EMEP Muğla İl Örgütü, AK Partili milletvekillerinin imzasını taşıyan ve turizm sektöründe çalışan işçilerin haftalık izin hakkını 11 güne çıkaran kanun teklifinin TBMM’de kabul edilmesine tepki gösterdi. Açıklamada, “‘Mevsimlik yoğunluk’ bahanesiyle emeğin değeri yok sayılıyor” denildi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) milletvekillerinin imzasını taşıyan “Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 30 Haziran 2025’te Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunulmuştu.
TBMM’de kabul edilen yeni düzenlemeyle birlikte; İş Kanunu’na göre altı gün çalışan işçiler yedinci gün tatil yapabiliyorken, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan turizm işletme belgeli konaklama tesislerinde çalışan işçiler, 10 gün çalışıp 11’inci gün tatil yapacak.
Diğer yandan 11’inci günde tatil yapacak şekilde çalıştırılan turizm çalışanlarının çalıştıkları süre, mesai olarak sayılmayacak.
“KAPİTALİZMİN KÂR HIRSI UĞRUNA, EMEKÇİLERİN BEDEN VE RUHU SÖMÜRÜLMEYE DEVAM EDİYOR”
Konuya ilişkin Emek Partisi (EMEP) Muğla İl Örgütü, sosyal medya hesabından “Turizmde değil, kölelikte çalışma düzeni. İşçilerin haftalık izin hakkı gasbedilemez” başlığıyla açıklama yayımladı.
Açıklamada, “Turizm sektöründe çalışan emekçilerin haftalık izin hakkını yedi günden 11 güne çıkaran düzenleme, açıkça işçi düşmanıdır ve kabul edilemez” denildi.
Yasanın, işçilerin en temel haklarından biri olan dinlenme hakkını hedef aldığının vurgulandığı açıklamada, şunlara dikkat çekildi:
“Kapitalizmin kâr hırsı uğruna, emekçilerin beden ve ruhu sömürülmeye devam ediyor. ‘Mevsimlik yoğunluk’ bahanesiyle emeğin değeri yok sayılıyor, işçilerin yaşamı bir kez daha sermayeye peşkeş çekiliyor.”
“TURİZM BAKANI, TURİZM GİBİ ÇALIŞMA KOŞULLARI AĞIR OLAN BİR İŞ KOLUNDA HAFTALIK İZİN HAKKINI GASBETMEYE ORTAK OLUYOR“
Turizm sektöründe 12 saatlik çalışma süreleriyle yedi gün çalışıp bir gün dinlenmenin bile ağır çalışma koşulları altında bir lütuf haline getirildiğinin altının çizildiği açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Şimdi işçiye 10 gün boyunca aralıksız çalış, sonra bir gün dinlen deniyor. Bu açıkça kölelik düzeninin yasallaştırılmasıdır. Turizm; en örgütsüz, esnek ve kuralsız iş kolu olup 1 milyon 400 bin işçinin sadece yüzde 5’i sendikalı olarak çalışıyor.”
Aynı zamanda en az toplu iş sözleşmesi yapılan iş kolunun turizm olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şunlar aktarıldı:
“Turizm sektörünün elebaşı Turizm Bakanı, Kartalkaya Grand Otel faciasından hiç ders almamış olacak ki turizm gibi çalışma koşulları ağır olan bir iş kolunda haftalık izin hakkını gasbetmeye ortak oluyor.”
“İNSANCA BİR YAŞAM, İNSANCA ÇALIŞMA KOŞULLARI İSTİYORUZ”
İşçilerin hakkı olan haftalık iznin gasbedilemeyeceğinin vurgulandığı açıklamada, “Fazla mesai ücretleri yok sayılamaz” denildi.
Açıklamada son olarak, turizm iş kolunda çalışan emekçilere şu şekilde seslenildi:
“Turizmin yükü sizin omzunuzda, kazancı patronlara; bu adaletsizliğe boyun eğmeyin. İzin hakkı için, insanca çalışma için mücadeleye. İnsanca bir yaşam, insanca çalışma koşulları istiyoruz. İzin hakkı, gasbedilemez.”