Fethiye Kadın Platformu tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne dair düzenlenen basın açıklamasında, “Eşitlik, özgürlük ve laiklik mücadelemizden vazgeçmiyoruz, isyanımızı büyütüyoruz” denildi.
Fethiye Kadın Platformu, Beşkaza Meydanı’nda 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne dair basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, erkek şiddetinin çoğunlukla tek seferle sınırlı kalmadığı ve birden fazla şiddet türünün birlikte yaşandığı söylenerek buna “yuvalarını dağıtmamaları” adına kendi aileleri ve eşlerinin ailelerinden gelen şiddetin de eklendiği ifade edildi.
Bu durumun ise kadınları daha tedirgin hissettirdiği söylendi: “Erkeklerin barışma ısrarı, kadınları geri dönmeye zorlama, çocuklarıyla tehdit etme, sık sık karşısına çıkarak korkutma ve rahatsız etme gibi farklı şiddet türleri iç içe geçerek devam ediyor. Böyle durumlarda pek çok kadın küçük düşme ya da dışlanma endişesiyle kamusal hayattan kendilerini izole ediyor; kendilerini sık sık endişeli ve tedirgin hissederek sosyal çevrelerinden uzaklaşıyor. Birçok kadın şiddetten uzaklaşmak için adım atarsa şiddetin artacağından korkuyor.”
“ŞİDDETLE MÜCADELE MEKANİZMALERİ YETERSİZ”
Açıklamada kadınların en çok desteğe ihtiyaç duydukları bu aşamada şiddetle mücadele mekanizmalarının yetersizliğinin kadınları şiddet sarmalına mahkûm ettiği söylendi: “Giderek artan şüpheli kadın ölümleri kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından öldürüldüğü tespit edilmedikçe, adil yargılama yapılmayıp katillere caydırıcı cezalar verilmedikçe, önleyici tedbirler alınmadıkça şiddet artarak devam ediyor.”
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMİYORUZ”
Açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nin imzalandığı yıl olan 2011’de kadın cinayetlerinden bir azalma gözlemlendiği vurgulandı ve “İşte bu sebeple İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” denildi.
“SİYASAL İKTİDAR KADIN DÜŞMANI POLİTİKALARI SÜRDÜRÜYOR”
İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı feshedilmeye çalışılmasının, 6284 sayılı yasanın hedef gösterilmesinin eleştirildiği açıklamada, siyasal iktidarın kadına yönelik şiddeti önlemek yerine kadın düşmanı politikaların sürdürücüsü olduğu söylendi.
Açıklamada, “Bu cezasızlıktan güç ve cesaret alan erkekler “gücüm yettiği için hedef aldım” diyebilecek cürette ve biz kadınları akıl almaz yöntemlerle katletmeye devam etmekte. Eril yargı erkekleri korurken, kadına yönelik şiddette, LGBTİ+’lara yönelik nefret cinayetlerinde ve çocuk istismarında cezasızlık uygulanmaya devam etmektedir. Erkeklerin uyguladığı her türlü şiddete cezasızlık ile kadınlara yönelik şiddet desteklenirken kadınların kendi hayatlarını savunması en ağır biçimde cezalandırılmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
“KADINA YÖNELİK ŞİDDET POLİTİKTİR”
Açıklamada, “Kadına yönelik şiddet politiktir ve bu şiddeti önlemenin en önemli yolu da kadın mücadelesinden ve kadın dayanışmasından geçer. Şiddet mağdurlarının başvurularında 24 saat hizmet verebilecek birimler kurulmalı ve şiddetin önlenmesi konusunda sorumluluğu bulunan tüm kurum ve kuruluşlar iş birliği yapmalıdır. Şiddet mağduru kadınlarımızı yeterince koruyamadığınızda çaresiz kalan kadın yine kendisine şiddet uygulayan kişilerin yanına dönmek zorunda kalıyor.
Bugün çok daha güçlü ve çok daha örgütlü olarak hayatlarımıza ve haklarımıza sahip çıkıyor, kadın cinayetleri politiktir diyoruz. Eşitlik, özgürlük ve laiklik mücadelemizden vazgeçmiyoruz, isyanımızı büyütüyoruz” ifadelerine yer verildi.