Fethiye’de bugün hava kalitesi dışarıda yürüyüş ve piknik yapmak için elverişli olmayacak şeklide kirli olarak izlendi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulusal Hava Kalite İzleme Ağı verilerine göre Muğla’nın Fethiye ilçesinde Hava Kalitesi İndeksi (HKİ) bugün (6 Ocak) 106, yani “hassas” olarak ölçüldü.
Buna göre hava kalitesinin açık havada yürüyüş yapmak, dışarıda piknik yapmak, bisiklet sürmek, açık hava sporlarını yapmak için için iyi bir hava olmadığı belirtildi.

KANSEROJEN PM10 KİRLETİCİSİ FETHİYE’DE SINIR DEĞERDEN BEŞ KAT DAHA FAZLA
Fethiye’de bugün ölçülen Partikül Madde 10 (PM10 – çapı 10 mikron ve daha küçük partikül maddeler) kirliliği ise metreküp başına 184,3 mikron (184,3 µg/m³) olarak ölçüldü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre ise Fethiye’de yıllık PM10 kirleticisinin yıllık ortalaması 72,26 µg/m³.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2021 yılında güncellenen hava kirliliği kılavuz değerlerini açıklamış ve PM10 kirleticisi için sınır değerini yıllık ortalama 15 µg/m³ olarak belirlemişti. Buna göre Fethiye’de ortaya çıkan sonuç DSÖ’nün verilerinin yaklaşık beş katı olarak gerçekleşti.
Türkiye’nin 2021 yılında belirlediği sınır değer ise PM 10 için 40 µg/m³ olarak belirlenmişti. Fethiye ortalaması Türkiye ortalamasının da yaklaşık iki katı olarak gerçekleşti.
PM2,5 kirleticisine dair ise Türkiye’de bir sınır değer ve ölçüm bulunmuyor.
PM10 VE PM2,5 NEDİR?
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kimya Mühendisleri Odası’nın tanımlamasına göre Partikül madde kirleticisi (PM10), Çapı 10 mikrondan daha küçük olan toz zerreciklerini ifade eder ve tüm kirleticiler arasında en zararlı ve tehlikeli olanıdır. Solunum yolu ile alınan PM10 kirleticisine solunun sistemi direnç gösteremez, bu kirletici akciğerin derinliklerine kadar nüfuz eder.
PM2,5 ise PM10’a göre çok daha küçük boyutlarda. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun “PM2.5 Politika Notu”nda şu ifadeler yer alıyor: “Dünyada her yıl toplam 8 milyon insan hava kirliliği nedeniyle erken ölmektedir. Alt solunum yolu enfeksiyonları kaynaklı ölümlerinin %27,5’inden ve KOAH kaynaklı ölümlerinin yüzde 26,8’inden dış ortam havasındaki partikül maddeler sorumludur. Dünya 2 Sağlık Örgütü (DSÖ), 2013 yılında Partikül Madde’yi kanserojen ilan etmiştir .
Akciğerlerin en derin noktalarına kadar ulaşabildiği ve dolaşım sistemine doğrudan karıştığı için PM 2.5 , daha büyük boyutlarda olan PM10 ‘a göre sağlık açısından daha risklidir.
PM10 doğal kaynaklardan gelen tozu da barındırırken, PM 2.5 çoğunlukla yakma kaynaklı tozdur ve insan kaynaklı kirliliği anlamak için temel göstergedir. PM 2.5 dünya genelinde PM 10 ’un yüzde 70’ini oluşturmakta, DSÖ tarafından Türkiye için bu değer yüzde 67 olarak belirlenmiştir.”