Fethiye Kadın Platformu, İran’da başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle öldürülen Mahsa Amini için bir araya gelerek kadınların eşitlik, özgürlük ve varoluş mücadelesinin geçmişte engellenemediği gibi bugün de engellemeyeceğini vurguladı ve İranlı kadınların mücadelelerini selamladıklarını dile getirdi.
İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini, ahlak polisi olarak bilinen, başörtüsü ve kıyafeti denetlemekle görevli İrşad Devriyesi tarafından başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle gözaltına alınmış ardından kaldırıldığı hastanede ise hayatını kaybetmişti.
Amini’nin karakolda kalp rahatsızlığı geçirerek hayatını kaybettiği ileri sürülmüş fakat ailesi ve görgü tanıkları, genç kadının gözaltında maruz bırakıldığı işkence sonucu öldürüldüğü söylemişti. Amini’nin ölümünün ardından kadınlar başörtülerini çıkararak İran’da 80’den fazla ilde protesto gösterileri düzenlemişti.
Türkiye’de de başlayan gösteriler, İranlı kadınların çağrısıyla dün pek çok ilde gerçekleştirilen basın açıklamalarıyla devam etti. Fethiye’de de çağrıya yanıt vererek bir araya gelen kadınlar; İstanbul, Ankara, Adana, Diyarbakır, Bartın, Bursa, Mersin, Samsun, Sinop, Çorum gibi pek çok kentte Mahsa Aminin için gerçekleşen eylemlere destek verdi.
Fethiye Kadın Platformu “Özgürlük mücadelesi veren İranlı kız kardeşlerimizin yanındayız” diyerek Fethiye Belediyesi Özer Olgun Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Fethiye’de yaşayan İranlı kadınlar da basın açıklamasına katıldı.
“KADINLARIN BEDENİ, DEVLETE VE ONU YÖNETEN ERİL ZİHNİYETE AİTMİŞ GİBİ KONTROL ALTINDA TUTULMAYA ÇALIŞILIYOR”
Fethiye Kadın Platformu’ndan Atiye Taşçıoğlu Kaçar’ın okuduğu açıklamada İran’da yayılan toplumsal hareketin her geçen gün büyüyerek etkisini artırdığı belirtilerek, “Gerçek merminin kullanılmaya başlandığı eylemlerde, açıklanan rakamlara göre en az 83 kişi hayatını kaybetti.
‘Zorunlu İslami Giyim Yasası’ kapsamında, çocuk yaştan itibaren kadınların saçlarını örtmek zorunda bırakıldığı İran İslam Cumhuriyeti’nde, toplumun farklı kesimleri, yaratılan yobaz ve baskıcı rejime karşı tek bir ses altında birleşti. Ataerkil yapının dini muhafazakârlık ile kol kola girdiği bu rejimde kadınların bedeni, devlete ve onu yöneten eril zihniyete aitmiş gibi kontrol altında tutulmaya çalışılıyor” dendi.
“KADINLARIN VAROLUŞ VE ÖZGÜRLÜK HAREKETİ DÜN ENGELLENEMEDİ, BUGÜN VE YARIN DA ENGELLENEMEYECEK”
Kadınların en temel insani haklarının yok sayıldığının belirten Kaçar, rejimin yalnızca kadınların kılık kıyafetlerine müdahale üzerinden şekillenmediğine dikkat çekerek şunlar söyedi: “Kadınların yaşam tarzlarına, hareket alanlarına, yiyecek ve içeceklerine kadar müdahale eden, kadınlara tahakküm eden faşizan bir iktidar var. Tüm bu yobaz ve baskıcı politikalara karşı çıkanlar ‘ahlaksız kâfirler’ olarak görülüp cezalandırılıyor, işkence altına öldürülüyor.
Orta Çağ zihniyetinin eril iktidarlar tarafından günümüze taşınarak, kadınlara yaşam alanı bırakmadığını dile getiren Kaçar, “Dün olduğu gibi bugün de kadınların yaşam alanlarının her zerresine gerici ve karanlık uygulamalarını boca ediyor ancak kadınların varoluş ve özgürlük hareketi dün engellenemedi bugün ve yarın da engellenemeyecek. Kadınlarımız her koşulda, cadı olarak yakıldıkları yıllardan beri, kendi bedenleri ve yaşamları üzerinde söz sahibi olduklarını, kimsenin buna karışamayacağını haykırıyorlar. Bu mücadelede çok can verdiler ama yılmadılar; çünkü kadınlar kendi yaşamlarına sahip çıkmanın, tüm insanlığın özgürlüğü için mücadele etmek olduğunu biliyorlar” ifadelerine yer verdi.
Kaçar açıklamasının sonunda ise “Fethiye Kadın Platformu olarak, İranlı kız kardeşlerimizin eşitlik, özgürlük ve varoluş mücadelelerini selamlar, Molla rejiminin yıkılması için onlarla omuz omuza olduğumuzu tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz” dedi.