Muğla’nın Fethiye ilçesinde yurttaşlar, Meclis’te kabul edilerek yasalaşan ve sokak hayvanlarının öldürülmesini öngören yasa teklifini protesto etti: “Yeri gelir evlatlarımızı koruruz, yeri gelir hayvanları koruruz. İkisini de kimseye vermeyiz.”
Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Beşkaza Meydanı’nda, dün (29 Temmuz) saat 18.30’da “ötenazi” adı altında öldürülmesini öngören ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilerek yasalaşan “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” hakkında açıklama yapıldı.
Basın açıklamasına; Muğla Veteriner Hekimler Odası, Doğa Dostu Derneği (Dodo), Hayvan Destek ve Eğitim Derneği (HAYED), Göcek Hayvan Kurtarma, Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği (DOHAKDER), HANDS, Ölüdeniz Hayvan Yardım Derneği katıldı.
Grup adına açıklamayı Dodo’dan Gökçen Gökmen Bayram okudu.
Bayram, bir ay önce gerçekleştirdikleri basın açıklamasını hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:
“Aylardır Türkiye’nin dört bir yanında yapılan onlarca basın açıklamasına rağmen hala aynı noktadayız. Kanlı yasanın maddeleri bir bir meclisten geçiyor. Çağdaş, medeni ülkeleri örnek gösteriyorlar. Sorarım size masum, savunmasız canlıları öldürmek çağdaşlık mıdır? Onlar ölünce medeniyet mi gelecek? O zaman ben o medeniyeti istemiyorum! Kabul etmiyorum. Ama medeni olmak bu değil, Çağdaş ve medeni olmak öldürmeyi, katletmeyi asla kabul etmez. Orta Çağ kanunları bunlar, medeniyet diye orta çağa geri dönüyoruz.”
Bayram, hayvan hakları savunucularına yönelik ithamları şu şekilde sıraladı:
“Mama lobisi diyorlar, itperest diyorlar, çocuklar ölüyor diyorlar; Çoğalıyorlar çok fazlalar diyorlar, Köpekler sokaklardan toplanacakmış. Pardon da nereye? Sokaklar güvenli değil diyorlar.”
Mevcut ekonomik şartların zorlaştığını ifade eden Bayram, “İnsanlar geçinemiyor, marketlere giremiyorlar, akşam pazarını bekliyorlar, insanlar çocuklarını okutamıyor, insanlar hastalanınca artık devlet hastanesinden randevu alamıyor, özel hastaneye gücü yetmiyor, çok ağır ekonomik şartlardan geçiyoruz. Buna itirazı olan var mı?” diye sordu.
“RIZIKLARINDAN KESİP SOKAK HAYVANLARI İLE PAYLAŞIYORLAR”
Sokak hayvanlarını besleyen yurttaşların, kendi ceplerinden mama maliyetlerini karşıladığını ifade eden Bayram, şu ifadeleri kullandı: “Son bir yılda açlık sınırı 8 bin 116, yoksulluk sınırı da 28 bin 201 lira. 2024 yılı asgari ücret net 17 bin 2 TL yani artık çoğumuz fakiriz. Ne mama lobisi? Sokak beslemesi yapan arkadaşlara soruyorum cebinizden mama alabiliyor musunuz? Artık yiyecek kovalıyor herkes. Mahalle gönüllüleri rızıklarından kesip sokak hayvanları ile paylaşıyorlar.”
“ONLAR DA ALLAH’IN KULU SENİN BENİM GİBİ”
Kendilerine yönelik ‘itperest’ ithamına yanıt veren Bayram, Ula ilçesine bağlı Gökova Mahallesi’nde sokak köpeklerinin öldürüldüğünü hatırlarak, şunları söyledi: “Bizlere itperest diyenler ile 2 gün önce Gökova’da sokakta yatan köpeklere zehir atan kişiler aynı zihniyette kişiler. Allah sizi o ite muhtaç eder umarım bir gün. Canlı onlar. Bunu anlayamıyorsunuz belli. Onlar da Allah’ın kulu senin benim gibi. Ve o köpeklerin doğal yaşam yeri dağlar, ormanlar veya barınaklar değil, sokaklar yüzlerce yıldan beri.”
“DİLSİZDEN HESAP SORMAK, CEZAYI ONA KESMEK ÇOK KOLAY”
Sokak hayvanları sebebiyle çocukların öldüğüne yönelik eleştirileri yanıtlayan Bayram, etkin kısırlaştırma yapılmamasına dikkat çekerek, “Hepimizin çocukları var. Çocuklar bizim göz bebeğimiz ama yanlış yerden hesap soruyorsunuz. Peki neden kimse devlete dönüp ‘Bak sen kısırlaştırma yapmadın, yapmayana ceza kesmedin bu yüzden sokaklar köpekle doldu ve çocuklar ölüyor’ demiyor? Çünkü dilsizden hesap sormak, cezayı ona kesmek çok kolay. İtiraz edebiliyorlar mı? Edemiyorlar. İşte biz tam bu yüzden buradayız, onlar için onlar adına haklarını savunabilmek için” dedi.
“EVLATLAR DA BİZİM HAYVANLAR DA BİZİM”
Halkın çocuklar ve sokak hayvanları üzerinde ikiye bölündüğünü ifade eden Bayram, şöyle devam etti:
“Halkı ikiye böldüler; bir kısım masum çocukları hayvanlara karşı koruyor gibi görünürken diğer kısım masum hayvanları koruyor gibi gösterilmeye çalışılıyor. Masum çocuklara karşı, masum hayvanlar… Şeytanın bile aklına gelmez. Oysa hem çocuklar hem hayvanlar masum, onlar ne sorunun bir parçası ne de çözümün. Burada sorun da, çözüm üretecek olan da devlet. Düzgün çalışan bir sistem kurulsaydı bugünleri de görmezdik. Ama işlemeyen sistemin günah keçisi sokak köpekleri yapılmaya çalışılıyor. Bu tuzaklara gelmeyin. Evlatlar da bizim hayvanlar da bizim. Türk toplumu merhametlidir ve her zaman acizden, güçsüzden yanadır. Yeri gelir evlatlarımızı koruruz, yeri gelir hayvanları koruruz. İkisini de kimseye vermeyiz.”
“ONLARI KISIRLAŞTIRIP AŞILAYIP YAŞAMALARINI SAĞLAMAK DEVLETİN GÖREVİ”
Etkin kısırlaştırma yapılmadığı için sokak köpeklerinin sayısının arttığına dikkat çeken Bayram, sokak hayvanlarının devletin sorumluluğunda olduğunu hatırlattı:
“Sonuçta ne hayvansever merhametli insanlar bunun suçlusu ne de masum köpekler. Kısırlaştırmalar düzgün yapılsa bu kadar köpek olur muydu? Biz mi doğurup sokağa saldık? Sokak hayvanları devletin sorumluluğundadır. Onları kısırlaştırıp aşılayıp yaşamalarını sağlamak devletin görevi ama bugün neyi konuşuyoruz burada toplanmış? Kendi bakması gereken hayvan için ‘Hayvansever sen sahiplen’ diyor. Bu ekonomik şartlarda nasıl baksın insanlar onlarsa köpeğe? Devlet bu sorumluluğu öldürerek mi ortadan kaldıracak?”
“HİÇBİR CANLI YEMEK YİYEREK ÇOĞALMAZ”
Devletin kendi sorumluluğunu yok ederek çözüm üretmeye çalıştığını belirten Bayram, devletin sorumluluk alarak kısırlaştırma yapması gerektiğini söyledi.
Medya ve sosyal medya üzerinden sokak köpeklerine karşı yapılan paylaşımlara değinen Bayram, “Çoğalıyorlar; dokuz tane yavru yapıyorlar doğada bir tanesi yaşarmış biz besleyince çoğalıyorlarmış. Köpeğin beslendikçe çoğaldığı nerede görülmüş canlıların nasıl çoğaldığı konusuna burada girmeyelim ama hiçbir canlı yemek yiyerek çoğalmaz ha açlıktan ölsünler diyorsanız o başka bir canilik” ifadelerine yer verdi.
“HALK OYLAMASI YAPILSIN”
Yasa teklifi ile ilgili halk oylaması yapılması çağrısında bulunan Bayram, şunları ifade etti:
“Tüm köpeklerin sokaktan toplanmasından bahsediliyor. Pardon nereye toplayacaksınız? Nereye koyacaksınız? Nasıl besleyeceksiniz? O canların sonu ölüm olmayacak mı? Çocuk mu kandırıyorsunuz? Biz halk olarak istemiyoruz! Halk oylaması yapılsın madem. Halka sorsunlar bakalım kaç kişi istiyor kaç kişi istemiyor.”
“İNSANLAR GÜVENLİK İÇİN KÖPEK ALIYOR, SİZ GÜVENLİ SOKAK YAPACAĞIZ DİYE SOKAKLARDAKİ KÖPEKLERİ ÖLDÜRECEKSİNİZ”
Güvenli sokakların köpeklerle olacağını ifade eden Bayram, “Sizin yanlışınız var. Sokaklar hırsız, katil, tacizci dolu. Siz onlara kafayı takın, onları ayıklayın. Köpekler onları besleyen mahalle sakinlerini korur. İnsanlar güvenlik için köpek alıyor, siz güvenli sokak yapacağız diye sokaklardaki köpekleri öldüreceksiniz, bu nasıl bir mantık?” dedi.
“YARATILANA MERHAMET EDECEĞİZ YARATANDAN ÖTÜRÜ”
Yasa teklifinin kabul edilemez olduğunu belirten Bayram, son olarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu karar siyasi veya ekonomik veya başka neye hizmet ediyor bilmiyoruz ama ne şartlarda alınıyor olursa olsun kabul edilemez. Bugün Filistin’de savaşın ortasındaki bir çocuk ekmeğini sokak hayvanı ile bölüşüyorsa demek ki şartlardan bağımsız olarak yaratılana merhamet edeceğiz yaratandan ötürü.”
Açıklama sonrası, eyleme katılan İngiliz yurttaşlar için açıklama İngilizce olarak da okundu.
Açıklamaların ardından Muğla Veteriner Hekimler Odası Fethiye Temsilcisi Veteriner Hekim Kerem Özdemir söz aldı.
“VETERİNER HEKİMLER OLARAK BİZ ÖTENAZİ YAPMAYACAĞIZ”
Özdemir, yasa teklifinden ‘ötenazi’ kavramının çıkarılmasının bir kazanım olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:
“Bu yasanın görüşmeleri sırasında komisyonda tek kazancımız olarak görülen ‘ötenazi’nin çıkarılması, aslında bir kazanım değil; işi daha muallaka sokan, veteriner hekimlerle hayvanseverleri ve belediye yönetimlerini karşı karşıya getirecek. Ve yerel yönetimlerin suçu üzerinden atmak için bir kaçış yolu sağlamaktadır. Çünkü; ötenazi uygulayan veteriner hekimlere diyecekler ki ‘Veteriner hekim karar verdi. Biz karar vermedik’ diyecekler. Şuna inanıyorum ki; meslek etiğine, ahlakına, yeminine sadık kalacak olan bütün veteriner hekimler olarak biz ötenazi yapmayacağız.”