Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği mart ayında yol çalışmaları kapsamında yerinden kaldırılan günlük ağaçları hakkında konunun tarafları ve uzmanları ile Fethiye Belediyesi’nin bir araya geleceği bir toplantının yapılmaması ve aynı yöntem izlenerek Atatürk Bulvarı üzerindeki günlük ağaçlarının budanması üzerine bir açıklama yaptı.
Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği (Fetder) İnönü Bulvarı’ndaki günlük ağaçlarının kaldırılmasının ardından Atatürk Bulvarı üzerinde de günlük ağaçlarının budanması üzerine bir açıklama yaptı. Dernek, konunun tarafları ve uzmanları ile Fethiye Belediyesi yetkililerinin bir araya geldiği bir toplantı gerçekleştireceği bilgisinin ardından herhangi bir toplantı yapılmadan ikinci defa aynı yöntem izlenerek budama yapıldığı için görüş ve taleplerini kamuoyu ve ilgililer ile paylaşma ihtiyacı duyduklarını belirtti.
“SIĞLA AĞACI’NIN, TIPKI BİZLER GİBİ FETHİYELİLERDEN BİRİ OLARAK GÖRMEK YANLIŞ OLMAZ”
Yapılan açıklamada, Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde (ÖÇKB) yetişen sığla/günlük ağacının (Liquidambar orientalis) endemik yani sadece bir bölgede yetişen veya yaşayan türler arasında yer aldığı belirtilerek, günlük ağacının Fethiye’yi Fethiye yapan değerler sıralamasında ilk üçe girebileceği ifade edildi.
Fethiye’nin en önemli mahallerinden birinin geleneksel adının Günlükbaşı olduğu hatırlatılarak “Sığla Ağacı’nın, tıpkı bizler gibi Fethiyelilerden biri olarak görmek yanlış olmaz” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada Fethiye’nin ağır nüfus baskısı ile karşı karşıya kalmasından kaynaklanan sorunlarla başa çıkarken hem altyapının yenilenebileceğini hem engellilerin yaşam koşullarının düzeltileceğini hem de günlük ağaçlarının korunabileceğini söylendi ve “Umuyoruz ki Fethiye; böylesine betona boğulduğumuz, küresel iklim değişikliğinin radikal biçimde hissedildiği, orman yangınlarının hızla arttığı, Zeytin Ağaçları üzerinde yapılaşma tehditlerinin sürdüğü böyle bir dönemde; kendisini var eden bu özel ağacı ya da herhangi başka bir ağacı kesmeye devam edip doğasına yüzünü dönmez” dendi.
“FETHİYE’NİN DEMOKRASİ KENTİ OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMEYE DEVAM EDİYORUZ”
Açıklamada önümüzdeki süreçlerde kenti ilgilendiren konularda tüm paydaşların, sivil toplumun, konuyu farklı yönleriyle ele alacak tüm uzmanların, üniversitelerin ve devlet kurumlarının hep birlikte karar alabileceği bir mekanizmanın işler hale gelmesi talep edildi.
“Bu açıdan Fethiye’yi yönetenlerin sosyal demokrat siyasetin içinde yer almalarını tarihi bir şans olarak görmeye ve bir uzlaşma zeminini yaratacak bakışa sahip olduklarını düşünerek, Fethiye’nin demokrasi kenti olabileceğini düşünmeye devam ediyoruz” dendi.
“MÜŞTEREK NEYİMİZ VARSA HIZLA KAYBEDİYORUZ”
“Artık denize girecek yerimiz kalmadı, köylerimiz kaçak yapılarla yağmalanıyor” denilen açıklamada kentin ortak değerlerinin hızla kaybedildiği ifade edildi.
Yerinden kaldırılan ağaçların geriye dönüşsüz biçimde kent hafızasından gittiği ve yerine sıcak asfalt fikri kaldığı belirtilerek “Babataşı Mahallesi Muammer Aksoy Bulvarı’nı iki sıra çevreleyen; DSİ’nin yanından sahile dökülen kanal boyunca bize eşlik eden; Günlükbaşı’nın birçok köşesinde kaldırım ve yol kenarlarında yaşamını sürdüren Sığla Ağaçları’nın kesileceği endişesini taşıyoruz.
Ortak değerimiz olan bu ağaçların ve bu sokakların kente dair alınacak kararlara razı olmayan vatandaşlara rağmen; bu ağaçların korunarak altyapı çalışmalarının sürdürülebileceği çözümler olmasına rağmen; bir ya da birkaç kişinin görüş ve kararı ile değiştirilmesini yanlış buluyoruz” dendi.
“NE İSTİYORUZ?”
Dernek açıklamasının sonunda “Ne istiyoruz” başlıklı bölümde ise taleplerini şu şekilde dile getiridi.
- Sığla Ağaçlarının taşınma, kesim gibi uygulamaların derhal durdurulmasını,
- Fethiye’nin kronik altyapı sorunları çözülürken, önce doğasının, sonra ortak değer ve yaşam alanları ile dezavantajlı grupların gözetilmesini en son asfalt, boru vb. konuların konuşulmasını,
- Kentin müşterek hafızasında yer eden, kent dokusunun bir parçası haline gelen ağaçlara dokunulmamasını,
- Fethiye’nin geleceğine dair alınacak kararlarda, STK, oda, bilimsel kurumlar ve ilgili devlet kurumlarının ortak karar alacağı mekanizmanın kurulmasını ve tavizsiz işletilmesini,
- Kent Konseyi gibi şemsiye kurumların, toplumun çoğunluğunu ilgilendiren konularda, kişisel tutumlar yerine, mevzuat, yasa gibi bağlayıcı unsurlara uyarak, bileşeni olan tüm sivil toplum kuruluşlarının onayını alarak, bir konuda tek uzmanlık yerine ilgili tüm uzmanlıkları değerlendirerek görüş oluşturmasını,
- Engeliler gibi, toplumsal yaşamımızda dezavantajlı olan dostların yanı sıra, bir diğer dezavantajlı durumda olan; sözü ve sesine sahip çıkılmayan insan dışındaki yaşama saygı duyulmasını,
- Küresel ısınmanın şiddetli biçimde hissedildiği günümüzde; yerel yönetimlerin, betona, sıcak asfalta yatırım yapmak yerine yeşile ve doğaya yatırım yapmasını istiyoruz…
NE OLMUŞTU?
Fethiye Belediyesi, yol ve altyapı çalışmaları kapsamında 2022 yılının mart ayında İnönü Bulvarı’ndaki günlük ağaçlarını önce budamış ardından ise yerinden kaldırmıştı.
1 Nisan 2022 tarihinde ise Fethiye Belediyesi Olağan Aylık Meclis Toplantısı öncesinde Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca gündeme dair açıklamalarda bulunmuş ve günlük ağaçları ile ilgili şunları söylemişti:
“Fethiye’de gündem olan altyapı ile ilgili ve ağaçların taşınması ile ilgili bazı konular var. Kent Konseyi, Altı Nokta Körler Derneği gibi biz bütün dezavantajlı gruplarla görüştük. Bu talepler doğrultusunda o bölgede yaşayan insanların hayatlarını kolaylaştırmak için çalışmalar yapıyoruz. O bölgedeki günlük ağaçları kaldırımlar için doğru tercih olmadığı için kaldırımları ve hatta yolu patlatmıştır. Ağaçların köklerinde yer alan saçakları ise su ve kanalizasyon giderlerini sarmış durumdadır. Bu ve buna benzer sorunlar dolayısı ile ağaçlarımızın parklara nakli yapılmıştır. Biz buradan başka bölgeye naklini yaptığımız ağaçlar yerine daha fazla ağacımızı bu alana dikeceğiz. Ancak bu alanda kökü yolu veya kaldırımı kaldırmayan ağaçlar tercih edeceğiz. İnönü Bulvarı’ndaki altyapı hemen hemen bitti, Mayıs sonu itibarıyla o bölgeyi hizmete sokmuş olacağız”
Karaca’nın açıklamasının ardından Fethiye Kent Konseyi bir açıklama yaparak Fethiye Kent Konseyi Ekoloji Meclisi’nin İnönü Bulvarı’ndaki yol ağaçlarının kaldırılması ya da korunması konusunda Kent Konseyi Yürütme Kurulu’na iletmiş olduğu bilimsel temelli bir çalışması ve raporu bulunmadığını ifade etmiş, konunun kendileri ile ilişkilendirilme sebebini şu şeklide açıklamıştı:
“26 Ocak 2022 tarihinde Fethiye Belediyesi’nde gerçekleştirilen ‘İklim Krizine Bağlı Su ve Gıda Krizi’ konulu toplantıya Fethiye Kent Konseyi de davet edilmiş, Ekoloji Meclisi Başkanı da dahil olmak üzere yürütme kurulu üyelerimiz ile belediyenin ilgili birim müdürleri ve Fethiye İlçe Tarım, Fethiye Orman İşletme ve DSİ yönetici/çalışanlarının katılımıyla bir toplantı gerçekleştirilmiştir. Toplantıda Kent Ekosistemi ve Kent Ekolojisi, İklim, Su ve Gıda krizi üzerine yoğunlaşılmıştır. Kent Konseyi Başkanı ve akademisyen Peyzaj Mimarı Gül Bahar Edik Kayhan, kent içinde farklı kurum ve kuruluşların yanlış uygulamalarından ve sürmekte olan yol-kaldırım çalışmaları ile ilişkili olarak da yol ağaçlarından bahisle; yol ağaçlandırmalarının belli standartlara ve ilkelere göre yapılması gerektiği, her ağacın yol ağacı olarak kullanılamayacağı, kentimiz içinse oldukça sınırlı-dar kaldırım alanlarında yaşamaya zorlanan Liquidambar orientalis (Sığla-Günlük) ağaçlarının kök yapısı ve su sever özelliği nedeniyle yol ağacı olarak kullanıma uygun olmadığı, kökleri ile alt ve üst yapıda yarattığı tahribatları, kaldırımlarda oluşan hasarların kentin dezavantajlı grupları için (engelliler, yaşlılar vd) yarattığı sorunları aktarmış, özellikle üst yapıda ortaya çıkardığı hasarları önlemek adına kök budaması gibi yapılacak her müdahalenin, yakın gelecekte üst ve altyapıda yaratacağı tahribatları önleyemeyeceği, aksine devrilme ve kaza risklerini de beraberinde getirebileceğinden bu ağaçların kaldırılması ve yerine koşullara uygun ağaç-ağaççık dikilmesi gerektiği vurgusunu yapmıştır.”
Kent Konseyi açıklamasının sonunda ise “Konuya ilişkin bundan sonraki süreçte sağlıklı bilgi akışının sağlanabilmesi, sorunların doğru olarak tespit edilebilmesi ve ortak ve akılcı çözümler üretilebilmesi için Fethiye Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri, Fethiye Kent Konseyi Ekoloji Meclisi Yürütme Kurulu Üyeleri, Yaşlı Hakları Komisyonu Üyeleri, Engelli Dernekleri, konunun uzmanları ile Fethiye Belediyesi ilgili birim yetkililerinin bir araya geleceği bir toplantı gerçekleştirilecektir” demişti.
Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği’nin açıklamasının tamamı şu şeklide:
FETHİYE SIĞLA/GÜNLÜK AĞACI DOSTU KENT OLSUN!
Fethiye’yi Fethiye yapan değerler sıralamasında ilk üçe girebilecek olan Sığla/Günlük Ağacı, dünyada sadece ülkemizde, ülkemizde ise Fethiye başta olmak üzere, Marmaris, Köyceğiz ve Dalaman gibi komşu coğrafyalarda yaşam alanı bulan endemik bir tür. Yasalarla koruma altında olan bu ağaç insan nüfusunun artışı ile birlikte çok daha dar alanlarda yaşam mücadelesi veriyor. On binlerce yıldır bu coğrafyada yaşadığını bilimsel çalışmalar sonucunda bildiğimiz Sığla Ağacı’nın, tıpkı bizler gibi Fethiyelilerden biri olarak görmek yanlış olmaz. Fethiye’nin en önemli mahallerinden birinin geleneksel adının Günlükbaşı olduğunu hatırlamak, bu ağacın kent kültürü ve ekolojisi açısından ne denli önemli bir yere sahip olduğunu hatırlamaya yeter.
Fethiye büyürken başa çıkması gereken ağır bir nüfus baskısı ile karşı karşıya. Bu baskı bir yandan yetersiz alt yapının yenilenmesini; engelli dostlarımız gibi dezavantajlı bireylerin yaşam kalitelerinin arttırmaya yönelik önlemlerin alınmasını gerekli kılıyor. Farkındayız, katılıyoruz. Ancak şehir büyürken hem alt yapısını yenileyebilir hem engelli dostların zor yaşam koşullarını düzeltebilir hem de Sığla Ağacı’nı koruyabiliriz. Hiçbiri diğerinden önemsiz ya da hiçbiri ötekinden önemli değildir. En nihayetinde yaz aylarının 40 derecenin üzerindeki sıcağında o kaldırımda bulunan her hemşerimiz o ağaçların gölgesinde nefes alacak. Öte yandan doğanın bir diğer ayrılmaz parçası olan kuşlar, kent ve nehir boyunca bu ağaçların dallarından faydalanıyor. Fethiye; Günlük Ağacı’nı koruyarak büyüyebilir, altyapı sorunlarını çözebilir ve gölgesinden her bir vatandaşın yararlanacağı çözümler üretebilir.
Umuyoruz ki Fethiye; böylesine betona boğulduğumuz, küresel iklim değişikliğinin radikal biçimde hissedildiği, orman yangınlarının hızla arttığı, Zeytin Ağaçları üzerinde yapılaşma tehditlerinin sürdüğü böyle bir dönemde; kendisini var eden bu özel ağacı ya da herhangi başka bir ağacı kesmeye devam edip doğasına yüzünü dönmez.
FETHİYE DEMOKRASİNİN KENTİ OLSUN!
Şehirler elbet yönetilecektir. İnsanlık daha iyisini üretene kadar da tüm eksiklerine rağmen demokrasi hepimizin ortak paydası olmaya devam edecek. Eşit yurttaşlık, yönetime katılım, karar süreçlerinde söz söyleyebilmek ise günümüzde çağdaş demokrasilerin temellerini oluşturuyor. Fethiye’nin de, kenti ilgilendiren kararlarında yurttaşların, sivil toplumun karar alma süreçlerine dâhil edilmesini önemsiyoruz. Bu ortak akılla yönetim sürecinin, bu örnekte olduğu gibi Kasım’da kararlar alınıp, Mart’ta uygulamalar yapıldıktan sonra değil; ilk planlama aşamasında olması gerektiğini savunuyoruz.
Ortak akılla yönetim, paydaşların sürece katılımı ve uzman görüşü konularının belirli bir görüşü doğrulayan şekli yerine; evrensel ilkelere dayanacak şekilde uygulanmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Kent içinde 40 yıldır yaşamını sürdüren, endemik bir tür olarak korunan bir ağacın kaldırılma kararının sadece peyzaj açısından değerlendirilmesinin eksik kalacağını savunuyoruz. Sadece peyzaj konusu olan bir uygulamanın bile birden çok peyzaj mimarı görüşünün ortaklaşmasından çıkması gerektiğine inanıyoruz. Engelli dostu kent çalışmalarını da ekoloji kadar önemsediğimizi, altını çizerek belirtmek istiyoruz. İklim krizine bağlı Su ve Gıda Krizi gibi önemli konuların ele alındığı bir ortamda; biyoçeşitliliğin ve ağaçların yol, kaldırım ve kanalizasyon borusundan çok daha önemli bir konumda olduğunu savunuyoruz.
Şu an için geç kalınmış gibi görünse de önümüzdeki süreçte; kenti ilgilendiren konularda, tüm paydaşların, sivil toplumun, konuyu farklı yönleriyle ele alacak tüm uzmanların, üniversitelerin ve devlet kurumlarının hep birlikte karar alabileceği bir mekanizmanın şehrimizde işler hale gelmesini talep ediyoruz. Bu açıdan Fethiye’yi yönetenlerin sosyal demokrat siyasetin içinde yer almalarını tarihi bir şans olarak görmeye ve bir uzlaşma zeminini yaratacak bakışa sahip olduklarını düşünerek, Fethiye’nin demokrasi kenti olabileceğini düşünmeye devam ediyoruz.
FETHİYE ve MÜŞTEREKLERİMİZ
Artık denize girecek yerimiz kalmadı, köylerimiz kaçak yapılarla yağmalanıyor… Müşterek neyimiz varsa hızla kaybediyoruz. Kentler yalnızca sokaklar, binalar değil aynı zamanda çocukluğumuzun hatıralarıdır. Bu hatıraları nesilden nesile aktaran da kimi zaman gölgesinde oturduğumuz ağaçlardır. Kaybettiğimiz her sahil gibi eksilen her Sığla ortak kent belleğinden bir şeyler eksiltiyor. Yapımı süren alt yapı çalışması nedeniyle taşınan/kesilen/katledilen her bir Sığla; müştereklerimiz, kentin ortak hafızası açısından değerlendirildiğinde hepimizin ortak geçmişinden bir şeyler kaybettiğimizi gösteriyor.
Artık yerine ne dikersek dikelim geriye dönüşsüz biçimde kent hafızasından ve biz Fethiyeliler ‘in müşterek hafızasından, 25-30 yıllık ağaçlar gitmiş, geriye sıcak asfalt fikri kalmış durumdadır. Yapılan hataların tekrar edilmesinden çekiniyor; bu yaklaşımla Fethiye’nin simgelerinden biri haline gelen Babataşı Mahallesi Muammer Aksoy Bulvarı’nı iki sıra çevreleyen; DSİ’nin yanından sahile dökülen kanal boyunca bize eşlik eden; Günlükbaşı’nın birçok köşesinde kaldırım ve yol kenarlarında yaşamını sürdüren Sığla Ağaçları’nın kesileceği endişesini taşıyoruz.
Ortak değerimiz olan bu ağaçların ve bu sokakların kente dair alınacak kararlara razı olmayan vatandaşlara rağmen; bu ağaçların korunarak altyapı çalışmalarının sürdürülebileceği çözümler olmasına rağmen; bir ya da birkaç kişinin görüş ve kararı ile değiştirilmesini yanlış buluyoruz.
NE İSTİYORUZ?
• Sığla Ağaçlarının taşınma, kesim gibi uygulamaların derhal durdurulmasını,
• Fethiye’nin kronik altyapı sorunları çözülürken, önce doğasının, sonra ortak değer ve yaşam alanları ile dezavantajlı grupların gözetilmesini en son asfalt, boru vb. konuların konuşulmasını,
• Kentin müşterek hafızasında yer eden, kent dokusunun bir parçası haline gelen ağaçlara dokunulmamasını,
• Fethiye’nin geleceğine dair alınacak kararlarda, STK, oda, bilimsel kurumlar ve ilgili devlet kurumlarının ortak karar alacağı mekanizmanın kurulmasını ve tavizsiz işletilmesini,
• Kent Konseyi gibi şemsiye kurumların, toplumun çoğunluğunu ilgilendiren konularda, kişisel tutumlar yerine, mevzuat, yasa gibi bağlayıcı unsurlara uyarak, bileşeni olan tüm sivil toplum kuruluşlarının onayını alarak, bir konuda tek uzmanlık yerine ilgili tüm uzmanlıkları değerlendirerek görüş oluşturmasını,
• Engeliler gibi, toplumsal yaşamımızda dezavantajlı olan dostların yanı sıra, bir diğer dezavantajlı durumda olan; sözü ve sesine sahip çıkılmayan insan dışındaki yaşama saygı duyulmasını,
• Küresel ısınmanın şiddetli biçimde hissedildiği günümüzde; yerel yönetimlerin, betona, sıcak asfalta yatırım yapmak yerine yeşile ve doğaya yatırım yapmasını
İstiyoruz…
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim…
N. Hikmet RAN