Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden öğretim üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, deprem bölgeleri için yaptığı açıklamada, “İletim hattına verilen suyun kalitesi hakkında yetkili mercilerce yapılan açıklamalar dikkatle takip edilmelidir” dedi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde gerçekleşen depremler sonrası şebeke sularının güvenle içilip içilmeyeceğini değerlendirdi.
Deprem sonrası içme suyu iletim ve dağıtım şebekelerinde kırılmalar ve patlamalar meydana gelebildiğini aktaran Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Patlak ve düşük basınçtan kaynaklı şebeke suyuna kirletici girişi olmakta, böylece kimyasal ve patojenik kirlilik gözlenebilmektedir. Böyle bir ihtimale karşı, iletim hattına verilen suyun kalitesi hakkında yetkili mercilerce yapılan açıklamalar dikkatle takip edilmelidir” diye konuştu.
Deprem sonrası şebeke hattının farklı noktalarında meydana gelebilecek sorunlar nedeniyle, iletim hattına verilen su ile musluklardan akan suyun kalitesi arasında farklılıkların olabileceğini belirten Özçelik, “Kırsal kesimlerde içme suyunun doğrudan kuyulardan veya yüzeysel kaynaklardan temin edildiği yerleşimlerde, hastalık yapıcı (patojenik) mikroorganizmaların içme suyuna girişi mümkün olabilmektedir. Böyle içme sularında suyun rengi normalinden farklıdır, fakat sediment, çamur vb. maddeler rengi farklılaştırmakta daha etkin bir role sahiptir” ifadelerini kullandı.
“MİKROBİYOLOJİK KİRLİLİK İHTİMALİNE KARŞI İÇME SULARI KAYNATILARAK TÜKETİLMELİDİR”
Musluk suyunun sarı veya kahverengi renkte olması demir, siyah renkte olması manganez, yeşil renkte olmasının bakır minerallerinden kaynaklı kirliliğe işaret ettiğini söyleyen Özçelik, “Bu mineraller yüksek dozda alınırsa toksik etkiye sahiptirler. İçme suyunun renk, koku ve tadında herhangi bir olumsuzluğa rastlanılması durumunda tüketilmeden önce yetkililerin bilgilendirilmesi gerekmektedir” açıklamasını yaptı.
Olağanüstü durumlarda yetkililerce hızlı test kitleriyle su kalitesinin belirlenerek tüketilmesi yerinde olacağını belirten Özçelik, “Mikrobiyolojik kirlilik ihtimaline karşı içme sularının kaynatılarak tüketilmesi önerilmektedir. Zaruret halinde, akışın fazla olduğu temiz yüzeysel kaynaklarının içme suyu olarak kullanımına, buzdolabında saklanan buzların eritilmesi gibi yöntemlerle içme suyu teminine gidilmelidir” diye konuştu.