Fethiye Belediyesi Meclisi Hayvan Hakları Komisyonu üyeleri, Hayvanları Koruma Yasası’nda, yapılması planlanan değişiklikler hakkında bir basın toplantısı düzenlendi: “Sahipsiz sokak hayvanlarının toplu itlafına yönelik her türlü uygulamanın karşısındayız”
Fethiye Belediyesi Meclisi Hayvan Hakları Komisyonu üyeleri, Fethiye Belediyesi Ana Hizmet Binası’nda basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısına; Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Doğuş Çelik, Ruhtan Başkaya ve Gülümser Oymak ile Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AK Parti) Muammer Uğur Pehlivan katıldı. Komisyon üyesi Kadir Sarıhan ise, bildiriye destek vermekle birlikte mazeret bildirerek toplantıya katılamadığı belirtildi.
Fethiye Belediyesi Meclisi Hayvan Hakları Komisyonu üyeleri adına basın açıklamasını Doğuş Çelik okudu.
Çelik, açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“5199 Sayılı Hayvanları Koruma Yasası’nda; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın işbirliğiyle köklü bir değişiklik yapılması için hazırlıklar olduğu ve taslak metnin önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) getirilmesinin planlandığı bilinmektedir.”
Çelik, yasa tasarısı taslağı hazırlanırken; veteriner hekimlerden, ilgili meslek odalarından, sivil toplum kuruluşlarından ve yerel yönetimlerden görüş sorulmadığını belirtti. Çelik, medyaya yansıyan taslakla yapılması planlanan uygulamaların sahadaki gerçeklerden ve bilimsellikten uzak olduğunu yapılması durumunda ise toplum vicdanını rahatsız edeceğini söyledi.
2004 yılında kabul edilen 5199 sayılı Hayvan Koruma Yasası’ndan bahseden Çelik, şu ifadelere yer verdi:
“Bilindiği gibi; ülkemizde gelişen toplumsal bilinç nedeniyle 2004 yılında kabul edilen 5199 sayılı Hayvan Koruma Yasası ile sahipsiz hayvanların itlafı mutlak şekilde yasaklanmıştı. Ayrıca, bu yasa ile belediyeler geçici bakımevleri kurarak, sahipsiz hayvanların sağlıklı yaşamalarının sağlanması, hasta olanların tedavi edilmeleri, rehabilitasyonun ardından ise yaşam alanlarına geri bırakılmaları şeklinde görevlendirilmişlerdi.”
“PEK ÇOK BELEDİYE BU KONUDA DUYARSIZ KALMAYA DEVAM ETMİŞTİR“
Yasanın kabul edilmesinin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen birçok belediyenin görev ve sorumluluklarını yerine getirmediğini belirten Çelik, “Söz konusu yasaya rağmen, geçen 20 yıl zarfında, aralarında Belediyemizin de bulunduğu istisnalar hariç olmak üzere, maalesef pek çok belediyenin yasada açıkça belirtilen yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirmedikleri görülmektedir. Sokaklardaki sahipsiz hayvan varlığının artmasının en büyük nedenlerinden birisi, yerel yönetimlere bu konuda herhangi bir yaptırım getirilmemesi ve merkezi yönetim tarafından destek verilmemesidir” dedi.
5199 sayılı Yasa’nın 2021 yılında değişikliğe uğradığını söyleyen Çelik, “İlgili Yasa’da 2021 yılında yapılan revizyonda ‘Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 75 bin’i aşan belediyeler 31.12.2022’ye, diğer belediyeler ise 31.12.2024’e kadar hayvan bakımevleri kurmakla yükümlüdür.’ denilmesine rağmen, pek çok belediye bu konuda duyarsız kalmaya devam etmiştir” ifadelerini kullandı.
Çelik, pek çok belediyenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sokak hayvanlarının sayısının kontrolsüz biçimde artmasının toplumsal soruna dönüştüğünü ifade etti.
Bakanlık verilerinden bahseden Çelik, “Tarım ve Orman Bakanı’mızın son açıklamalarına göre; ülkemiz genelinde toplam 4 milyon civarında sokak köpeğinin yaşadığı tahmin edilmektedir. Fakat kısırlaştırılmayan köpeklerin her yıl bir, iki defa doğum yapabilmeleri, her defasında birkaç yavru doğurmaları ve sürekli yer değiştirmeleri gibi nedenlerle yerel yönetimler tarafından çok sağlıklı kayıt tutulamamakta ve net bir sayı söylenememektedir” ifadelerine yer verdi.
“BARINAKLARA TOPLANAN HAYVANLARIN BİR SÜRE SONRA ‘UYUTMA’ DENİLEREK İTLAF EDİLMESİ OLAMAZ”
Çelik, açıklamaya şöyle devam etti:
“Ancak bu sorunun çözüm şekli; sahipsiz hayvanların hepsinin Geçici Hayvan Bakımevleri’ne toplanması, buralarda kısa bir süre sahiplendirilmeye çalışılmaları, açıkça ifade edilmese bile, kısırlaştırmanın maliyetli ve zahmetli olacağı düşüncesiyle barınaklara toplanan hayvanların bir süre sonra ‘uyutma’ denilerek itlaf edilmesi olamaz!”
Çelik, Hipokrat’tan bu yana evrensel hekimliğin en temel ilkelerinden birisi; “öncelikle, zarar verme” ilkesi olduğunu söyledi. Çelik ayrıca, “yararlı olma” ilkesi ise yardıma ve desteğe muhtaç canlıların sağlığına verilecek zararın engellenmesi, iyiliğin artırılması hali olduğunu belirtti.
Sağlıklı bir canlının hayattan koparılmasının insani ve vicdani olmadığını ifade eden Çelik, “Ülkemizdeki tüm veteriner hekimlerimiz insanlara, hayvanlara ve doğaya duyarlı, toplumsal refah için çaba harcayan, meslek ahlakına sahip kişilerdir. Sağlıklı bir canlının hangi usulle olursa olsun hayattan kopartılması, hiçbir veteriner hekim için etik, insani ve vicdani değildir. Bu yaklaşım, ayrıca, evrensel hekimlik değerleri ile de bağdaşmaz” dedi.
“BİR YIL İÇİNDE TOPLAM SAYININ YÜZDE 70’İNİN KISIRLAŞTIRILMASI İLE MÜMKÜNDÜR“
Ayrıca Çelik, şunları ifade etti:
“Bilimsel verilere göre, sokaklarda yaşamak zorunda kalan köpeklerin çoğalmalarının kontrol altına alınabilmesi, bir yıl içinde toplam sayının yüzde 70’inin kısırlaştırılması ile mümkündür. Halen bölgemizde faaliyet gösteren veteriner hekimlerimizin sokaklardaki can dostlarımızın kısırlaştırılmasına özel katkı sağladıklarını zaten biliyoruz. Fakat söz konusu desteğin tam da 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Yasası’nda köklü değişiklikler yapılmasının tartışıldığı bu günlerde yaygınlaştırılmasının uygun olacağını değerlendiriyoruz. “
Ülke genelinde sokak hayvanlarının sayısının kontrolsüz biçimde artmasından ötürü ortada ciddi bir sorun olduğunu söyleyen Çelik, “Farklı siyasi partilere mensup olsak da, Fethiye Belediyesi Meclisi Hayvan Hakları Komisyonu üyeleri olarak, her ne ad altında olursa olsun, sahipsiz sokak hayvanlarının toplu itlafına yönelik her türlü uygulamanın karşısındayız” dedi.
Son olarak Çelik şu ifadeleri kullandı:
“Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün de (WOAH) vurguladığı gibi, ‘yakala, kısırlaştır, aşılat ve yaşadığı bölgeye geri bırak’ ilkesine bağlı kalacağımızı, saldırgan köpekler içinse en uygun rehabilitasyon yöntemlerini kullanarak, yaşamlarına devam etmelerinde yardımcı olacağımızı, hayvanseverlik konusunda eskiden beri zaten tüm Türkiye’ye örnek bir toplum olan Fethiye kamuoyu ile paylaşmak isteriz.”












