Datça Kadın Platformu ile Datça Kadın Meclisi, Diyanet’in Cuma hutbelerindeki kadınlara yönelik sözlerine tepki gösterdi. Yapılan ortak açıklamada, “Okutulan bu hutbelerle Diyanet İşleri Başkanlığı, Anayasa’nın 136. Maddesinde belirlenmiş olan görev tanımı dışına çıkmış dolayısıyla suç işlemiştir” denildi.
Datça Kadın Platformu ile Datça Kadın Meclisi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cuma hutbelerindeki kadınlara yönelik sözlerine karşı 18 Ağustos’ta sosyal medyadan açıklama yayımladı.
“Diyanet İşleri Başkanlığı görev alanını aşıyor ve yetkilerini kötüyü kullanıyor, Diyanet haddini bil” başlığıyla yayımlanan ortak açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı 90 bin camide 1 Ağustos’ta okuttuğu Hutbe ile kadınlara olduğu anlaşılan bir çerçeve çizdiğine dikkat çekildi.
Hutbe’de yer alan “Unutmayalım ki bedeni açıkta bırakan elbiseler, vücut hatlarını belli eden kıyafetler tarz ya da imaj değil Allah’ın emirlerini ihlal etmektir. Uygunsuz kıyafetlerle toplumsal alanlarda, hele hele kurumsal özelliği olan mekânlarda bulunmak asgari ahlak kurallarına bile meydan okumaktır. Bu çağdaşlık değil, ilkelliktir” sözlerinin hatırlatıldığı açıklamada, şunlar aktarıldı:
“Cuma namazlarının sadece erkeklere açık olduğu ülkemizde, bu mesajlar; erkekler üzerinden öncelikle İslami inançları güçlü olan kadınlara, daha açıkçası iktidarın oy potansiyeli olan kadınlara verildi.
Daha da ötesi kamusal alanda çalışan kadınların örtünmesine yönelik adımların ayak sesiydi. Bu ayak seslerini duyduk. Sessiz kalmadık. Tepkiler çığ gibi büyürken, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan ikinci bir adım atıldı.”
“BU ERİL ALGINIZLA İLERLEYEN YÜZYILDA VE YAŞAM KOŞULLARINDA, KADINLARIN ÇOK DAHA İLERİDE OLDUĞUNUN FARKINDA DEĞİLSİNİZ”
Açıklamada, Diyanet’in 15 Ağustos Cuma günü okutulan ikinci Hutbe’de; kadınların miras hakkına yönelik sözlerine dikkat çekildi.
Söz konusu Hutbe’de, “Karşılıklı rıza olmadan Yüce Rabbimizin koyduğu miras ölçüsünü değiştirmek ilahi adalete aykırıdır. Dolayısıyla kişinin; kız çocuklarının da Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır” cümleleriyle Anayasa ve Medeni Yasa‘ya aykırı davranıldığının vurgulandığı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Okutulan bu hutbelerle Diyanet İşleri Başkanlığı, Anayasa’nın 136. Maddesinde belirlenmiş olan görev tanımı dışına çıkmış dolayısıyla suç işlemiştir. Yetkilileri gereğini yapmak üzere göreve çağırıyoruz. Bu eril algınızla ilerleyen yüzyılda ve yaşam koşullarında, kadınların çok daha ileride olduğunun farkında değilsiniz.”
“KADINLARI EVLERE KAPATAMAYACAKSINIZ”
Türkiye Kadın Hareketi olarak yıllardır verdikleri mücadele sonunda elde edilen yasal haklarının korunması ve daha ileriye götürülmesi için çok daha büyük bir mücadele vereceklerinin belirtildiği açıklamada, şunlara dikkat çekildi:
“Üstelik erkeklerin eliyle kadınların haklarına kolayca el koyacaklarını sanan çevreler bilin ki; kadınların bu hutbeleri okutanların altlarındaki lüks arabalardan, aldıkları süper yüksek maaşlardan haberi var.”
Kadınları evlere kapatamayacaksınız. Kadının gücünü, özgür ruhunu, egemen olduğunuzu sandığınız kolaycılıktan, körelmiş görmez akıllarınız anlayamıyor. Kadınlar her alanda yaşama armağan ettikleri kahkahaları daha eşit, daha adaletli bir yaşam için tüm ezilenlere, ayrımcılığa uğrayanlara umut oluyor, olacak.”
“TÜM KADINLARI BU ERKEK EGEMEN ZİHNİYETLE MÜCADELE ETMEYE DAVET EDİYORUZ”
Açıklamanın sonunda ise şunların altı çizildi:
“Toplumun yarısı olan biz kadınların bedenleri üzerinden politika üretmeye çalışarak, toplumsal huzur ve barışı bozmaya yönelik bu girişimleri şiddetle kınıyoruz. Tüm kadınları bu erkek egemen zihniyetle mücadele etmeye davet ediyoruz. Kazanımlarımızdan, haklarımızdan, mücadelemizden vazgeçmiyoruz. Yaşasın feminist mücadelemiz.“