Muğla’nın Datça ilçesinde son dönemde yaşanan elektrik kesintileri ve düzensiz elektrik akımına bağlı olarak elektrikli ev aletlerinin zarar görmesi sebebiyle yurttaşlar elektrik dağıtım şirketi AYDEM’e tepki gösterdi.
Muğla’nın Datça ilçesinde 14-15-16 Ekim tarihleri boyunca yaşanan elektrik kesintileri ve elektrik akımında yaşanan düzensizlikler sebebiyle yurttaşlar elektrik dağıtım şirketi AYDEM’e tepki gösterdi.
Elektrik kesintilerinin sürekli yaşandığı ve anlık olarak elektriğin gidip geldiğini belirten yurttaşlar, bu süreçte elektrikli ev aletlerinin zarar gördüğünü ifade etti. Ayrıca, bölgede ısınma ihtiyacının büyük oranda elektrikle sağlanması sebebiyle elektrik kesintileri sebebiyle mağdur olduklarını belirten yurttaşlar, Datça’da bu sorunun sadece şu an yaşanmadığını, uzun zamandır bu soruna karşı mücadele verdiklerini kaydetti.
“DATÇA’DA SÜREKLİ YAŞANAN BİR SORUN”
Gündem Fethiye’ye açıklamalarda bulunan Datça Demokrasi Platformu’ndan Haluk Koşar, Datça’da yaşanan elektrik sorununu şu şekilde aktardı: “Bu son dönemde yaşanan bir sorun değil esasında, Datça’da sürekli yaşanan bir sorun. Elektrik sorununda her mevsimin kendine has bir özelliği var. Sonbahar geldi, yağmurlar yağmaya başladı. Her yağmur yağışında zaten burada voltajlar bir şekilde gidip geliyor ya da elektrik bir saat iki saat kesintilere uğruyor. Fırtına çıktığında aynı şekilde oluyor. Yazın havalar çok ısındığında, aşırı yüklenme sebebiyle trafolar patlıyor. Bir şekilde teller yanıyor. Aynı şekilde kesintiler, voltaj gidiş-gelişleri sürekli yaşanan artık kanıksadığımız durumlar. Bu durum, hemen hemen bütün evlerde elektrikli aletlerin bozulmasına sebep oluyor.”
AYDEM ile iletişime geçtiklerini ifade eden Koşar, “AYDEM’e bu konuda yazdığımızda, bir numara verdiler. ‘Buraya başvurunuzu yapın, gerekli olan şeyleri yapacağız’ dediler. Fakat bunda da çok fazla sonuç alan insan görmedik” dedi.
“CAN KAYBININ OLMAMASI BİLE BU NOKTADA BÜYÜK BİR ŞANS”
Yaşanan trafo patlamalarında ve elektrik hatları arızalarında can kaybı yaşanmamasını bir şans olarak değerlendiren Koşar, “Bütün ülkede elektrik fiyatları çok pahalı ve gittikçe de artıyor. Sürekli zam geliyor. Elektriğin bu kadar pahalı olmasına ve bundan ciddi bir kaynak aktarılmasına rağmen altyapı hiçbir şekilde yenilenmiyor. Gözümüzün önünde trafolar patlıyor. Gözümüzün önünde tellerden kıvılcımlar çıkıyor. Geçtiğimiz kış biz defalarca aradık. AYDEM geldi. Trafolarda ve elektrik direklerinde yaşanan patlamaları bir şekilde tamir ettiler. Fakat bu artık o kadar sıradan bir durum haline geldi ki can kaybının olmaması bile bu noktada büyük bir şans” ifadelerini kullandı.
“ŞU ANDA BİR HAZIRLIK AŞAMASINDAYIZ”
Gündem Fethiye’ye konuşan Avukat Hüseyin Turan ise, sorunun çözümü noktasında hazırlıklar yaptıklarını ifade ederek, “Bu olay artık tüketici hukukunu ilgilendiren bir olay. Dolayısıyla Datça’da bir tüketici bilinci oluşturup, özellikler Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) denetimini harekete geçirerek, tüketici hakem heyetine bireysel başvurularla bir taban örgütlenmesi yapmak lazım. Dolayısıyla biraz altyapı çalışması olacak önümüzdeki kısa dönemde. Genel yatırım programlarını Bakanlık nezdinde, EPDK nezdinde oluşturup bir yapıya ulaştırmak gerekir. Şu anda bir hazırlık aşamasındayız. Tabii ki belli bir raddeye gelmiş artık, insanlar sosyal medya üzerinden örgütlenme ve birlikte hareket etme anlayışı içinde” dedi.
“EN AZINDAN ELEKTRİK HATTININ YER ALTINA ALINMASI LAZIM”
Altyapı çalışmalarının yeterli olmadığına dikkat çeken Turan, “Sorun, altyapı sorunu. Datça’nın yükünü kaldırmıyor. Belli bir program dahilinde yatırım işlerinin iyi organize edilmediğini gösteriyor. Dolayısıyla önce o teknik tespitleri yapmak lazım. En azından elektrik hattının yer altına alınması lazım. Artık dünyada kalmadı böyle bir şey. Hala tepelerden, ağaçların arasından geçiyor. Birçok orman yangını veya lokal yangınlara bunun sebebiyet verdiği biliniyor” diye konuştu.
“BİR ŞEYLERİN İYİ GİTMEDİĞİ ORTADA”
Açıklamasında yetkililere çağrıda bulunan ve sorular yönelten Turan, “Yetkililere çağrımız: Öncelikle şartnamelere bakacaklar. Mevzuatta, EPKD’nin her yıl düzenli bir raporlama sistemi var. Özel dağıtım şirketleri ile ilgili. Veya talep halinde kısmi raporlamalar da yapabiliyorlar. Ama bu raporlamalar nedir, bu faaliyetler nasıl denetleniyor, bu faturalama olayları nasıl realize ediliyor? Bunun hakkında bir teknik bilgimiz yok. Bunun için Elektrik Mühendisleri Odası’ndan yardım isteyeceğiz. Yani bir hazırlıkla gitmemiz lazım ama bir şeylerin iyi gitmediği ortada” dedi.
“YAPANIN YANINA KAR KALMAMASI, BU ZARARIN KARŞILANMASI EN BÜYÜK TALEPLERİMİZDEN BİR TANESİ”
Datça’da bu yıl yaşanan orman yangınına atıfta bulunan Haluk Koşar ise, altyapının yetersiz olduğuna ve yenilenmesi gerektiğini dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Bu altyapının bir şekilde yenilenmesi artık bir ihtiyaç. Şundan dolayı bir ihtiyaç: Bu yaz çok büyük bir orman yangını yaşadık burada. Ve bunun hala açıklanmayan sebeplerinden birisi bildiğimiz kadarıyla elektrik kaynaklı fakat resmi olarak hala açıklanmadı. Fakat şöyle bir resmi açıklama var tabii ki; yangının birinci veya ikinci günü Bakan gelip burada bunun trafo kaynaklı olduğunu söyledi. Bunun da bir yalanlaması da ortaya çıkmadı, doğrulaması da. Ancak büyün veriler gösteriyor ki bu yangın elektrik kaynaklı çıkan bir yangın. Bunu bilmek istiyoruz, bunun için burada sorular soran insanlar var. Bu yangınlar neden çıktı? Bu yangınların sebebi ne? Son iki yılda Marmaris dahil olmak üzere yaşadığımız bölgede çok büyük yangınlar vardı. Bunların şu an tek bildiğimiz somut sebebi Datça’da olan yangın, bu da büyük ihtimalle elektrikten çıkan bir yangın. Aksini ispatlamak bizim görevimiz değil. Yetkililerin bunu söylemesi lazım. Yetkililer de bu konuda bir açıklama yapmıyorlar. Bu konudaki tek dayanak: Bakan’ın yaptığı açıklama. Biz de bu açıklamanın yalanlanmasını ya da doğrulanmasını istiyoruz. Tabii ki burada bir çok insan orman yangınları sebebiyle mağdur oldu. Evler yandı, ağaçlar yandı, bahçeler yandı, çok büyük bir doğal kaynak gitti burada. Bunun da yapanın yanına kar kalmaması, bir şekilde bu zararın karşılanması da en büyük taleplerimizden bir tanesi.”
