Eğitim-Sen, merkez yürütme kurulu üyeleri hakkında başlatılan soruşturmayla ilgili açıklama yayımladı. Açıklamada, soruşturmanın hukuki dayanağı olmadığı vurgulandı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), yaptığı duyuruda; “Uzun süredir devam eden antidemokratik uygulamalara, baskılara ve hukuksuzluğa karşı öğrencilerin yanındayız” ifadelerini kullanarak, yükseköğretimde bugün (25 Mart) iş bırakacağını açıklamıştı.
Yapılan açıklamanın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu hakkında soruşturma başlatıldığını duyurmuştu.
Açılan soruşturmaya ilişkin Eğitim-Sen bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Üniversitelerde uzun süredir devam eden antidemokratik uygulamalar, üniversitelerin özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve topluma karşı sorumluluğunu ortadan kaldırmayı hedefleyen baskıcı politikaları gündeme getirmiş, üniversiteler özgür düşünce, tartışma ve bilimsel bilginin üretildiği mekânlar olmaktan uzaklaştırılmıştır” denildi.
Açıklamada, iktidarın sürdürdüğü denetim ve baskı uygulamaların; rektör atamaları ve kayyum uygulamalarıyla yükseköğretim kurumlarının özerkliğini hedef aldığı belirtildi.
Dün (24 Mart) Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu’nun Genel Başkan Kemal Irmak başkanlığında toplandığı ve bugün iş bırakma kararı aldığı hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bu kararı alma nedenimiz üniversitelerdeki üyelerimizin mevcut ortamda sınav yapma koşullarının ortadan kalkması, akademik faaliyetlerin sağlıklı olarak sürdürülememesi ve sınav haftası olması nedeniyle öğrencilerin eğitim hakkını korumak ve olası mağduriyetlerin olmasının önüne geçmektir.”
Eğitim-Sen olarak ‘hizmet üretmeme’ kararının doğrudan eğitim hakkını korumaya yönelik olduğu belirtilen açıklamada, “Üniversitelerde yaşanan fiili gelişmelerle ve akademik kamuoyunun talepleriyle uyumludur. Bu durum, sendikamızın tüzüğünde yer alan üyelerin iradesine dayalı karar alma ilkesiyle doğrudan bağlantılıdır” ifadeleri kullanıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Eğitim-Sen hakkında “suç işlemeye alenen tahrik” gerekçesiyle başlattığı soruşturmanın hukuki bir dayanağının bulunmadığı ve Eğitim-Sen’i hedef gösterdiği vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Üniversiteler başta olmak üzere, eğitimin tüm kademelerinden eğitim emekçilerinin dayanışması ve yaşanan baskı sürecini üyelerimiz, dostlarımız ve kamuoyunun desteğiyle aşacağımıza inanıyor, Eğitim Sen olarak bir kez daha ‘kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz’ diyoruz.”