Marmaris Kent Konseyi ve Derin Yoksulluk Ağı’nın düzenlediği çevrimiçi etkinlikte derin yoksulluk konuşuldu.
Marmaris Kent Konseyi ve Derin Yoksulluk Ağı, “Derin Yoksulluk Üzerine” başlığı ile çevrimiçi bir toplantı gerçekleştirdi. Sosyal Fayda İletişimi Uzman Damla Özlüer ile Derin Yoksulluk Ağı’nın kurucusu Hacer Foggo toplantıda konuşmacı olarak yer aldı.
“YOKSULLUK İNSAN HAKLARI İHLALLERİNİ BERABERİNDE GETİRİYOR”
Hacer Foggo derin yoksulluğun hak ihlallerini de beraberinde getirdiğini anlattı ve derin yoksulluk içindeki çocukların yetersiz beslenmeden kaynaklı sorunlar yaşadığına dikkat çekti:
Foggo, “Derin yoksulluk yaşayan mahallelerde yaşayan çocukların büyük bir kısmı aslında özel öğretime giden çocuklar. Yani öğrenme güçlüğü çeken çocuklar. İşin içine yoksulluk girdiği zaman, aslında bir sürü çocuk yetersiz beslenmeden kaynaklı öğrenme güçlüğü çekiyor. Yani insan hakları, çocuk hakları ihlali derken aslında kastettiğimiz şeylerin biri bu. Burada çocuğun eğitim hakkının ihlalinden bahsediyoruz. Çünkü bu çocuk yeterli besine ulaşamadığı için onu dışında gelişen nedenlerle baş başa kalıyor ve bütün hayatı boyunca bundan etkilenmek zorunda.” dedi.
“YAŞAM SÜRESİ YOKSUL KESİMLERDE DAHA KISA OLABİLİYOR”
Foggo, yaşam süreleri konusunda da gelire göre bir adaletsizlik durumu söz konusu olduğunu dile getirdi ve sözlerine şunları ekledi:
“Başka bir araştırmada ortalama geliri olan insanlarla daha derin yoksulluk yaşayanlar arasında ömür farkının on buçuk yıl olduğu, yoksulların daha az yaşadığı ortaya koyuluyor. Önenebilir hastalıkların, yoksullukla ilgili önlenmiş olsaydı 900 bin erken ölümün de engellenebileceğine dair veri var. Bütün bunlara böyle baktığınız zaman aslında bunun bir insan hakları ihlali olduğunu görüyorsunuz. En teme ihtiyaçlardan söz ediyoruz burada. Eğitim hakkı, suya erişim, gıdaya erişim hakkı gibi.
Bütün bir temel ihtiyaçları karşılayamayan insanın sosyal hayatı da olmuyor. Bir kere örgütlenemiyor. Örgütlenme niyeti olduğu zaman bile o kadar çok fazla ön yargı var ki. Onun ruh hali, giysisi, ona bakışlar. Herhangi bir partiye, sivil toplum örgütüne girdiği zaman bile kendisini yabancı hissediyor.”
“MESELEMİZ YOKSULLAR DEĞİL YOKSULLUK”
Damla Özlüer ise fotoğraflı bir sunum yapmamalarının sebebini şu şeklide açıkladı: “Bugün özellikle fotoğraflı sunum yapmayalım diye konuştuk çünkü yoksulluk konuşulurken çoğunlukla yoksulların fotoğrafları, videoları üzerinden konuşuluyor. Oysaki meselemiz yoksulluk, yoksullar değil. Derin Yoksulluk Ağı bu alandaki görsel dili ve kullanımını özellikle değiştirmeye çalışıyor. Çocukların yoksulluk içindeki fotoğraflarının kullanılması aslında çocukların haklarını ihlal ediyor. O yüzden bugün özellikle sizi fotoğraf göstermiyoruz.”
KİMDİR DERİN YOKSULLUK İÇİNDEKİLER?
Foggo derin yoksulluk içindekilerin kim olduğunu ise şu şeklide açıkladı: “Derin yoksulluk dediğimiz aslında, bizim de destek verdiğimiz insanlar, güvencesiz çalışan insanlar. Kâğıt toplayıcıları, tekstil işçileri, müzisyenler, inşaatta çalışanlar, otel çalışanları, gündelikçi kadınlar da dahil, hiçbir sosyal güvencesi olmayan insanlar. Ama şu an asgari ücretle yaşamak zorunda kalanlar da açlık sınırını altında yaşıyor. Asgari ücretlileri de derin yoksulluk içinde yaşayanlar olarak söyleyebiliriz.”
“DERİN YOKSULLUK MİRAS BIRAKILIYOR”
Foggo, Derin Yoksulluk Ağı’nın yaptığı bir araştırmanın verilerinden bahsederek kendileri için de çarpıcı sonuçlarla karşılattıklarından bahsetti: “Annelerin yüzde 74’ünün bebek bezine mamaya ulaşamadığını, yüzde 81’in ped alamadığını çocukların yüzde 86’sının ev geçindirmeye başladığını ve bu öğretim yılında yüzden 11’inin çalışmaya devam ettiğini öğretime başlamadığını gördük. Bu gruplar derin yoksulluğu yaşayanlar ama bu yoksulluğun kalıcı ve sürekli halde olması.”
Özlüer de miras bırakılan yoksulluğa dikkat çekerek yoksulluğun kuşaklar boyunca devam ettiğini söyledi: “Derin yoksulluk içindeki bir ailenin çocuğu da derin yoksulluk içinde devam ediyor hayatına. Bu aynı zamanda toplumsal sürdürülebilirliğimiz için çok ciddi bir mesele değil mi?”
DERİN YOKSULLUK AĞI NASIL BİR MÜCADELE ÇERÇEVESİ ÖNERİYOR?
Foggo mücadele yöntemlerinden biri olarak yerel yönetimlerle aralarındaki ilişkilerini eliştirmek olarak ortaya koydu: “Bir taraftan toplantılar da yapıldı yerel yönetimlerle. Sitemize girerseniz orada da göreceksiniz yaptığımız toplantıları. Bir taraftan da sahada gördüğümüz bizim de o anda aslında keşfettiğimiz eksikleri de yerel yönetimlere aktarmaya başladık. Nedir bu? Birincisi, acil afet durumlarında hazırlanan bir kolinin bile orada yaşayan bir bebeği unuttuğunu gördük. Siz oraya iki makarna buğur koyuyordunuz ama orada bir bebek var ve beş numaralı beze ihtiyacı var.”
Yaptıkları çalışmalarla ilgili raporlar hazırladıklarını söyleyen Foggo yerel yönetimlerle sonuçlarını paylaştıklarını söyledi.
Açık Alan Derneği ve Derin Yoksulluk Ağı’nın Ocak 2020 – Aralık 2021 tarihleri arasında yürüttüğü faaliyet raporuna buradan ulaşabilirsiniz.