Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Söğütlü Mahallesi’nin tek su kaynağını HES’e vermek istemeyen köylülerin, jandarma tarafından darbedilerek gözaltına alınmasına ilişkin Fethiye Kent Konseyi Ekoloji Meclisi bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Bizi bekleyen kuraklığın önlenmesini umut ediyoruz” denildi.
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Söğütlü Mahallesi’nde, köylerinin tek su kaynağının Fethiye Sulama Birliği ile tahsis dolayısıyla Akfen Holding’e ait Sekiyaka 2 Hidro Elektrik Santrali’ne (HES) ve HES’ten geçen suyun Seydikemer ilçesindeki köylere ulaştırılmasına karşı mücadele eden köylülere 9 Ağustos’ta jandarma ekipleri müdahale etmişti.
Sekiz köylü darbedilerek ve ters kelepçe ile gözaltına alınmış, gözaltına alınanlardan bir kişinin ise kafasında açılma meydana gelmişti.
Fethiye Kent Konseyi Ekoloji Meclisi, konuya ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.
Söğütlü Mahallesi’nde yaşanan su paylaşım sorunu, Türkiye’de ve Muğla’da kuraklığın etkisini gösterdiğini belirtilen açıklamada, “Konuyla ilgili kurumların yanlış uygulamalarının komşu ilçeleri ve bu ilçelere bağlı mahallelerin halkını karşı karşıya getirdiğini üzülerek görüyoruz. Uzmanların son yıllarda kırmızı harflerle söyledikleri; bizi bekleyen su krizinin nasıl kapıdan içeri girdiğini Fethiye olarak Söğütlü Mahallesi’nde yaşanan son olaylarla iyice gördük” denildi.
“DEVLETİN VE BİREYLERİN SORUMLULUĞU BİRLİKTE TAŞIMASI GEREKLİDİR”
Açıklamada, ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Ayrıca, yaşanan olayların üstüne, ‘Fethiye ilçesinin içme ve sulama suyunun kesilmesi’ gibi talihsiz açıklamalar da dahil olmak üzere sosyal medyada paylaşımlarda bulunması, yaşanan gerilimi tırmandıran, tehlikeli bir tutumdur.”
Suyun, temel bir insani hak ve bütün canlılar için yaşamsal öneme sahip olduğu belirtilen açıklamada, “Büyüme ve yoksulluğun azaltılması için öngörülen yerel, bölgesel ve ulusal hedeflerde de önemli bir önceliği vardır. Bu nedenle su kaynaklarının korunması ve adil olarak kullanılmasında, devletin ve bireylerin sorumluluğu birlikte taşıması gereklidir” ifadeleri kullanıldı.
“BALIK ÇİFTLİKLERİ DE SU KRİZİ PASTASININ ADETA KREMASI DURUMUNDADIR”
Açıklamada, kaçak havuzlar, vahşi sulama, iklime ve araziye uygun olmayan ekimler nedeniyle su kaynakların hızla tüketildiği ifade edildi. Yanlış politikalar, su kaynaklarına kurulan balık çiftlikleri su krizini artırdığı söylendi.
Suyun sınırsız bir kaynakmış gibi tüketilmesinin su kıtlığını artıracağı belirtilen açıklamada, “Şehir merkezinde yaz aylarında su kesintileri yaşanacağını halen evlerimizde sicim gibi akan musluk sularından anlıyoruz. Keza, yanlış su ve buna bağlı yanlış tarım politikalarının sonucunda Söğütlü Mahallesi’nde yaşanan olaylar, su krizi nedeniyle ilerde köylümüzün, üreticimizin ve bizlerin başının daha çok ağrıyacağını da işaret ediyor” belirtildi.
Konuyla ilgili kurumların sivil toplum kuruluşların bir araya gelerek, bütüncül bir bakış açısıyla ileriye dönük bir planlama yapılaması gerektiğini belirten açıklamada, son olarak şunlar söylendi:
“Su krizinin bir an önce çözüme kavuşturularak, bizi bekleyen kuraklığın önlenmesini umut ediyoruz. Yaşam su ile başlıyor. Su yoksa, hayat da yoktur! Her yerinden sular akan cennet Fethiye’mizi susuzluğa mahkum etmeyelim”