Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği’nin (Fetder) Tuzla Mahallesi’nde yapılmak istenen “Tekne Bağlama İskelesi Projesi”ne verilen “ÇED gerekli değildir” kararının iptali için açtığı davada, mahkeme projenin Fethiye Körfezi’ne büyük zarar vereceği gerekçesiyle kararı iptal etti.
Muğla’nın Fethiye ilçesi Tuzla Mahallesi’nde, Muğla Turizm Çevre Vakfı (MUÇEV) tarafından yapılmak istenen “Tekne Bağlama İskelesi Projesi”ne verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararının iptali istemiyle Fetder tarafından açılan dava sonuçlandı.
Mimarlar Odası Fethiye Temsilciliği’nin de müdahil olduğu davada Muğla 3. İdare Mahkemesi kararı iptal etti.
“PROJE İLE İLGİLİ ‘ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR KARARI’ VERİLEMEYECEĞİNİ HÜKME BAĞLAMIŞTIR”
Fetder tarafından konu ile ilgili yapılan açıklamada, Muğla 3. İdare Mahkemesi tarafından projenin ÇED Yönetmeliği’nin ekinde yer verilen “yat limanları” statüsünde değerlendirilmesi gerektiğinin anlaşıldığı ve yat limanı özelliklerini taşıyan proje ile ilgili olarak çevresel etki değerlendirilmesinin gerekli olduğu kanaatine varıldığı söylendi.
Açıklamanın tamamını okumak için buraya tıklayın.
“FETHİYE KÖRFEZİ’NİN DENİZ ALTI FLORASI TEKNE VE YATLARIN DEMİRLEME FAALİYETLERİ SONUCU BÜYÜK ZARAR GÖRMEKTEDİR”
Yapılan açıklamada dava sürecinde mahkeme tarafından talep edilen bilirkişi raporunda projenin Fethiye Körfezi’ne vereceği zararlar şu şeklide belirtildi:
- Körfezde ölçülen malzemenin Fethiye iç ve dış körfezinde yer alan akarsu deltalarından çoğunlukla geldiği ve mevcut akıntı yapısı ile derinliğin düşük olduğu iç körfeze doğru taşındığının anlaşıldığı, bu durumda dava konusu bölgede bir akıntı-sirkülasyon-sediment taşınımı modeli yapılması ve buna göre doğru planlama ve inşaat tekniklerinin irdelenmesinin elzem olduğu,
- Körfezin deniz altı florasının tekne ve yatların demirleme faaliyetleri sonucu büyük zarar görmekte olduğu, deniz çayırlarının tahrip olmakta olduğu ve deniz tabanındaki yaşam alanlarının da yok edilmekte olduğu, Fethiye Körfezi dibinin yaşanan yoğun “ötrofikasyon” hadisesi ile balçık yığınına dönmüş olduğu, yıllar içerisinde körfez dip seviyesinin yükseleceği, bu bakımdan bölgenin ayrıntılı olarak incelenmesi ve ÇED raporu hazırlanması gerektiği,
- Dava konusu alanda mevcut tekne bağlama iskelelerinin bulunduğu, mevsime göre çok sayıda gemi ya da teknelerin çapa atarak demirlediğinin belirtildiği, bir başka etkenin dava konusu alana 4 adet akan dere bulunması nedeniyle kirlilik oluşması olduğu, bu durumun ekolojik açıdan başka tehlikeleri de beraberinde getirdiği, akan derelerden kirleticiler gelmesi, bilinçsizce yapılan çapa atımının, direk koloni ölümlerine neden olduğu, doğal ekosistemi olumsuz etkilediği
- Özellikle proje alanında bulunan, geri saha (rıhtım) alanına yönelik açıklamalarda proje tanıtım dosyasında (PTD) yer alan açıklamalar ile imar planı ve plan açıklama raporu arasında farklılıkların olduğu ve eksik bilgilerin bulunduğu, PTD’nin ve imar planı plan açıklama raporunun planlama sürecini gerekçeli bir şekilde ifade etmemiş olduğunun tespit edildiği, bu kapsamda, dava konusu PTD ve dayanağı olan imar planı plan açıklama raporunun gerekli teknik ve bilimsel yeterlilikte olmadığı, üst ölçekli planlarda yer alan plan hükümlerinin ne olduğuna yönelik açıklamalara yer verilmediği, bu hususun, proje alanının dayanağı olan imar planı plan açıklama raporunda da ihmal edildiği,
- Dava konusu “Tekne Bağlama İskelesi Projesine” yönelik hazırlanmış olan nihai proje tanıtım dosyasında belirtildiği üzere, proje alanına ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı hazırlandığı, onaylanma aşamasında olduğu, planlama alanı kapsamında dava konusu proje alanına yönelik hazırlanmış olan PTD dosyasındaki bilgilerin projenin dayanağını oluşturan (onay aşamasında olduğu ifade edilen) 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarında ve plan açıklama raporunda yer alan bilgilerle tutarlılık göstermediği,
- Plan açıklama raporu ‘Üst Ölçekli Plan Kararları” başlığı altında Fethiye için 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Plan Raporu’ndan alınan kararları açıkladığı, ancak hazırlanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının gerek 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na gerekse 1/25.000 ölçekli Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi Çevre Düzeni Planı Revizyonu ve plan kararları ile nasıl uyumlandığına yönelik gerekçeli bir açıklama yapmadığı, dolayısıyla, planlama alanında imar planı plan açıklama raporu PTD’nı destekler nitelikte hazırlanmamış olup, planlama sürecini aktarmakta da yetersiz kaldığı belirtilmiştir.
“BİLİRKİŞİ RAPORU HIZLA YOK OLUŞA DOĞRU GİDEN FETHİYE KÖRFEZİ İÇİN BÜYÜK BİR KAZANIM”
Yapılan açıklamada hem mahkemenin iptal kararının hem de dava sürecinde hazırlanan bilimsel raporun, hızla yok oluşa doğru giden Fethiye Körfezi için büyük bir kazanım olduğunu söylenerek şu ifadelere yer verildi:
“Birçok kez dile getirdiğimiz üzere körfez kirliliği Fethiye’nin en önemli sorunlarından biridir. Bu dava ile birlikte körfezimizdeki ekolojik yıkım bir kez daha dile getirilmiş ve artık hukuki kararlara da konu olmuştur.”
“YETKİLİLERDEN FETHİYE KÖRFEZİ’NİN TEMİZLENMESİ İÇİN HAREKETE GEÇİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ”
Açıklamada son olarak şu taleplerin yerine getirilmesi istendi: “Yetkililerden; mahkemece verilen karara kulak verilmesini, Fethiye Körfezi’nin temizlenmesi için harekete geçilmesini, aranacak çözümlerde, bilimsel yöntemlerden ve katılımcı demokrasinin temel unsurlarından olan sivil toplumdan destek alınarak yol yürünmesini talep ediyoruz.”