desteklemek amacıyla Muğla 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hazır bulundu.
Duruşmalar saat 11.18’de başladı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV), İnsan Hakları Gündemi Derneği ve yaklaşık 40 yurttaş duruşmayı izledi. Gündem Fethiye ekibi de duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.
İlk duruşma, Özsoy’un Muğla Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantısında söylediği sözlerle ilgili olan davaydı.
Avukat Nuray Şahbudak, Özsoy’un söz konusu toplantıda yaptığı konuşmasının içeriğinin Muğla’da yapılmak istenen “Entegre Çimento Fabrikası” projesinin ÇED olumlu kararına yönelik olduğunu söyledi.
ÇED olumlu kararının iptal edilmesine rağmen projenin inşaatına devam ettiği ve yargı süreçleri geciktiği için Özsoy’un toplantıda yurttaşların sesi olduğunu vurgulayan Şahbudak, bu durumda suç unsuru bulunmadığını belirtti.
Özsoy’un konuşmasında, yurttaşların adalet arayışını dile getirdiğini ifade eden Şahbudak; Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay’ın, “yargıya güven” hakkında yaptığı konuşmasını hatırlattı ve Özsoy’un da benzer şekilde ifadeler kullandığını, konuşmasında suç unsuru bulunmadığını belirtti.
Kartalkaya’daki otel yangınında oğlunu kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, otel yangınını araştırmak için kurulan Meclis komisyonunda, “Ben mesleğe başlarken yargıya olan güven yüzde 80’ler civarındaydı. Bugün yüzde 20’ler seviyesine indi” ifadelerini kullanmıştı.
Mahkeme, Özsoy’un konuşmasının eleştiri kapsamında kaldığı gerekçesiyle dosyada beraat kararı verdi.
Ardından, “Adalet ve Demokrasi Yürüyüşü” sonrasında okunan basın açıklamasının dosyası görülmeye başladı. Şahbudak, Özsoy’un söz konusu metni nasıl okuduğunu açıkladığını ve metnin içeriğinde herhangi bir suç unsuru bulunmadığını vurguladı.
Mahkeme, saat 11.23’te karar için verilen aranın ardından saat 11.29’da tekrar toplandı. Heyet, Özsoy’un beş ay hapis cezasına çarptırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını hükmetti.
Bununla birlikte Özsoy, beş yıl boyunca suç işlemezse cezası silinecek. Duruşma saat 11.30’da sona erdi.
AVUKAT NURAY ŞAHBUDAK: “YARGIDAKİ GECİKMENİN NELERE MAL OLABİLECEĞİNİ ORTAYA KOYAN BİR KARARDIR”
Duruşmanın ardından karara ilişkin Muğla Adliyesi önünde açıklama yapan Avukat Nuray Şahbudak, “Muğla Çimento A.Ş’nin ihbarcı olarak yer aldığı ancak davaya katılmaya cesaret edemediği bu dosyada, bu beraat kararı önemlidir. Köy halkının serzenişlerinin dile getirilmesi önemlidir” dedi.
Şahbudak, konuşmasının devamında şunları dile getirdi:
“Köylünün ve yaşam savunucularının; bu binaya karşı, bu yapılaşmanın ve talan kültürünün yok edilmesine yönelik verilen karar arkadaşımız açısından çok güzel bir karardır. Ayrıca, buna ilişkin olarak yargıdaki gecikmenin nelere mal olabileceğini ortaya koyan bir karardır.”
REMZİ KAZMAZ: “YARGININ, ÇEVRE MÜCADELESİNİ KISKAÇ ALTINA ALDIĞI DÖNEMLERDEN GEÇİYORUZ”
Şahbudak’ın konuşmasının ardından açıklama yapan Cumhuriyet Hak Partisi (CHP) Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Remzi Kazmaz, “Yargının, son zamanlarda çevre mücadelesini kıskaç altına aldığı dönemlerden geçiyoruz” dedi.
İdare mahkemelerinde dava kazanmanın zorluğuna dikkat çeken Kazmaz, “Ne kadar haklı olursak olalım, idare mahkemelerinin kararları hep kesin ve yaşam alanlarını koruyan çevreciler aleyhine çıkıyor ne hikmetse?” ifadelerini kullandı.
Geçmişte Muğla’da ve Türkiye’nin değişik yerlerinde haklı oldukları birçok davayı kazandıklarını vurgulayan Kazmaz, şunları aktardı:
“Bu yetmezmiş gibi şu anda yargının ceza hukukuyla karşı karşıyayız. Yaşam alanlarını savunan çevrecileri, aktivistleri cezayla beraber yıldırıp yaşam alanlarını korumaktan men etmeye çalışıyorlar.”
Yaşam alanlarını savunanlara karşı hem hukuki hem de cezai yönden sürecin devam edeceğini belirten Kazmaz, şunları söyledi:
“Bu cezalar bizi asla yıldırmıyor, yıldırmayacak. Bugün Türkiye’nin değişik yerlerinde, bu tür davalarda ceza alan birçok aktivist arkadaşımız var. O nedenle Haluk kardeşimiz bugün burada beraat etmiş olabilir ama almış olduğu diğer ceza ve mücadelesi, her zaman onurlu bir şekilde duvarımızda asılı kalacaktır.”
BEYDAĞ TIRAŞ ÖNERİ: “OLABİLECEK EN DÜŞÜK CEZA VERİLMİŞ DURUMDA AMA ASLINDA ORTADA BİR SUÇUN OLUŞMADIĞI ÇOK AÇIK”
Açıklamaların ardından Gündem Fethiye’ye konuşan İnsan Hakları Gündemi Derneği Başkanı Avukat Beydağ Tıraş Öneri, “Haluk Özsoy, çok inançlı bir doğa savunucusudur. Bu konudaki çalışmalarını yıllardır sürdürüyor. Bu nedenle biz de dayanışma için buradayız” dedi.
Özsoy’un ceza aldığı dosyadan da beraat kararı beklediklerinin altını çizen Tıraş Öneri, şunlara dikkat çekti:
“Olabilecek en düşük ceza verilmiş durumda ama aslında ortada bir suçun oluşmadığı çok açık. O nedenle diğer dosyadan da yapılacak istinaf itirazları sonucu berat çıkması ümidimizi koruyoruz.”
COŞKUN ÜSTERCİ: “AÇILAN BU DAVA, YARGISAL TACİZ”
İnsan hakları savunucularının ve yaşam hakkı savunucularının faaliyetlerini sürdürebilmeleri için ifade özgürlüklerini, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerini sonuna kadar kullanmaları gerektiğini vurgulayan Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, şunları aktardı:
“Açılan bu dava; yargısal taciz, savunuculuk iklimini olumsuz etkileyen bir taciz. Dolayısıyla hiç açılmaması gerekiyordu. Hadi açıldı yargılama bir biçimde ‘bağımsız’ bir şekilde sürdü; beraatla sonuçlanması gerekiyordu.”
Bir dosyadan beraat kararı çıkmasının sevindirici olduğunu ifade eden Üsterci, “En azından köylülerin direnişinin haklılığının da bir göstergesi ama diğer dosyadan en düşük düzeyde verilmiş olsa bile kabul edilemez bir ceza” dedi.
NE OLMUŞTU?
Muğla’nın Menteşe ilçesinde, 3 Aralık 2023 tarihinde Muğla Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından “Adalet ve Demokrasi Yürüyüşü” düzenlenmişti. Yürüyüşün ardından Deştin Çevre Platformu Eş Sözcüsü ve Muğla Çevre Platformu Gönüllüsü Haluk Özsoy, grup adına basın açıklamasını okumuştu.
Basın açıklamasında, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin mahkeme kararıyla görevden alınması, Gezi Davası tutukluları ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın Hatay halkının oylarıyla seçilmiş olmasına rağmen tutukluluğunun devam etmesi gibi o dönemde gündemde olan başlıklarda demokratik süreç ihlallerine değinilmişti.
Yürüyüşe ve basın açıklamasına Eski Kültür ve Turizm Bakanı ve Devlet Bakanı Fikri Sağlar da katılmıştı.
Adalet yürüyüşü ardından ise basın açıklamasını okuyan Haluk Özsoy ve üç kişi, “Türk milletini, Cumhuriyet’i, devletin kurum ve organlarını aşağılama, suçu ve suçluyu övme, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan ifade vermeye çağırılmış ve Haluk Özsoy hakkında iddianame düzenlenmişti.
İddianamede, Türk Ceza Kanunu (TCK) 301’inci maddesindeki “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” gerekçesiyle Haluk Özsoy’un cezalandırılması talep edilmişti.
Davanın 4 Aralık 2024 tarihinde, Muğla 6. Asliye Mahkemesi’nde görülen duruşmasında Haluk Özsoy beraat etmişti. Duruşma günü çok sayıda yurttaş Özsoy’a destek olmak için Mahkeme önünde hazır bulunmuştu.
Duruşmada, Özsoy’un vekili Avukat Nuray Şahbudak gerçekleştirilen eylemin barışçıl bir eylem olduğuna dikkat çekmiş ve Muğla Barosu’na mensup avukatların da cübbeleriyle eyleme katıldığını hatırlatmıştı. Metindeki ifadelerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası kapsamında, suç teşkil etmediğini belirtmişti. Ayrıca, Haluk Özsoy’un oluşmayan bir suçtan dolayı lekelenmeme hakkının ihlal edildiğini dile getirmiş ve davanın reddini talep etmişti
Savcılık makamı da söz konusu ifadelerin “ağır eleştiri” niteliğinde olduğu söylemiş ve Özsoy’un beraati yönünde görüş bildirmişti. Yargılama sonucunda mahkeme, suçun oluşmadığına kanaat getirerek Haluk Özsoy’un beraatine karar vermişti.
Kararın istinafa taşınmasının ardından yargılama yeniden başlamıştı. Ayrıca, yine aynı suçtan Özsoy’un 12 Eylül 2024’te Muğla Büyükşehir Belediyesi Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda Muğla’da kurulması planlanan entegre çimento fabrikasının imar planlarının görüşüldüğü sırada söylediği sözler için de yargılanmasına karar verilmişti.
Özsoy bu toplantıda Türkiye’de adalete erişim konusunda aksaklıkları olduğunu dile getirmiş ve şunları söylemişti:
“Hukuk askıdadır şu anda. Biraz daha vahşi batı hukukuyla devam ettirilmektedir bu memleket. İmar Planı davası Danıştay’dan geri döndü ve bu davayı kazandık. Bu sürecin sonunda büyük ihtimalle hemen bir dava açacaklar yıkım kararına karşı üç gün içinde falan. Zaten nöbetçi mahkeme hakimler biliyorsunuz sermaye için nöbetçi kalıyorlar, evde telefonla da halledebiliyorlar.”
Muğla 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 24 Eylül’de görülen duruşmalara Haluk Özsoy ve vekili Avukat Nuray Şahbudak’ın yanı sıra Muğla’nın farklı ilçelerinden çok sayıda hak savunucusu katılmıştı. Ayrıca, aralarında Genel Sekreteri Coşkun Üsterci’nin de olduğu Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) heyeti duruşmayı izlemişti. Mahkeme heyeti bu duruşmaların 12 Kasım 2025 tarihine ertelenmesine karar vermişti.












