TİP Muğla İl Örgütü, dün Muğla’nın Fethiye ilçesinde toplanıp yaptığı açıklamada: “Hukuksuzca cezaevinde tutulan Can Atalay için adalet istiyoruz. İktidara meydan okuduğu için cezaevlerinde tutulan Gezi tutsakları, tutuklu gazeteciler, avukatlar için adalet istiyoruz. Katledilen kadınlar, tarikatların insafına terk edilen gençler için adalet istiyoruz” denildi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Muğla İl Örgütü, dün (14 Mayıs) Muğla’nın Fethiye ilçesinde bulunan Özer Olgun Kültür Merkezi önünde saat 18.15’te bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
Anayasa’ya ve Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen Can Atalay’ın hala cezaevinde olduğundan bahsedilen açıklamada, “Hatay’ın seçilmiş milletvekili olmasına rağmen tam bir yıldır hukuksuzca cezaevinde tutulan Can Atalay için adalet istiyoruz” denildi.
Açıklamada; 10 yıl önce Soma’da katledilen madenciler için, onların avukatı Can Atalay için adalet istedikleri belirtilerek, “Depremde katledilen, evsiz yurtsuz kalanlar için adalet istiyoruz” sözlerine yer verildi.
1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nın kapatılmasına değinilen açıklamada, “1 Mayıs Meydanı Taksim’in işçilere kapatılmasını kabul etmeyen ve bu nedenle tutuklanan dostlarımız için adalet istiyoruz” ifadeleri kullanıldı.

“GEZİ TUTSAKLARI, GEZİ AİLELERİ, TUTUKLU GAZETECİLER, AVUKATLAR İÇİN ADALET İSTİYORUZ”
Açıklamada, “İktidara meydan okuduğu için cezaevlerinde tutulan siyasetçiler, Gezi tutsakları, Gezi aileleri, tutuklu gazeteciler, avukatlar için adalet istiyoruz. Tam bin haftadır kayıp ve katledilen yakınları için mücadele eden Cumartesi Anneleri için adalet istiyoruz” denildi.
Yoksulluğun arttığına değinilen açıklamada, “Sürekli kemer sıkması istenen, her geçen gün daha da yoksullaşan emekçiler, emekliler için adalet istiyoruz” sözlerine yer verildi.
Ayrıca açıklamada, “Katledilen kadınlar, geleceksiz bırakılan, tarikatların insafına terk edilen gençler için adalet istiyoruz. Özgürlüklerimiz ve haklarımız pazarlık konusu değil. Hayatımız pazarlık konusu değil” ifadeleri kullanıldı.

“HALKI YOKSULLAŞTIRANLARLA UZLAŞMAYACAĞIZ”
Hayatı onlara zindan edenlerle aynı gemide olmadıkları vurgulanan açıklamada, “Bir yandan vekillerimizi, siyasetçileri, emekçileri, Taksim’i savunanları tutsak edip diğer yandan halkı yoksullaştıranlarla uzlaşmayacağız” denildi.
Açıklamada; temel haklarından, adaletten, çocuklarının ekmek parasından, eğitiminden tasarruf etmeyecekleri söylenerek, “Ülkeyi koca bir cezaevine çevirenlere hep birlikte meydan okumak için bir kez daha bir aradayız” sözleri dile getirildi.
Meselenin; yalnız bir kişinin, bir grubun, bir topluluğun, bir partinin bir partiye oy verenlerin meselesi olmadığı aktarılan açıklamada, “Adalete susamış, hakları elinden alınmış, özgürlüklerine kastedilmiş kim varsa yanındayız” ifadeleri kullanıldı.

“ADALET VE ÖZGÜRLÜK İSTEYENLER İÇİN BİR OLURUZ VE KİMSEYİ YALNIZ BIRAKMAYIZ”
Adalet ve özgürlük isteyenler için bir olacakları ve kimseyi yalnız bırakmayacakları belirtilen açıklamada, “Gezi’de nasıl bir olduysak, öyle birleşir mücadele ederiz” denildi ve şu sözlere yer verildi:
“14 Mayıs seçimlerinin üzerinden bir yıl geçti. Seçilmiş bir milletvekili bir yıldır tutsak ediliyor. Bu bir yılda, yoksulluğumuz arttı; ekmeğimiz, eğitimimiz, sağlığımız, özgürlüğümüz azaldı. Halk, iktidara yanıtını yerel seçimlerde verdi. Bu iktidar artık bir azınlık iktidarıdır. Bir azınlığın halkın haklarını gasp etmesine izin vermeyeceğiz. Adalet istiyoruz ve kazanacağız. Bir bir kazanacağız.”
Can Atalay başta olmak üzere Gezi tutsaklarını, cezaevlerindeki siyasetçileri ve devrimcileri çıkaracakları söylenen açıklamada, “Soma, Ermenek, Aladağ, Çorlu için adaleti sağlayacağız. Emekçiler, emekliler, gençler, kadınlar için yan yana duracağız. Halk kazanacak, adalet kazanacak” denildi.
