Muğla’nın Fethiye ilçesinde bu yıl yedinci 8 Mart Feminist Gece yürüyüşü gerçekleştirildi ve basın açıklaması yapıldı. Açıklamada “aile yılı”nı kabul etmediklerini söyleyen kadınlar “Bizim için 2025 aile yılı değil kadın yılıdır” dedi ve mücadele vurgusu yaptı.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Muğla’nın Fethiye ilçesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikler kapsamında, bugün 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü gerçekleştirildi. Kadınlar saat 19.00’da 1 No’lu Sağlık Ocağı’nın önünde toplandıktan sonra Beşkaza Meydanı’na yürüdü.


Kadınlar yürüyüş boyunca “Jin, jiyan, azadi (Kadın, yaşam, özgürlük)”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Yaşasın feminist mücadelemiz”, “Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa”, “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet, gelsin cop inadına isyan, inadına özgürlük”, “Diyanete değil kadınlara bütçe”, “Neredesin aşkım buradayım aşkım”, “Susma haykır eşcinseller vardır”, “Homofobik devlet yıkılacak elbet”, “Trans cinayetleri politiktir”, “İnadına isyan, inadına özgürlük”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Barikatı yıkarım bulaşığa karışmam”, “Batsın, batsın ahlakınız batsın” sloganları atıldı.
Beşkaza Meydanı’nda basın açıklamasını Tülay Ünal Gökçe ve Halide Seda Altın okudu.


“TÜM KADIN VE LGBTİ+LAR İSYANIMIZI ÖFKEMİZİ HAYKIRMAK İÇİN SOKAKLARDA, GECELERDE VE MEYDANLARDAYIZ”
Açıklamada “Tüm dünyada olduğu gibi bugün burada tüm kadınlar ve LGBTİ+lar; isyanımızı, öfkemizi, haykırmak için sokaklarda, gecelerde ve meydanlardayız” dendi.


Kadın nüfusunun dünya nüfusunun yarısı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Tüm dünyada olduğu gibi bugün burada tüm kadın ve LGBTİ+lar isyanımızı öfkemizi haykırmak için sokaklarda, gecelerde ve meydanlardayız” ifadeleri kullanıldı.
“KAZANIMLARIMIZI YOK ETMENİZE İZİN VERMEYECEĞİZ, MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Kadınların mücadele ederek kazandığı haklarından vazgeçmediği vurgulandı ve “Çünkü mücadelemizin geri dönüşü yok. Oy hakkından yaşam hakkına koskoca bir tarih, dünyanın dört bir yanından milyonlarca kadının mücadelesi var arkamızda. Onların gücü yanı başımızda. Kazanımlarımızı yok etmenize izin vermeyeceğiz, mücadeleye devam edeceğiz” dendi.


Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın 6 Ocak 2025 tarihinde yaptığı açıklamayla 2025’i “Aile Yılı” ilan etmesine değinildi. Bu söylemin ve beraberindeki politikaların kadınları eve, aileye ve erkeğe tabi kılmanın zeminini oluşturduğu belirtildi ve “Bizim için 2025 aile yılı değil kadın yılıdır” dendi.


“BU YOKSULLUKTAN DA EN BÜYÜK PAYI KADINLAR VE ÇOCUKLAR ALIYOR”
Kadın yoksulluğuna vurgu yapılan açıklamada, “İstikrarsız ve adaletsiz politikalar, anlamsız ekonomik yöntemler yoksulluğu iyiden iyiye arttırdı” ifadeleri kullanıldı ve yaşanan yoksulluktan en çok kadınların ve çocukların etkilendiği söylendi.


Açıklamada kadın ve doğa düşmanı politikalarla ilgili şu ifadeler kullanıldı:
“Bilimsel tüm uyarıların göz ardı edildiği, doğal kaynakların rant uğruna yok sayıldığı gerçeği, felaketlerin yaşanmasının en büyük sebebi. Doğal alanlarımız bir bir yok ediliyor. Doğa katlediliyor. Ataerkil ve erkek devletin kadın, doğa ve emek düşmanı rantçı politikalarına karşı birlikte yürüyor, acımızı, öfkemizi isyana dönüştürüyoruz.”


“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN TEKRAR YÜRÜRLÜĞE GİRMESİ İÇİN SOKAKLARI, MEYDANLARI BOŞ BIRAKMAYACAĞIZ”
İstanbul Sözleşmesi vurgusu yapılan açıklamada şunlar söylendi:
“Medeni Yasa, eşitlikçi aile yapısının, eşit yurttaşlığın, laik yaşam tarzının, toplumsal ortaklığın ve barışın güvencesidir. İktidarın Medeni Yasa’dan dini hukuka geçişin önünü açacak değişiklikler yapmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki başta kadınlar olmak üzere hiç kimsenin hukuk güvenliği kalmayacaktır. Kişilik haklarının kolaylıkla ihlal edilebileceği, eşitsizliklerin güçlüler lehine pekiştirileceği, zaten tahrip edilmiş olan laik hukuk sisteminin bütünüyle terk edileceği bu yolun açılmasına engel olmak için İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe girmesi için sokakları, meydanları boş bırakmayacağız.”


“ŞİDDETSİZ BİR YAŞAMI İNŞA ETMEK İÇİN ÖZGÜRLEŞME MÜCADELEMİZE ARA VERMEDEN DEVAM EDİYORUZ”
Açıklamada kadın cinayetlerinin faillerinin en çok kadınların en yakın çevresindeki erkeklerden oluştuğuna dikkat çekildi ve “Bizi öldürenler bize en yakın olanlar. Eşimiz, eski eşimiz, babamız, kardeşimiz, sevgilimiz. Katillerimiz yanı başımızda. Erkek adalet, erkek devlet tarafından korunmaya devam ediyor. Öfkemiz isyanımızı aşıyor. Ancak gücümüzü birbirimizden alıyor, şiddetsiz bir yaşamı inşa etmek için özgürleşme mücadelemize ara vermeden devam ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.


Savaştan, yoksulluktan, baskıdan ve sömürüden en çok etkilenen kadınlar ve çocuklar olduğuna vurgu yapılarak “Savaşsız ve sömürüsüz bir dünyayı biz kadınlar kuracağız. Savaşın değil barışın tarafıyız” dendi.
Açıklamada son olarak kadınların hakları için mücadele ettiklerinin altı çizildi ve “Yaşamı kuran biziz. İnsanlığı doğuran ve bakım vereniz. Artık genel geçen geleneklere göre değil, sadece bakım vererek değil adil ve eşit bir yaşam için, mutlu olmak için çıkıyoruz yola. Kendimiz ve herkes için. Kadınların kurtuluşu herkesin kurtuluşu olacak. Çıktığımız yol sadece kadınları değil, dünyayı da kurtaracak” ifadeleri kullanıldı.


Basın açıklaması sırasında “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz”, “Kadınlar birlikte güçlü”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganları kullanıldı.
HAYEL ÖZENÇ: “AİLE YILINI TANIMIYORUZ”
Basın açıklamasının ardından Fethiye Kadın Danışma Dayanışma Derneği’nden (FKDD) Avukat Hayel Özenç, Gündem Fethiye’ye değerlendirmelerde bulundu.
İktidarın 2025 yılını “aile yılı” ilan ettiğini hatırlatan Avukat Hayel Özenç, “Aileyi koruma iddiasıyla ‘Aile Yılı’ ilan edilirken aynı zamanda kadınları, kadın emeğini ve kadın bedenini yok sayan bir karara imza atılmış oldu” dedi.


Fiziksel ve şiddetin aile içinde yaşandığını ifade eden Özenç, “Kadınlar; aile içinde, kocalarından, babalarından, erkek kardeşlerinden toplumda da öğretmenlerinden, devletten sürekli olarak şiddet görüyorlar. Biz o yüzden aile yılını tanımıyoruz. Kadın yılı olduğunu kabul ediyoruz ve olması için mücadelemizden de hiç vazgeçmeyeceğiz” sözlerimi kullandı.
Aile kurumunun içinde şiddet yaşandığını vurgulayan Özenç, şu ifadeleri kullandı:
“Odağımızı kadınlara doğru yöneltmek zorundayız. Bu yıl da biz feminist mücadelemizi yükselterek bunun bir kere daha altını çiziyoruz. Çok güzel bir feminist gece yürüyüşü oldu. Çok kalabalıktı, çok güzel katılımlıydı.”


Özenç, Medeni Kanun ve Ceza Kanunu’nda yapılmak istenen değişikliklerle LGBTİ+ ‘ların temel hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmak istendiğini hatırlatarak, “LGBTI+’lara yönelik aleyhlerine işleyecek bir kanun teklifi, bunun da karşısında olduğumuzu LGBTİ+ artılarla dayanışma içerisinde olduğumuzu bir kere daha haykırmak için feminist gece yürüyüşünde buluşmuş olduk” dedi.


Hayel Özenç’in ardından Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği’nden Dilek Alıcıoğlu Cömert, Gündem Fethiye’ye açıklamalarda bulundu. Cömert, şunları söyledi:
“Bu yıl aile yılı. Gerçekten de aile yıl olunca hepimiz korkuyoruz. Hem kadın olarak korkuyoruz hem de LGBTİ+ bireyler olarak korkuyoruz. Çünkü direk aile deyince hedef LGBTI+ ve kadın oluyor, kadınları hapsetmek, LGBTI+ları da yok etmek, yok saymak gibi bir duruma evrilecek. Biz de bunun mücadelesini vereceğiz zaman içerisinde.”