Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı açılan davaların görüleceği Danıştay duruşmasına çağrı yaparak “Gelin bu yanlış karardan dönün” dedi.
Türkiye’nin, 20 Mart 2021 tarihinde “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla çekilmesinin ardından açılan davalar yarın (7 Haziran 2022) Danıştay’da görülmeye devam edecek.
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) bugün bir açıklama yaparak, Danıştay’da görülecek duruşmaya çağrı yaptı ve “Gelin bu yanlış karardan dönün” dedi.
“BU HUKUKSUZ KARARA DUR DEMENİN ANLAMI BİR HUKUKİ GARABETTEN GERİ DÖNMEKTEN DAHA FAZLADIR”
Yapılan açıklamada İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı çıkamanın hukuki boyutundan daha fazlası ifade ettiği belirtilerek şunlar söylendi:
“İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi isteyenler, aynı zamanda kadınlara yıllardır, erkeklerle eşit değilsiniz; çocuk yaşta evlenin; şiddete boyun eğmeyip boşanırsanız nafaka haramdır; çalışırsanız fahişe olursunuz; sokakta kahkaha ile gülmeniz iffetsizliktir, istediğinizi giyinemezsiniz; kendi istediğiniz sayıda doğuramazsınız; her kürtaj bir cinayettir; babanıza ya da kocanıza emanetsiniz gibi ayrımcı ve cinsiyetçi söylemler üretenler ve bu fikirleri hayata geçirmeye, yasalaştırmaya çalışanlardır. Haklarını, hayatlarını ve yaşanabilir bir dünyayı savunan kadınların mücadelesine “sürtük” gibi küfürleri yakıştıranlar ve kadınların her gün 3 er 5 er katledilmelerini seyredenlerdir. Bu nedenle, bu hukuksuz karara dur demenin anlamı bir hukuki garabetten geri dönmekten daha fazladır. Dur demeyenlerin kadınlara laik demokratik bir ülkede, şiddetten uzak, özgür, eşit bir hayat ve hatta can borcu doğacaktır.”
“AYNI KARARLILIK VE BİRLİKTELİKLE 7 HAZİRAN’DA VE 14 İLE 23 HAZİRAN’DA İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ HEP BİRLİKTE SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Açıklamada 28 Nisan 2022 tarihindeki ilk duruşmada söz alan avukat ve hukukçuların İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin hukuksuzluğunu açıklıkla anlatmanın yanı sıra insan hakları hukuku dersi niteliğinde savunmalar yaptığının altı çizilerek “Aynı kararlılık ve birliktelikle 7 Haziran’da ve 14 ile 23 Haziran’da yapılacak diğer duruşmalarda orada olacağız ve bu ortak direnişi sürdüreceğiz. Yargı bağımsızlığına ilişkin artık kanıt gerektirmeyen müdahalelere karşın bizler ortak geleceğimiz için hukuktan ayrılmayacağız” dendi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
İstanbul Sözleşmesi duruşmaları 7 Haziran Salı Günü Danıştay’da devam edecek. Sözleşme’yi savunan kadınlardan çağrı: GELİN BU YANLIŞTAN DÖNÜN!
6 Haziran 2022, Pazartesi
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi isteyenler, aynı zamanda kadınlara yıllardır, erkeklerle eşit değilsiniz; çocuk yaşta evlenin; şiddete boyun eğmeyip boşanırsanız nafaka haramdır; çalışırsanız fahişe olursunuz; sokakta kahkaha ile gülmeniz iffetsizliktir, istediğinizi giyinemezsiniz; kendi istediğiniz sayıda doğuramazsınız; her kürtaj bir cinayettir; babanıza ya da kocanıza emanetsiniz gibi ayrımcı ve cinsiyetçi söylemler üretenler ve bu fikirleri hayata geçirmeye, yasalaştırmaya çalışanlardır. Haklarını, hayatlarını ve yaşanabilir bir dünyayı savunan kadınların mücadelesine “sürtük” gibi küfürleri yakıştıranlar ve kadınların her gün 3 er 5 er katledilmelerini seyredenlerdir. Bu nedenle, bu hukuksuz karara dur demenin anlamı bir hukuki garabetten geri dönmekten daha fazladır. Dur demeyenlerin kadınlara laik demokratik bir ülkede, şiddetten uzak, özgür, eşit bir hayat ve hatta can borcu doğacaktır.
EŞİK Platformu olarak kurulduğumuz 1 Ağustos 2020 tarihi itibariyle, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin evrensel insan hakları hukukundan kopmak, cinsiyet eşitliğinden vazgeçmek anlamına geldiğini, doğuracağı hukuki sonuçların çok ötesine geçerek kadınlara, çocuklara ve LGBTI+’lara karşı her türlü şiddeti körükleyeceğini yaptığımız çok çeşitli etkinlikler ve yazılı sözlü açıklamalarda vurgulamış, bir yandan da Danıştay’da başlayan hukuki sürecin takipçisi olmuştuk.
Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı kararı ile çekilmenin hukuksuzluğuna dair açılmış olan 200’den fazla davada ilk duruşmayı 28 Nisan 2022 günü yapmıştı. EŞİK Platformu’nun çağrısıyla yüzlerce avukat, kadın ve LGBTİ+ örgütü, sendika, meslek kuruluşu ve siyasi partilerin kadın çalışmaları birimlerinin temsilcileri kadınlar olarak Danıştay’da idik ve İstanbul Sözleşmesi’ni birlikte savunduk.
Danıştay tarihindeki en kitlesel duruşmada söz alan avukat ve hukukçular, Sözleşme’den çekilmenin hukuksuzluğunu tüm açıklığı ile anlatmanın yanı sıra, insan hakları hukuku dersi niteliğinde savunma yaptılar. Sözleşme’den çıkılmasının sosyal, siyasal sonuçlarına işaret ettiler ve kadına karşı suçlar üzerindeki etkilerini tüm yönleriyle açıkladılar. Kararın dayandırıldığı “uluslararası sözleşmelerini sonlandırma yetkisini düzenleyen 9. Sayılı Cumhurbaşkanı kararında kastedilen uluslararası sözleşmelerin temel insan hakları ile ilgili değil, ticari ve sair konulardaki anlaşmalar olduğunu belirterek; Cumhurbaşkanı 9 nolu kararıyla kendisine spor müsabakaları anlaşmaları, ekonomik anlaşmalar yapma veya bunlardan çıkma yetkisi vermiştir, tek kişi bu tür anlaşmalardan çıkabilir ya da imzalayabilir, ama İstanbul Sözleşmesi kadınların şiddetsiz hayat hakları ile ilgilidir, temel insan hakları ile ilgili uluslararası sözleşmelerden Anayasa gereği bir kişinin kararı ile çıkılamaz görüşünün altını kalınca çizdiler.
7 Haziran’da ve 14 ile 23 Haziran’da yapılacak diğer duruşmalarda orada olacağız, İstanbul Sözleşmesini hep birlikte savunmaya devam edeceğiz.
28 Nisan duruşmasının akabinde yaptığımız 4 Haziran tarihli açıklamamızda, “o gün duruşması yapılan çok çeşitli kesimlerden kişi ve kurumların, Tekirdağ’dan Diyarbakır’a dek baroların, sendikalarının, siyasi partilerin, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararının iptali için dava açmış olmasının, toplumun tüm kesimlerinin, her siyasi görüşten insanın ortak itirazını gösterdiğini, küçük bir azınlık dışında tüm toplumun Sözleşme’ye sahip çıktığını” belirttik. Aynı kararlılık ve birliktelikle 7 Haziran’da ve 14 ile 23 Haziran’da yapılacak diğer duruşmalarda orada olacağız ve bu ortak direnişi sürdüreceğiz. Yargı bağımsızlığına ilişkin artık kanıt gerektirmeyen müdahalelere karşın bizler ortak geleceğimiz için hukuktan ayrılmayacağız.
AKP Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın TBMM Başkanlığı’na sunduklarını duyurduğu 6. Yargı Paketindeki 24 maddelik “Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile yeni bir yargıya müdahale girişimine karşın, “üstünlerin hukukunu” değil, hukukun üstünlüğünü hep birlikte savunmaya devam edeceğiz.
7 Haziran’da saat 09:00’da Danıştay önünde basın açıklaması yapacağız. Saat 09:45’te başlayacak bu duruşmada da hep birlikte kadın dayanışmasını daha da yükselteceğiz.
Yaşasın kadın dayanışması!