Bu siteye girerek Gizlilik İlkeleri ve Kullanım Şartlarını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
Accept
Gündem FethiyeGündem Fethiye
  • Gündem
  • Politika
  • Toplumsal Cinsiyet
  • Ekoloji
  • Yaşam
  • Kültür&Sanat
  • Spor
  • Özel Haberler
  • Resmi İlan
Okunuyor Fethiye’de 10. Benyamin Sönmez Klasik Müzik Festivali sona erdi
Paylaş
Aa
Gündem FethiyeGündem Fethiye
Aa
  • Gündem
  • Politika
  • Toplumsal Cinsiyet
  • Ekoloji
  • Yaşam
  • Kültür&Sanat
  • Spor
  • Özel Haberler
  • Resmi İlan
Arama
  • Gündem
  • Politika
  • Toplumsal Cinsiyet
  • Ekoloji
  • Yaşam
  • Kültür&Sanat
  • Spor
  • Özel Haberler
  • Resmi İlan
Takip edin
© 2022 Foxiz News Network. Ruby Design Company. All Rights Reserved.
Kültür&Sanat

Fethiye’de 10. Benyamin Sönmez Klasik Müzik Festivali sona erdi

Son güncelleme: 17 Eylül 2023 14:12
17 Eylül 2023 14:10
Paylaş
Paylaş

Benyamin Sönmez Klasik Müzik Festivali’nin 10’uncusu, Muğla’nın Fethiye ilçesinde gerçekleştirildi.

Muğla’nın Fethiye ilçesinde Benyamin Sönmez Klasik Müzik Festivali’nin 10’uncusu, 15 Eylül 2023 tarihinde müzisyenin adının verildiği parkta gerçekleşti.

Muğla Büyükşehir Belediyesi, Fethiye Kaymakamlığı, Fethiye Belediyesi ile sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla düzenlenen festivale ilişkin Fethiye Belediyesi’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Festival, Telmessos Antik Tiyatrosu’nda, Göcek ve Çalış Seyir Terası’nda dün düzenlenen konserlerle sona erdi. Viyolonsel sanatçısı Benyamin Sönmez’in anısı, adına düzenlenen festivalle yaşatılmaya devam edilecek.”

Geçtiğimiz yıl düzenlenen 9. Fethiye Benyamin Sönmez Klasik Müzik Festivali, Bartın’da maden ocağında yaşanan patlama nedeniyle anmaya dönüştürülerek kalan etkinlikler iptal edilmişti.

Fethiye’de Benyamin Sönmez Klasik Müzik Festivali anmaya dönüştürüldü

BENYAMİN SÖNMEZ KİMDİR?

“Viyolenselin Paganinisi”, “Çellonun prensi”, “Çellonun Sultanı” gibi isimlerle anılan Sönmez, 16 Ocak 1983 tarihinde Almanya’nın Bremen kentinde dünyaya geldi.

14 yaşında çello eğitimine başlayan Sönmez, 17 yaşındayken katıldığı bir ulusal yarışmada birinci oldu.

Ankara Devlet Konservatuarı’nda eğitim gördükten sonra 18 yaşında Stutgart Müzik Yüksekokulu’na giderek Rus çello solisti ve pedagog Natalia Gutman ile çalışmaya başladı.

Sönmez’in Andante dergisine verdiği röportajda kendi dilinden hayat hikayesi ise şu şeklide:

KENDİ SÖZLERİYLE BENYAMİN SÖNMEZ’İN YAŞAMÖYKÜSÜ  

‘Köy düğünlerinde saz çalan babamı izlerken müzisyen olmaya karar verdim’  Bremen’de doğdum. Babam müzisyen. 1970’lerde sazını alıp, turist olarak Almanya’ya gitmiş, müzik grubu kurup, düğünlerde çalıyordu. Sekiz yıl sonra annem de Almanya’ya gitmiş. İki kardeşiz. Üç yaşındayken, ailem bizlerin Atatürk’ün çağdaş Türkiye’sinde eğitim alması, bu kültürle büyümesi için geri dönmüş. Çocukluğum Nasreddin Hoca’nın Akşehir’inde geçti. Yaşamı okulda değil, hayatın içinde öğrendim. Otomobillerin arkasına asılıp kenti gezer, Nasreddin Hoca’nın türbesine ziyaretçilerin attığı paraları toplayıp karpuz ziyafeti çekerdik arkadaşlarımla. Çocukluğumdan itibaren para kazanmam gerekti. 9, 10 yaşlarında sokaklarda börek sattım, çıraklık yaptım, evde hazırladığım limonataları otogarlarda sattım, aileme yük olmadan ilkokulu bitirdim. Evimizde her zaman müzik vardı. Babam eline tamburu alır, annem güzel sesiyle şarkı söyler, ağabeyimle kanun ve darbukayla onlara eşlik ederdik. Çocukluğumda oyuncak otomobilim, tabancam olmadı. Oyuncaklarım enstrümanlardı: Kanun, ut, cümbüş, org, darbuka, tambur, saz, ney, gitar… Kanunun üstünde yürür, orgun tuşlarını söker, sazın tellerini koparırdım, Babam varlıklı olmamasına karşın, kırılanın yerine yenisini mutlaka alırdı. Bana müzik sevgisini o aşıladı. Müzik eğitimi almamasına rağmen inanılmaz bir kulağı vardır. Evde viyolonsel çalışırken yayımın üstüne sinek konsa onu fark eder! Çocukluğunda müzik eğitimi almak istemiş. Ancak yaşadığı köy ortamında müzikle uğraşanlara Çingene gözüyle bakılırmış ve çok yadırganırmış. Kavak ağacından kendi sazını yapıp, gizlice çalarmış. 

YETENEĞİMİ BABAMIN SAZ ARKADAŞLARI FARK ETTİ  

Çocukluğumda babamın küçük bir müzik grubu vardı. Grup Laleli ile köylerde düğünlere gider, beni de yanında götürürdü. Düğün boyunca sahnedeki müzisyenleri imrenerek izler, eve gelince onları taklit etmeye çalışırdım. İşte bende sahneye çıkma hevesi o zamanlar başladı. Bir gün, babamın müzisyen arkadaşlarından biri yeteneğini fark ederek babama ısrarla ağabeyimi konservatuvara göndermesini tavsiye etmiş. Babam önerisine uymuş. Ağabeyim Mehmet Sönmez, Ankara Devlet Konservatuvarı’nı kazanıp, kontrbas bölümüne girdi. Belçika’daki uluslararası yarışmalarda birincilik ödülü aldı, Belçika Kraliyet Orkestrası’nda çaldıktan sonra Türkiye’ye döndü. Şu anda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası üyesi.

KLASİK DİNLEMEYE ŞOSTAKOVİÇ’İN CAZ SÜİTLERİ’YLE BAŞLADIM  

Ağabeyim konservatuvara girdiğinde ben ilkokul öğrencisiydim. Tatillerde eve geldiğinde sürekli müzik dinlerdi. Bir gün dinlediği müzik dikkatimi çekti. Pikapta Şostakoviç’in Caz Süitleri çalıyordu. Eserden çok etkilendim, bütün gün bıkıp usanmadan dinlemeye başladım. İlgimi fark eden ağabeyim beni konservatuvar sınavlarına hazırladı. Açıkçası biraz endişeliydim. Konservatuvara başlamak demek çocukluğumun bitmesi demekti. Bisikletim, mahalledeki arkadaşlarım, annem, babam, her şeyi bırakmak gerekecekti. 13 yaşında Hacettepe Üniversitesi Konservatuvarı sınavlarına girdim, kazanamadım. Sınav jürisi ağabeyime, müzik kulağına sahip olmadığımı, kabiliyetsiz olduğumu söylemiş. Ortaokula devam ettim. Konservatuvara girmeye kararlıydım. Ertesi yıl sınavı kazanıp müzik eğitimime başladım. Hangi enstrümanı çalmak istediğim sorulduğunda, ismini sevdiğim için viyolonsel dedim. Ama ne şeklini ne sesini biliyordum. Parmaklarıma bakıldı, viyolonsel sınıfına girmeme karar verildi. Elimde kazanma belgesiyle yaylı sazlar atölyesine gittim. Çalgımla ilk kez orada karşılaştım. Doğrusu, viyola ya da keman sınıfına gönderilsem de şikâyet etmezdim, amaç müzikle uğraşmaktı, piyango viyolonsele vurdu.

SINAVDA FELAKET ÇALDIM, ERTESİ GÜN YARIŞMA KAZANDIM  

Konservatuvardaki ilk yıllarımda üst sınıfların çalıştığı eserleri çalarak herkesi şaşırtırdım. Yeni başlayanlara kötü örnek olmak istemem ama, gam, etüd, egzersiz hiç çalışmazdım. Sabah ellerimi Dvorak ile açıp, günü Elgar ile kapatırdım. Viyolonsel bir tür eğlence aracıydı benim için. En etkilendiğim, Rostropoviç’ti. Schiff, Navarra, Fournier, Casals’ın albümlerini de hayranlıkla dinler, sadece Rostropoviç’i taklit etmeye çalışırdım. 17 yasına geldiğimde, bir viyolonsel yarışması ilanı gördüm. Programı, okulda öğrendiklerimizden farklı ve çok ağır eserlerden oluşuyordu. Dört ay zamanım vardı. Üstelik yarışmadan bir gün önce önemli bir sınava girmem gerekiyordu. Hocalarım programın farklılığı nedeniyle yarışmaya katılmama karşı çıktı. Sınavı askıya alıp, gizlice yarışmaya hazırlandım. Sınav günü geldi çattı. Fena halde bocaladım, ezber hatası yaptım, pis notalar saçtım etrafa… Rezil bir icraydı kısacası. Ertesi gün Bilkent Üniversitesi’ndeki yarışmaya gittim. Jüride Amerikalı bir viyolonselci ve Gürer Aykal’ın yanında, bir gün önce sınavda felaket icramı dinlemek zorunda kalan komisyonun üyesi Doğan Cangal oturuyordu. Birinci oldum. Bu sayede bir gün önce okulda şöhretine gölge düşürdüğüm hocam Nuray Eşen’e de kendimi affettirdim. Bu ödülden sonra çok daha ciddi çalışmaya başladım.  

Paylaş:

  • X'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) X
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) Facebook
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) WhatsApp
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) Telegram

İlginizi Çekebilecek Haberler

Muğla dahil yedi ilde sahte reçete soruşturması: Sahte reçete çetesi “Eczacıyım” diyerek doktorların “Reçetem” uygulamasını kullandı

Seydikemer’de makilik alanda başlayan ve ormana sıçrayan yangına 55 araçla karadan, 13 araçla havadan müdahale ediliyor

Seydikemer’de makilik alanda çıkan yangın ormana sıçradı: Havadan ve karadan müdahale ediliyor

Bodrum’un Yüzer Deniz Suyu Arıtma Platformu | MUÇEP Datça Gönüllüsü Ayhan Çelik: “Deşarj edeceğimiz su, sadece tuzluluğu artmış masum bir su değildir”

Milaslı ve Yatağanlı zeytin üreticileri, “Süper izin yasası”na karşı dava açtı

Paylaş
Önceki Haber Ortaca’da 35 kilogramlık vazoyu çaldığı iddia edilen şüpheli yakalandı
Sonraki Haber Doktorlardan oluşan “The Rocktors” grubu Datça’da sokak hayvanları için sahne aldı

Bizi Takip Edin

37.8k Takipçi Beğen
3k Takipçi Takip Et
28.7k Takipçi Takip Et
2.4k Abone Abone Ol

En Çok Okunan Haberler

Bodrum’un Bitez Mahallesi’ndeki su isale hattı patladı  
Yaşam
Seydikemer’de makilik alanda başlayan ve ormana sıçrayan yangına 55 araçla karadan, 13 araçla havadan müdahale ediliyor
Seydikemer’de makilik alanda başlayan ve ormana sıçrayan yangına 55 araçla karadan, 13 araçla havadan müdahale ediliyor
Gündem
Bodrum’un Yüzer Deniz Suyu Arıtma Platformu | MUÇEP Datça Gönüllüsü Ayhan Çelik: “Deşarj edeceğimiz su, sadece tuzluluğu artmış masum bir su değildir”
Ekoloji Özel Haberler
Fethiye Akmaz Plajı’nda orman yangını: Havadan ve karadan müdahale ediliyor
Gündem
marmaris kavga, marmaris tornavidalı kavga, marmaris tornavida, marmariste tornavidalı kavga, marmariste kavga
Marmaris’te çıkan kavgada bir genç tornavidayla yaralandı
Yaşam

Hakkımızda

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik İlkeleri / Privacy Policy
  • Künye
  • İletişim
  • Politika Belgeleri

Kategoriler

  • Gündem
  • Politika
  • Toplumsal Cinsiyet
  • Ekoloji
  • Yaşam
  • Kültür&Sanat
  • Spor
  • Özel Haberler
  • Resmi İlan

Sosyal Medya

  • Twitter
  • Facebook
  • İnstagram
  • Youtube

İlçeler

  • Fethiye
  • Bodrum
  • Menteşe
  • Marmaris
  • Datça
  • Milas
  • Seydikemer
  • Köyceğiz
  • Ortaca
  • Dalaman
  • Ula
  • Yatağan
  • Kavaklıdere

Copyright © 2023 Gündem Fethiye. Tüm Haklı Saklıdır.

Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?