Muğla, Erzurum, Samsun ve Kayseri’de pilot olarak hayata geçirilen “Engelsiz Acil Servis” uygulaması, Türkiye genelinde ilk etapta 30 ildeki hastanelerde gerçekleştirilecek.
Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen uygulama ile otizm, down sendromu ve zihinsel gelişim geriliği gibi sorunu olan kişiler, acil servis ihtiyaçlarını, devlet hastaneleri acil servisleri içinde kurulan “Engelsiz Acil Servis” biriminden almaya başlayacak.
“BEN ÖZELİM” YAZILI YAKA KARTI
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Otizm, Zihinsel Özel Gereksinimler ve Nadir Hastalıklar Dairesi Başkanlığı koordinatörlüğünde, Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü ve Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla otizm, down sendromu ve zihinsel gelişim geriliği gibi sorunu olan engelli hastalar için “Engelsiz Acil Servisler” projesi başlatıldı.
Pilot hastanelerde acil servislere başvuran engelli hastalara, kayıt işlemleri sırasında görevli tarafından hastanın durumunu ortaya koyan ve bu hizmetten yararlanmasını sağlayan “Ben özelim” yazılı yaka kartı verilecek.
“30 İLDE PİLOT HASTANELERDE UYGULAMA YAPILACAK”
İlk pilot uygulamalar, Muğla, Erzurum, Samsun ve Kayseri’de belirlenen hastanelerde başlatıldı. Bu projede, 2023 yılının ilk aylarında personel eğitimleri tamamlanacak ve ilk etapta 30 ilde pilot hastanelerde uygulama yapılacak.
UYGULAMA HAZİRAN AYINDA MUĞLA’DA BAŞLADI
Muğla’da “Engelsiz Acil Servisler” projesi haziranda başlatıldı. Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile kentte pilot olarak belirlenen Fethiye, Marmaris ve Milas devlet hastanelerinde hizmet veriliyor.
Nörogelişimsel Aciller Türkiye Koordinatörü ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ethem Acar, “nörogelişimsel aciller” olarak adlandırılan hasta grubunun, otizm, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, down sendromu ve bilişsel geriliği olan hastalardan oluştuğunu söyledi.
Normal bir çocuğun dahi acil serviste yeterince ajite olduğunu belirten Acar, özel gereksinimli olanların ise bu stresle baş etme kabiliyetlerinin ortadan kalktığını ifade etti.
“NORMAL ÇOCUKLARA ORANLA 30 KAT DAHA FAZLA ACİL SERVİSE GELİYORLAR”
Acar, bu hastaların normalde de acil servise çok sık geldiğini söyleyerek, “Nörogelişimsel bozukluğu olan ya da özel gereksinimli çocuklar, normal çocuklara oranla 30 kat daha fazla acil servise geliyor ve çok daha fazla yatmak zorunda kalıyor. Aslında bu hastalar yaklaşık 6 saat acil serviste kalıyor ve ilk muayenesi için hekimin ulaşması 2 saat gibi bir süre alabiliyor. Boğaz ağrısı için gelen çocuk, çeşitli ajitasyonlarla karşı karşıya kalabiliyor, tedavisini tam tamamlayamayabiliyor. 4 hastadan biri tekrar acile başvurmak durumunda kalıyor. Her başvuran 5 hastadan biri de hastanede yatmak zorunda kalıyor” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı’nın bu noktada bazı girişimlerde bulunduğunu, çeşitli üniversitelerden kendisinin de içinde bulunduğu bir bilim kurulu oluşturulduğunu söyleyen Acar, bunların sonucunda Muğla’nın pilot il seçildiğini aktardı.
“Biz de il içerisinde pilot hastaneler tespit ettik. Bu hastanelerde neler yapılabileceğini belirledik ve haziran ayı itibarıyla da çalışmamıza başladık” diyen Acar, kendisinin koordinatör olarak atandığını belirterek, “Şu ana kadar 150 hastamız uygulamadan yararlandı. Bu hastalarımızdan hem CİMER üzerinden hem de şahsi olarak teşekkür mektupları aldık. Çeşitli teşekkür videolarıyla bize dönüşler oldu. Sadece hasta ve yakınları değil hekimler de bu noktada memnuniyetlerini bildirdiler” dedi.
“AMBULANS SİRENLERİ ÇALINMIYOR”
Uygulama ile hastanede yaşanan değişimleri anlatan Acar, “Ambulans ile geldiyse ambulansta çocuğa yaka kartı takılıyor. Çocuğun oyuncaklarını yanına alması sağlanıyor. Çocuğu ajite etmemek için ambulans sirenleri çalınmıyor. Hastayı direkt sedye ile tedavi olacağı alana alıyoruz. Ancak hasta kendi aracıyla geldiyse triyajın kalabalığına hiç sokmadan annesi ‘benim çocuğumun özel gereksinimi var’ dediği andan itibaren bir güvenlik görevlisi yardımıyla direkt kendisi için ayırdığımız odaya getirilmesini sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Çok fazla sağlık çalışanıyla muhatap olmasın diye o an en kıdemli olan hemşirenin çocuğun şikayetini aldığını belirten Acar, “Işığa ve sese karşı hassasiyeti var mı, önlük fobisi var mı, neleri seviyor, nelerle rahat ediyor gibi hastanın yanına yaklaştığımızda muayene için bize faydası olacak bilgileri öğrenip o gün acil servisin en kıdemli doktoruna bilgi veriliyor. Çocuksa çocuk uzmanına, erişkinse erişkin acil tıp uzmanına bilgi vererek çocuğun muayene edilmesi sağlanıyor. Biz de içeri girdiğimizde zaten çocukla ilgili birçok bilgiye sahip olduğumuz için muayene sürecini daha rahat atlatabiliyoruz. Hasta daha rahat tedavisini alabiliyor. Bu uygulama çok başarılı oldu” diye konuştu.