Fethiye Kent Konseyi, Fethiye ve çevresinin rant odaklı projelere ve uygulamalara konu olduğunu ve ekosistem üzerinde geri döndürülemez tahribatların yaşanacağına yönelik itirazlarını dile getiren bir basın açıklaması yaparak yapılan itirazların dikkate alınmaması haline açılacak davaların tarafı olacaklarını söyledi.
Fethiye Kent Konseyi, 5 Haziran 2023 tarihinde önünde Fethiye’nin kıyı koruma alanlarını tehdit eden projelere yönelik itirazlarını içeren basın açıklaması düzenledi.
Fethiye Kent Konseyi Ekoloji Meclisi Başkanı Deren Karasu tarafından okunan açıklamada, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yayınladığı Aydın Muğla İlleri 1/50.000 ölçekli Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’nın Fethiye Kent Konseyi tarafından kabul görmediği belirtildi ve planların uygulanması durumunda ekosistem üzerine geri döndürülemez tahribatların yaşanacağı dile getirildi.
Açıklama doğa koruma hareketinin ve felsefesinin öncülerinden olduğu belirtilen Aldo Leopold’dan şu alıntı ile başladı:
“Ekolojik açıdan etik, var olma mücadelesinde hareket özgürlüğüne getirilen bir kısıtlamadır. Geleneksel doğa koruma eğitimi etik açıdan neyin doğru neyin yanlış olduğunu tanımlamıyor, hiçbir yükümlülük getirmiyor, özveri çağrısında bulunmuyor, var olan değerler felsefesinde hiçbir değişiklik gerektirmiyor. Toprağın kullanımı açısından yalnızca kişisel çıkarların kollanmasını teşvik ediyor.”
Açıklamanın devamında, “Küresel ölçekte yaşanan ekolojik krizler karşısında toplumların uyanması ve bireylerin düşünsel bir devrimi önce kendilerinden başlatması gerektiği açıktır” diyen Karasu, bugün yaşanılan her sorunda bireylerin sorumluluğunun unutulmaması gerektiği söyledi.
Fethiye kenti için uzun süredir üretilen projelerin, yüksek rantın ve ekolojik kıyımın bir örneği haline geldiğini belirten Karasu, son altı aydır yaşananlara yönelik bir özeti şu şeklide paylaştı:
‘Aydın-Muğla İlleri 1/50.000 Ölçekli Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’ Bakanlıkça 2020 yılında onaylanmış ve askıya çıkarılmıştır. Ancak yapılan itirazlar üzerine revize edilerek 26 Mart 2023 tarihinde yeniden onaylanmış ve askıya çıkarılmıştır.
İlgili kurumlar ile Fethiye Kent Konseyi bünyesindeki ilgili sivil toplum kuruluşlarınca incelenen raporun yine bilimsel temellerden uzak, genel ifadelerle kapasite artışları, kıyıların yapılaşmasına neden olacak statü değişiklikleri ve tesisler içerdiği görülmüştür.
İtiraz süresi biten ve artık 60 günlük dava açma sürecinde olan Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’nın, bu hali ile kentin ekolojik krizlerini geri döndürülemez noktalara getireceği açıktır.
Şöyle ki; Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’nda Fethiye Alt Bölgesi olarak ifade edilen Dalaman Çayı ile Ölüdeniz Kıdrak Mevkii’ne kadar olan denizel alan ile kıyı ve etkileşim içerisindeki karasal alanda mevcut tesis kapasitesi ve çevresel durumu (deniz suyu kalitesi, mevcut kirlilik yükü, toplam azot, toplam fosfor) dikkate alınmadan, mevcut tesislere ilave olarak Fethiye Merkez Alt Bölgesi için ‘Öncelikli Tesis’ kapsamında 500 kapasiteli yat limanı, bir adet kurvaziyer liman, bir adet yat çekek ve imalat yeri ve su sporları faaliyet ve tesisleri yer almıştır.
“BÜTÜNLEŞİK KIYI ALANLARI PLANI’NIN KORUMA VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KULLANIM ÖNCELİKLERİNİ GÖZETEREK VE YÖNETİŞİM İLKELERİ İLE REVİZE EDİLMESİ GEREKLİDİR”
Karasu, Fethiye Körfezi ve tüm kıyılarda yaşanan çok boyutlu sorunlara çözüm içermesi beklenen Bütünleşik Kıyı Alanları Planı’nın bilimsel temelli ve koruma öncelikli olmasını şart olduğunu vurgulayarak, “Bu nedenle ilgili planın koruma ve sürdürülebilir kullanım önceliklerini gözeterek ve yönetişim ilkeleri ile revize edilmesi gereklidir. Yapılan itirazların dikkate alınmaması halinde, Fethiye Kent Konseyi olarak, kurum ve kuruluşlarca açılacak davaların tarafı olacağımızı bildiririz” ifadelerini kullandı.
Karasu, “Bütünleşik Kıyı Alanları Planı henüz askıdan inmişken ve içeriği koruma önceliklerinden uzak olduğu için yeniden itirazlara uğramış ve süreç devam ederken; diğer yandan yine koruma öncelikleri ile hazırlanması gereken ve henüz tamamlanmamış olan Fethiye- Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı çalışmaları devam ederken, kentin bütün hassas ekosistemleri rant odaklı projelere ve uygulamalara konu olmaktadır” diyerek, şimdilik güncel proje başlıklarını şöyle sıraladı:
- Aksazlar’da Marina,
- Kelebekler Vadisi’nde statü değişikliği
- Sümbeki Koyu’nda kıyı ve orman tahribi
- Aktaş’ta kıyı ve orman tahribi
“HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDEN BU SÜREÇ BERABERİNDE KENTİMİZİN EKONOMİSİ AÇISINDAN DA OLUMSUZ SONUÇLAR YARATMIŞTIR”
Fethiye’nin Faralya Mahallesi’nde, mesire yeri statüsünden konaklamalı/konaklamasız orman kampı statüsüne dönüşen Sümbeki Koyu ve Aktaş’ın yer aldığı hassas alanların en fazla bir yıl içinde yapılaşmaya konu olacağına dikkat çeken Karasu, “Yine Fethiye Körfezi ve Körfez’le ilişkili ekosistemler üzerinde 2019 yılında en yüksek düzeyde etkileri görülen deniz kirliliği, ekolojik bir krizin içinde olduğumuzu göstermiş, halk sağlığını tehdit eden bu süreç beraberinde kentimizin ekonomisi açısından da olumsuz sonuçlar yaratmıştır” dedi.
Fethiye Körfezi’ni kirletici unsurlarla dolduran etkenlerin önlenmesi ve dip çamurunun temizlenmesi için somut adım atılmadığına işaret eden Karasu, “Fethiye Körfezi içerisinde (Aksazlar koyu) 500 kapasiteli marina projesi ile kapasite artışı, denizde, kıyıda ve karadaki etkileşim alanlarında doğal olarak geri döndürülemez tahribatlara sebebiyet verecektir” ifadelerini kullandı.
Karasu, son olarak Fethiye’ye yönelik uygulama ve projelere yönelik şu belirlemeleri yaptı:
- Bütünleşik Kıyı Alanları Planındaki yapılaşma derecelendirmesi; bölgemize has biyoçeşitlilik, tarihi ve kültürel değerler (sit alanları, tabiat parkları, Fethiye – Göcek Özel Çevre Koruma bölgesi gibi özel statüler) dikkate alınarak ve bütüncül bir yaklaşımla koruma öncelikleri gözetilerek, yürürlükteki tüm mevzuatlara ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere uygun olarak yeniden tespit edilmelidir.
- Planlanan tesislerden kaynaklanacak çevresel etkilerin neler olacağı ve bunları önlemeye yönelik alınacak tedbirlerin neler olması gerektiği açık ve net bir şekilde plan hükümlerine işlenmelidir.
- İlave tesislere ilişkin atık kabul tesisleri, afet tahliye planları gibi çevreci, sürdürülebilir tesislerle birlikte plana işlenmesi ve planlama bölgeleri için deniz seviyesi yükselmesi, yangın vb. risk ve tehlike analizlerinin yapılarak plan raporlarına eklenmesi gereklidir.
“KENTİMİZDE YAŞANAN SORUNLARIN BÜTÜNCÜL BİR BAKIŞLA ELE ALINMASI VE ÇÖZÜLMESİ İÇİN GEREKLİ TÜM İŞ BİRLİKLERİNE DE HAZIRIZ”
Açıklamanın sonunda ise Karasu, Fethiye Kent Konseyi olarak bahsedilen sorunlara yönelik gerekli itirazları yapacaklarını, yereldeki sivil toplum kuruluşları ve yerel halkı konuya dair bilgilendirmeye devam edeceklerini söyledi. Karasu, “Kentimizde yaşanan sorunların bütüncül bir bakışla ele alınması ve çözülmesi için gerekli tüm iş birliklerine de hazırız” diyerek basın açıklamasına son verdi.