Muğla’nın Fethiye ilçesinde bir otomobilin, arkadan çarptığı bisikletli grubun arasındaki Özgür Alkan’ın hayatını kaybetmesinin ardından bisikletçiler bir araya gelerek “Bisikletli ölümleri son bulsun” dedi. Olayda yaralanan bisikletçiler Gündem Fethiye’ye konuştular ve yasaların uygulanması, cezaların caydırıcı olması, sürücülerin daha çok empati ile yaklaşması gibi taleplerini dile getirdiler.
Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Fethiye-Muğla karayolunun 13’üncü kilometresinde, Göcek Mahallesi yakınlarında 17 Nisan saat 10.15 sıralarında 70 yaşındaki A.T. yönetimindeki otomobil, aynı yönde seyreden bisikletli gruba arkadan çarpmıştı.
Çarpma sonucunda 47 yaşındaki Özgür Alkan ağır yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Kazada ağır yaralanan 42 yaşındaki İlker Muallim’in ise komada olduğu açıklanmıştı.
Gözaltına alına otomobil sürücüsü ise tutuklanmıştı.

Fethiye’deki bisikletçiler, Özgür Alkan’ı anmak ve ailesine taziye ziyaretinden bulunmak için bugün (20 Nisan) saat 10.30’da Cahit Gündüz Caddesi’nde bir araya geldi ve Alkan’ın evine pedal çevirdi.
Alkan’ın ailesine başsağlığı dileklerini ileten bisikletçiler burada basın açıklaması yaptı.
“ADALETİN SAĞLANMASINI, OLAYIN UNUTULMAMASINI İSTİYORUZ”
İlk sözü olayda Alkan ile bisiklet süren ve hafifi yaralanan Erkan Kılıç aldı. Kılıç şunları söyledi:
“Bugün burada vahşice katledilen arkadaşımız Özgür ve hastanede yaşam mücadelesi veren İlker arkadaşımız için bir aradayız. Bundan sonra, geçmiş olaylar için yapabileceğimiz bir şey yok ama şu an burada yapabileceğimiz şey sesimizi duyurmak, bir daha bu olayların yaşanmaması için küçük de olsa bir adım atabilmek. Gereken kişiler umarım sesimizi duyar ve bundan sonra Özgür’ler ölmez, İlker’ler yaralanmaz. Adaletin sağlanmasını, olayın unutulmamasını istiyoruz”

“BİSİKLETİME ÇARPARSAN ÖLÜRÜZ”
Kılıç’ın ardından Özgür Alkan’ın kuzeni Cemal Varış söz aldı ve aile olarak acı içinde olduklarını söyledi. Kalplerinin, ağır yaralanan İlker Muallim ile birlikte olduğunu dile getirdi.
“Bisikletime çarparsan ölürüz” sloganını yineleyen Varış, “Artık ‘bisikletime çarparsan ölürüz’ demekten başka çaremiz kalmadı. Bu sadece bir slogan değil bir çığlık, bir haykırış. Yaşamak istiyoruz. Özgürce, güvende, korkmadan bisiklet sürmek istiyoruz” dedi.

“YOLAR SADECE MOTORLU ARAÇLARA AİT DEĞİL”
Alkan’ın ablası Şeniz Alkan Kendir ise yaşananların yalnızca kendilerinin değil Tüm Türkiye’nin bir sorunu olduğuna dikkat çekti.
“Yollar sadece motorlu araçlara ait değildir” diyen Kendir, bisikletin yalnızca bir spor aracı olmadığına, bir ulaşım aracı olduğuna vurgu yaptı. Kendir şöyle konuştu:
“Ben işime giderken bisiklet kullanıyorum, çocuğum okula giderken bisiklet kullanıyor. Artık yasal düzenlemelerin yapılmasını, bu yolda adımların atılmasını, bu sorunun giderilmesini istiyoruz. Sonuna kadar bu davanın peşindeyim, mücadele edeceğim. Muğla’da arkadaşlarımız bisiklet kazasına öldü. Türkiye’de can güvenliğimizin olmasını istiyorum. Bu katliamlara artık son verilmeli. Bisikletime çarparsan ölürüm” diye konuştu.
ERKAN KILIÇ: “BİZİM MOTORUMUZ YOK AMA BİR KAMYON KADAR, BİR ARABA KADAR BİZİM DE TRAFİKTE BULUNMA HAKKIMIZ VAR”
Açıklamanın ardından Gündem Fethiye’ye konuşan Erkan Kılıç, bugün toplanma nedenlerini şöyle açıkladı:
“Artık bunların son bulmasını istiyoruz. İnsanların biraz daha dikkatli, biraz daha bilinçli olmasını istiyoruz. Bunun için bizim sesimizi duyurmak için yapabileceğimiz bir şey yok ama devlet görevlilerin ya da yukarıdaki kişilerin bu konularda karar mekanizmalarının bir şeyler yapması lazım.”
Kazaların önlenmesine dair nelerin yapılması gerektiğine dair soruyu yanıtlayan Kılıç ise bilinçlenmenin önemine vurgu yaptı ve şunları söyledi:
“Ehliyet alırken insanlar bilinçlendirilebilir, trafik kuralları daha net öğretilebilir. Sonuçta bizim motorumuz yok ama bizim de trafikte bulunma, bir kamyon kadar bir araba kadar hakkımız var. Biz de orada olabiliriz ama biz bir şekilde kendimizi hep emniyet şeridine sıkıştırıp kaçmaya çalışıyoruz. Buna rağmen biri gelip bizi öldürebiliyor. Biz artık son bulsun istiyoruz. Birileri sesimizi duysun. Bize yardımcı olsun. Gelecekteki insanların yaralanmasını önlesin istiyoruz.”

“BİZ YAPABİLECEĞİMİZ HER ŞEYİ YAPMIŞTIK, BUNA RAĞMEN BİR KİŞİ İÇİMİZDEN GEÇTİ”
Kılıç yaşananları bir “kaza” olarak değerlendirmediğini söyledi. Bunun nedenini ise şu şekilde açıkladı:
“Kaza olarak düşünmüyorum çünkü kazanın gerçekleştiği yer son derece uzun bir düzlüktü ve yukarıya eğimliydi. Biz herhalde saatte altı, yedi kilometre hızla gidiyorduk. Yani arkadan gelen kişinin bizi görmesi için en az iki dakikaya yakın bir zamanı vardı ve dümdüz bir yol. Arada ne bir çalı var ne bir ağaç ne bir viraj var ve bizim üzerimizde renkli kıyafetler var, ışık selektörlerimiz vardı. Biz yapabileceğimiz her şeyi yapmıştık. Buna rağmen bir kişi içimizden geçti. Başka türlü açıklayamıyorum.”
“SEN KURALI BİLMİYORSAN BİLE BİZİM ORADA İNSAN OLDUĞUMUZU BİLİYORSUN”
Araç sürücülerindeki en büyük problemlerden birinin bilinçsizlik olduğunu söyleyen Kılıç, “Genelde düşündükleri şu oluyor: Bisikletin orada ne işi var. Ehliyeti var ama bizim orada olabileceğimize dair bir bilgisi bile yok” dedi.
Son olarak empati vurgusu yapan Kılıç şöyle konuştu: “Sen kuralı bilmiyorsan bile bizim orada insan olduğumuzu biliyorsun. Yani yanımızdan daha yavaş geçebilirsin ya da uzaktan geçebilirsin. Her şey olabilir, sen yanımdan geçerken ben bir taşa takılıp düşebilirim. Dikkat edilmesi lazım”
RAHMİ GÖZELE: “YASALARIN CAYDIRICI OLMASI LAZIM”
Olayda yaralananlardan Rahmi Gözele, bisikletçiler olarak hiçbir tehlikenin bulunmadığını düşündükleri ve böyle bir olayın meydana gelmesini tahmin edemeyecekleri bir anda başlarına bu durumun geldiğini söyledi.
Bulundukları duruma dair şu açıklamayı yaptı: “İnsanların aklına şu geliyor olabilir: Belki yoldalardı vesaire diye bir şey gelebilir ama biz tamamen emniyet şeridindeydik ve yanımızda üç tane boş şerit vardı. Yolun en sağında hiçbir şekilde trafiği engellemeyen durumdaydık.”
Bisikletçiler olarak yol olma haklarının da bulunduğuna dikkat çeken Gözele, “Bizler aynı şekilde yolu da kullanabiliriz, yolu kullansak da suçlu değiliz. Çünkü o kadar fazla insan var ve sürücülerin normal seyir halinde olmaları lazım” dedi.
Gözele, bu tür kazaların yaşanmaması için yasaların daha caydırıcı olması gerektiğini söyledi ve “Hiçbir sürücü bu şekilde bir risk alamasın, insanlar korunabilsin. Herkesin çok dikkat etmesi, caydırıcı kanunların bir an önce devreye girmesi gerekli” ifadelerini kullandı.
EBUBEKİR KULEKAYA: “SPOR BAKANLIĞI’NIN, BİSİKLET FEDERASYONU’NUN BU KONUYA DAHA DUYARLI BAKMASINI İSTİYORUM”
Eski Milli Bisiklet Sporcusu Ebubekir Kaya da olay anında orada olduğunu ve hafif sıyrıklarla attığını dile getirdi.
Konuya dair daha fazla çalışmanın yapılmasını istediklerini belirten Kulekaya taleplerini şu şekilde dile getirdi: “Yetkililerin, özellikle Spor Bakanlığı’nın, Bisiklet Federasyonu’nun bu konuya daha duyarlı olarak bakmasını istiyorum. Benim tek isteğim bu. Her şeye kamu spotu yapıyoruz ama nedense bisiklet kazalarına bir kamu spotu yapılmıyor. İnsanlar bilinçlendirilmiyor. Sanatçıların, oyuncuların ya da fenomenlerin bunlara da el atmasını istiyorum.”
Trafikte motorlu araç kullanıcılarının bisiklet kullanıcılarıyla empati yapmalarının önemine dikkat çeken Kulekaya, “Yediden yetmişe herkesin kullandığı bir spor. Herkesin çocuğunun, torununun, kızının, evladının bisikleti var. Araba kullananların bisikleti var. Yeri geldi mi kendileri de bisiklet sürüyorlar. Herkesin empati yaparak bakmalarını istiyorum. Önemli olan birbirimize olan saygımız, birbirimize olan güvenimiz. O bize, biz onlara karşılıklı olarak saygı duymamız gerekiyor”