Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Sümbeki Burnu A Tipi Mesire Yeri’nin işletme hakkının Kırtur Turizm’e kiraya verilmesinin ardından bölgede yoğun bir ağaç kesimin gerçekleştiğini ve Likya Yolu’nun tahrip edildiğini söyleyen yurttaşlar, tek dertlerinin doğanın mahvolmaması olduğunu söyledi.
Haber: Hülya Çetinkaya – Burak Necip Başar
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Faralya Mahallesi’ndeki Sümbeki Burnu A Tipi Mesire Yeri’nin işletme hakkı Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü tarafından 5 Temmuz 2022 tarihinde 20 yıllığına Kırtur Turizm İnşaat Taahhüt Elektrik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmişti.
Deniz kenarındaki ormanlık alanda kurulması planlanan tesis için yaklaşık bir haftadır ağaç kesiminin yapıldığının öğrenilmesi üzerine Gündem Fethiye ekibi söz konusu alanda 20 Mayıs 2023 tarihinde çekim yaptı. Faralya’da yaşayan ve Gündem Fethiye’ye konuşan turizm işletmecisi Kamil Veyiç, plansız bir şeklide ağaçların kesildiğini söyleyerek, Likya Yolu’nun da tahrip edildiğini ifade etti.


“BURADA NE YAPILIRSA YAPILSIN İLK TERCİH DOĞANIN MAHVEDİLMEMESİ İLE İLGİLİ”
Ağaç kesiminin hızla ilerlediğine ve meydana gelen gürültü kirliliğine dikkat çeken Vayiç, “Burada her ne yapılırsa yapılsın; özellikle çamın, onun dışında doğanın korunması ile ilgili her ne proje olursa olsun ve kim yaparsa yapsın; birinci tercih doğanın mahvedilmemesi ile ilgili. Çünkü insanlar buraya o kadar eziyetle, neden geliyorlar? Sakin, doğada tatil yapalım diye geliyorlar, dinlenelim diye geliyorlar” dedi.


Ağaç kesiminin olduğu alanın Likya Yolu üzerinde olduğunu vurgulayan Vayiç, alanda bir araç yolu açıldığını ve açılan yolun alternatif Likya Yolu’nun üzerinde olduğunu söyledi. Vayiç, Likya Yolu’nun buradaki güzergahının kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.


İhalenin ardından kesilen yaşlı çam ağacına işaret eden Vayiç, “Mesela şu çam ihaleden sonra kesilen çamlardan bir tanesi ve basra tipi dediğimiz kesilmesi kesinlikle ve kesinlikle yasak olan çamlardan bir tanesi. Şimdi kesilenler bir nevi yaşları küçük çamlar, özellikli çamlar değil ama bu çam asla kesilmemesi gerek bir ağaç ve bir sürüydü aslında bunlar. Şu anda boş bir alana dönüşmüş burası. Normalde inanılmaz derecede doluydu, insanlar çamların altında serinliyordu. Bölge de kamp yeriydi, çadırlar falan kuruyorlardı. Şu anda serinleyecek yerimiz yok maalesef. Sanıyorum yapmak istedikleri alanın merkezi olacak burası. Çünkü burayla ilgili, hatta denizin üstüne deck (güverte) konulacağı da söyleniyor, halka tamamen kapatılacak. Büyük olasılık yüzmeden daha ziyade burasını restorana çevirecekler” ifadelerini kullandı.




Bölgede köylülerin yüzmek için gelebileceği yerlerin sınırlı olduğunu söyleyen Vayiç, “Burası insanların çok rahat gelip yüzdüğü yerlerden bir tanesi. Denize girmekle ilgili sıkıntılar olmasın. Likya Yolu kapanmasın ve doğa mahvolmasın. Tek derdim bu, tek derdimiz bu. Umarım dediklerim gerçekleşir, olumsuz bir şey yaşamayız” ifadelerini kullandı.


İNŞAAT YASAĞI NEDİR?
Röportajın yapıldığı tarihte ise, inşaat yasağına rağmen devletin hüküm ve tasarrufu altındaki orman niteliğindeki 98 bin metrekarelik alanda ekskavatörlerin ve kesim motorlarının çalıştığı görüldü.
Turistik yörelerde inşaat faaliyetlerinin ses, görüntü ve çevre kirliliğine yol açarak turizmi olumsuz yönde etkilemesine karşı her yıl 15 Mayıs ve 15 Ekim arasında uygulanan inşaat yasağı Fethiye’de de uygulanıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’nün 2015’te yayınlanan genelgesine göre inşaat yasağı şu şekilde açıklanıyor:
“Ülkemiz turizminin sürdürülebilir niteliğe kavuşturulması ve marka haline getirilip kalıcı niteliğe sahip olmasının sağlanması amacıyla Ülkemiz genelinde alınan tedbirlerin yansıması sonucunda turizm sezonu olarak nitelendirilen 15 Mayıs-15 Ekim ayları arasında inşaat faaliyetlerine kısıtlama getirilmiş ve bu uygulama turizm faaliyetlerinin olumsuz etkilenmesi durumunu ortadan kaldırmıştır.”
YASALAR NE SÖYLÜYOR?
Mesire Yerleri Yönetmeliği ve uygulamaya yönelik hükümlerine açıklık getirmek ve uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi maksadıyla “296 sayılı Mesire Yerleri Uygulama Tebliği” kaldırılıp, yerine Orman Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “300 sayılı Mesire Yerleri Uygulama Tebliği”nde şu hükümler yer alıyor:
“Her türlü düzenleme doğal ekosisteme uygun olarak yapılır.”
“Mesire yerlerinde gerekli yapı ve tesisler, doğa ile uyumlu, tercihen taş veya ahşap malzemeden zemin ve kullanılabilir çatı katı dışında tek katlı olacak şekilde Genel Müdürlükçe belirlenen esaslara uygun olarak yapılır. Özel durumlarda Bakanlık onayı ile birden fazla katlı yapılabilir.”
Diğer yandan, Sümbeki Burnu A Tipi Mesire alanının kiraya verilme sözleşmesinde ise tesisin kurulacağı alanın imar alanı içerisinde kalmadığı, sit ve Fethiye Göcek Özel Çevre Koruma alanı içerisinde kalmadığı, içme suyu ve kullanma suyu amaçlı baraj havzasında kalmadığı belirtilirken; 1. Derece yangına hassas bölgede kaldığı ifade edildi.
Söz konusu alanın imar alanı içinde kalmamasına ilişkin Gündem Fethiye’ye bilgi veren Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Gönüllüsü Hukukçu Güngör Erçil şunları belirtti: “İmar alanında değil cümlesi Muğla’nın büyükşehir olması ve ilçenin sınırlarının Fethiye Belediyesi sınırları olması dolayısıyla doğru bir ifade anlamına gelmemektedir. Nedeni de şudur; şehir planlamasının temel ilkelerinden biri, yapılacak planların üst ölçekli planlara uygun olma gerekliliğidir. Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından 1/25000 ölçekli nazım imar planı yürürlüğe konulmuştur. Bu plan da Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na uygun olmak zorundadır. Bu nedenle alanın imar alanı içinde olmadığı ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır. Olsa olsa Fethiye Belediyesi tarafından 1/5000 ölçekli nazım imar planının yapılamadığını ifade etmektedir. Ancak bu planın yapılamamış olması kiralanan alanın imar sınırları dışında olduğu anlamına gelmemektedir. Fethiye Belediyesi’nce 1/50000 ölçekli nazım imar planı yapıldığında bu plan 1/25000 ölçekli plana uygun olmak zorundadır.”
300 sayılı Mesire Yerleri Uygulama Tebliği’nin Mesire yeri plan yapım esaslarını anlatan yedinci maddesinde de konuya ilişkin şunlar belirtiliyor:
“MADDE 7 – (1) A ve B tipi mesire yerlerinde, 1/500, 1/1000 veya 1/2000 ölçekli alan kullanım planı, gelişim ve yönetim planı ve plan raporu, ilgili teknik şartnamesine (Ek-3) uygun olarak hazırlanacaktır.”
50’nci maddesinde ise şu ifadeler yer alıyor:
“MADDE 50 – (1) Kıyı ve sahil şeritlerinde onaylı imar planı varsa bu plana uyulur. İmar planı olmaması durumunda 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve 3/8/1990 tarihli ve 20594 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenleme yapılacaktır.”
Ayrıca sözleşmede; mesire yeri sahası içerisinde toplu taşıma, elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinin mevcut olmadığı; Faralya Mahallesi’nden mesire yerine gidecek olan ulaşımı sağlayan orman yolunun da Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü tarafından yapılacağı belirtildi.