Muğla’nın Fethiye ilçesinde, Söğütlü köylülerinin katılımıyla Fethiye Kent Konseyi ve Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği (FETDER) tarafından 9 Kasım’da Su Hakkı Paneli gerçekleştirildi.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Muğla’nın Fethiye ilçesinde, Fethiye Kent Konseyi ve Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği (FETDER) tarafından 9 Kasım’da Su Hakkı Paneli düzenlendi.
TURMEPA Hizmet Binası’nda gerçekleştirilen etkinlik 13.00’te başlarken, etkinliğe Hidro Elektrik Santrale (HES) suyunu vermemek için direnen ve jandarma müdahalesiyle gözaltına alınan Söğütlü köylüleri de katıldı. Ayrıca; Muğla Su İnisiyatifi, Dağ Taş Aş Platformu, Kıyılar Halkındır İnisiyatifi de panele katıldı.

Üç oturumdan oluşan panelin ilk oturumunda Doğa Araştırmacısı Ali İhsan Emre, Fethiye’nin su kaynakları hakkındaki sunumunu gerçekleştirdi. Emre’nin ardından Fethiye Kent Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi, Ziraat Mühendisi Serdar Adakale “Fethiye’de suya yapılan müdahaleler” adlı sunumunu yaptı.

Panelin ikinci bölümünde ise, Avukat Bora Sarıca ve Muğla Su İnisiyatifi’nden Prof. Dr. Beyza Üstün sunumlarını yaptı.

Panelin son bölümünde forum gerçekleştirildi. Forumda Söğütlü köylüleri, su mücadelelerini anlattı ve panelistlere sorularını yöneltti.
Etkinlik sonrası Fethiye Kent Konseyi Başkanı Naci Dinçer ve FETDER Başkanı Ulaş Kiper, Gündem Fethiye’nin sorularını yanıtladı.
“VERİLER, FETHİYE’DE DE SU KRİZİNİN YAŞANACAĞINI GÖSTERİYOR”
Etkinliği neden düzenlediklerini anlatan Naci Dinçer, “Bölgemizde yaşanan su ile ilişkin problemlerin esas alındığı ama su hakkının temel olarak tartışılacağı plan içindeydik. Hem katılımcılar açısından, hem analistler açısından çok zengin bir topluluk oldu. Bundan dolayı çok mutluyum. Beklentimin çok çok üstünde bir katılım oldu” dedi.
Fethiye’de bir su krizi yaşanabileceğini söyleyen Dinçer, şu ifadeleri kullandı:
“Su hakkı bütün canlılar için yaşamın her alanında gerekli olan bir şey. Biz Fethiye bir su cenneti diye biliyoruz. Su sorunumuz yok zannediyoruz ama giderek veriler Fethiye’de de ileride su krizinin yaşanacağını gösteriyor. Sadece yeraltı kaynak sularından değil tabii. Denizlerimizle ilgili sıkıntılar var. Suyu bir bütün olarak düşünmek lazım.”
“SÖĞÜTLÜ KÖYÜ’NDEKİ SAKİNLERİN TOPLANTIMIZA KATILIM SAĞLAMALARI BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ”
Söğütlü köylülerinin katılımının önemine vurgu yapan Dinçer, şöyle devam etti:
“Değerli panelistler bize hem Fethiye’nin su kaynaklarının şu anki durumları hakkında hem de yaşanan Söğütlü Köyü’ndeki krizle ilgili detaylı bilgiler verdiler. Özellikle Söğütlü Köyü’ndeki sakinlerin toplantımıza ilgi göstermeleri ve katılım sağlamaları ve katkı vermeleri bizim için çok değerli. Çünkü onlar belki de bütün Türkiye’ye örnek bir davranış içinde, kendi haklarına sahip çıktılar. Orada hakları kısıtlandı, sadece tarımsal alanlarındaki gelirlerle geçinen bir köy için korkunç bir ekonomik zorluğa düştüler. Fakat bir HES için sadece kullanıma açılan bir suya ‘kendi hakkımızdır’ diyerek sahip çıktılar ve direniş gösterdiler. Bu çok değerliydi. Onlar sanıyorum bize başka şeyler de öğrettiler. Bu toplantıdan o da çıktı. Yani bu hakkın bütün canlılar için, doğadaki aşağı yukarı her şey için, herkes için ne kadar değerli olduğunu hissetmiş olduk. Bu anlamda çok mutluyum.”
“BUNDAN SONRA SAVUNMAMIZ, YAŞAM İÇİN BU HAKKI SONUNA KADAR SÜRDÜRMEK”
Bu etkinliğin bir başlangıç olduğuna vurgu yapan Dinçer, “Bundan sonrası için de buna benzer sorunlarımızı masaya oturup tartışacağız. Buradan sonuçlar çıkartacağız. Eğer temel olarak panelden hangi sonucu çıkarttınız diye sorarsanız; suyun gerçekten bütün canlılar için, yaşam için bir hak olduğu sonucunu çıkarttık. Bundan sonra savunmamız, yaşam için bu hakkı sonuna kadar sürdürmek” dedi.
“SU SORUNU SADECE SÖĞÜTLÜ’YE, SADECE FETHİYE’YE AİT BİR SORUN DEĞİL”
Ulaş Kiper ise, Söğütlü köylüleri ile bir araya gelmek istediklerini ve bu etkinlik dolayısıyla Söğütlü köylülerini Fethiye’de ağırladıklarını belirtti.
Kiper, su sorununun bütün dünyanın bir sorunu olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Hep hatırlatmak istediğimiz şeylerden bir tanesi; su sorunu sadece Söğütlü’ye, sadece Fethiye’ye ait bir sorun değil. Bütün Türkiye’nin, bütün dünyanın bir sorunu. Bunu sık sık gündeme getirmek, sık sık konuşmak istiyoruz. Arzu ettiğimiz şeyin ilk aşaması buydu ama ikinci aşaması bu meseleyi yaygın bir şekilde tartışılır hale getirmek. Su sıkıntısının bir gerçek olduğunu herkese hatırlatmak gibi arzumuz var.”
Kent Konseyi ve katılımcılara teşekkür eden Kiper, “Kent Konseyi sağ olsun, destek oldu. Biz dernek olarak biraz elimizi taşın altına koyduk ama bugün katılımcılarımız arasında Dağ Taş Aş Platformu’ndan, Muğla Su İnisiyatifi’nden, çeşitli resmi kuruluşlardan ve çeşitli partilerden de destek aldık. Onlara da çok teşekkür ediyoruz” dedi.
“SU HAKKINI TEKRAR HATIRLATMAK İSTEDİK”
Su sorununun gündemden düşmemesini hedeflediklerini söyleyen Kiper, şu ifadelere yer verdi:
“Çünkü su problemi dediğim gibi böyle lokal-nokta atışı bir problem değil. Küresel ısınma nedeniyle sularımızı kaybediyoruz. Köy yaşantıları, sosyal bağları kopmaya başlıyor. Hatta artık bu son örnekte gördüğümüz, Söğütlü’de gördüğümüz gibi komşu köyler birbirleriyle anlaşamaz hale geliyorlar. Oysa bizim bildiğimiz, bizim kültürümüz; yardımlaşmayı, imeceyi beraber hareket etmeyi önceleyen, önemseyen bir kültür. Biz bu kültürde yaşatmak istiyoruz. Bu topraklarda yaşayan herkesin hakkı olan su hakkını tekrar hatırlatmak istedik.”