Fethiye Kadın Danışma Dayanışma Derneği tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı. Açıklamada kadınların özgürleşme mücadelesinin devam ettiği vurgulandı ve “Kadınların kurtuluşu herkesin kurtuluşu olacak” dendi.
Muğla’nın Fethiye ilçesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikler kapsamında, Fethiye Kadın Dayanışma Derneği (FKDD) bugün saat 16.00’da Beşkaza Meydanı’nda müzik dinletisi ve tiyatro gösterimi için yeniden bir ara geldi.
Saat 19.00’da ise feminist gece yürüyüşü başladı.
Kadınlar Beşkaza Meydanı’ndan başlayan yürüyüşü, Gaffar Okkan Caddesi ve Atatürk Caddesi’nden geçerek Beşkaza Meydanı’nda sona erdirdi ve burada basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasını kadınlar adına Işık Bölükbaşı okudu. Açıklamada “Tüm dünyada olduğu gibi bugün burada tüm kadın ve LGBTİ+’lar isyanımızı öfkemizi haykırmak için sokaklarda, gecelerde ve meydanlardayız” ifadelerine yer verildi.
“DÜNYAYI YAŞANILIR KILMAK İÇİN YOLA DEVAM EDİYORUZ”
Dünya nüfusunun yarısını kadınlardan oluştuğuna dikkat çekilen açıklamada, “Dünyanın diğer yarısından her kadın sayısı kadar alacaklıyız. Bunu biliyor ve buna karşı yıllardır baş kaldırıyoruz. Dünyayı yaşanılır kılmak için yola devam ediyoruz” dendi.


Kadınların elde ettiği kazanımların yok edilemeyeceği, kadınların ve LGBTİ+’ların haklarından vazgeçmeyeceği vurgulanarak “Çünkü feminist mücadelemizin geri dönüşü yok. Oy hakkından yaşam hakkına koskoca bir tarih, dünyanın dört bir yanından milyonlarca kadının mücadelesi var arkamızda. Onların gücü yanı başımızda, mücadeleye devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.


“YOKSULLUKTAN EN BÜYÜK PAYI KADINLAR VE ÇOCUKLAR ALIYOR”
Açıklamada kadın yoksulluğuna da dikkat çekildi. İstikrarsız ve adaletsiz politikaların, anlamsız ekonomik yöntemlerin yoksulluğu artırdığı söylendi.


Böyle bir ortamda ise kadınların çocuklarına yedirecek yemek bulamadıkları belirtilerek, “Bir avuç insan mutlu mesut yaşarken geri kalanlar derin bir yoksulluğa mahkum ediliyor. Bu yoksulluktan da en büyük payı kadınlar ve çocuklar alıyor” dendi.
“PARTİYARKANIN VE ERKEK DEVLETİN KADIN, DOĞA VE EMEK DÜŞMANI RANTÇI POLİTİKALARINA KARŞI BİRLİKTE YÜRÜYORUZ”
Açıklamada doğa katliamına dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Bilimsel tüm uyarıların göz ardı edildiği, doğal kaynakların rant uğruna yok sayıldığı gerçeği, felaketlerin yaşanmasının en büyük sebebi. Doğal alanlarımız bir bir yok ediliyor. Doğa katlediliyor.
Partiyarkanın ve erkek devletin kadın, doğa ve emek düşmanı rantçı politikalarına karşı birlikte yürüyor, acımızı, öfkemizi isyana dönüştürüyoruz.”


“İKTİDARIN MEDENİ YASA’DAN DİNİ HUKUKA GEÇİŞİN ÖNÜNÜ AÇACAK DEĞİŞİKLİKLER YAPMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Medeni Yasa’da yapılmak istenen değişikliklere de yer verilen açıklamada, Medeni Yasa’nın eşitlikçi aile yapısının, eşit yurttaşlığın, laik yaşam tarzının, toplumsal ortaklığın ve barışın güvencesi olduğu dile getirildi.
Yasa’da yapılmak istenen değişikliklere izin verilmeyeceği belirtilen açıklamada, değişikliklerin yapıldığı durumda başta kadınlar olmak üzere kimsenin hukuk güvenliğinin kalmayacağı söylendi.


Ayrıca, “Kişilik haklarının kolaylıkla ihlal edilebileceği, eşitsizliklerin güçlüler lehine pekiştirileceği, zaten tahrip edilmiş olan laik hukuk sisteminin bütünüyle terk edileceği bu yolun açılmasına engel olmak için sokakları, meydanları boş bırakmayacağız” ifadeleri kullanıldı.
“BİZİ ÖLDÜRENLER BİZE EN YAKIN OLANLAR”
Açıklamada, 2024 yılının şubat ayında erkekler tarafından en az 36 kadının öldürüldüğü, 17 kadının ise şüpheli şekilde ölü bulunduğu hatırlatıldı.


Verilere göre kadınların en yakınlarında olan erkekler tarafından öldürüldüğü belirtilerek “Katillerimiz yanı başımızda. Erkek adalet, erkek devlet tarafından korunmaya devam ediyor. Öfkemiz isyanımızı aşıyor. Ancak gücümüzü birimizden alıyor, özgürleşme mücadelemize ara vermeden devam ediyoruz” dendi.


Açıklamada son olarak, kadınları haklarını elde etmek için verdikleri mücadelede oldukça yol aldığına değinildi ve şu ifadeler kullanıldı:“Yaşamı kuran biziz. İnsanlığı doğuran ve bakım vereniz. Artık genel geçen geleneklere göre değil, sadece bakım vererek değil adaletli bir yaşam için, mutlu olmak için çıkıyoruz yola. Kendimiz ve herkes için. Kadınların kurtuluşu herkesin kurtuluşu olacak. Çıktığımız yol sadece kadınları değil, dünyayı da kurtaracak.”