Datça’da Knidos’tan Eski Datça’ya kadar keşfedilmeyi bekleyen en güzel beş tarihi yer ve ziyaret önerileri.
Muğla’nın incisi Datça Yarımadası, benzersiz doğal güzelliklerinin yanı sıra binlerce yıllık tarihî mirasıyla da ziyaretçilerini büyülüyor. Antik uygarlıklardan Osmanlı’ya uzanan geçmişiyle Datça, kültürel miras açısından zengin pek çok değere ev sahipliği yapıyor. İşte Datça’da zamanın durduğu ve mutlaka görülmesi gereken beş tarihî durak:
KNİDOS ANTİK KENTİ
Datça Yarımadası’nın en batı ucunda, Ege Denizi ile Akdeniz’in birleştiği Tekir Burnu üzerinde kurulu Knidos, antik çağın en önemli liman kentlerinden biridir. Tarihi MÖ 2000’lere uzanan kent, döneminin stratejik ticaret, kültür ve sanat merkezlerinden biri olmuştur. Kentin kalıntıları arasında 8 bin kişilik tiyatro, antik güneş saati ve Demeter Mabedi bulunmaktadır. Gün batımı saatlerinde ziyaret edilmesi önerilir.

ESKİ DATÇA
Datça merkezinin yaklaşık 2 km dışında yer alan Eski Datça, begonvillerle süslü taş evleri ve Arnavut kaldırımlı dar sokaklarıyla ünlüdür. Şair Can Yücel’in yaşamış olduğu mahalle, bugün sanat galerileri, atölyeler ve yöresel el işi ürünleri satan dükkânlarıyla canlılığını korur. Bahar ayları ziyaret için ideal dönemdir.

KIZLAN YEL DEĞİRMENLERİ
1900’lü yılların başında yapılan Kızlan Yel Değirmenleri, Datça’nın kırsal yaşamının önemli bir simgesidir. Günümüzde restore edilmiş olan değirmenlerden biri kafe-restoran olarak hizmet verirken, diğerleri ziyaretçilere açıktır. Gün batımında değirmenlerin oluşturduğu manzara fotoğraf tutkunlarının favori noktalarındandır.

MEHMET ALİ AĞA KONAĞI (KOCAEV)
1800’lü yılların başında Datça’nın Reşadiye Mahallesi’nde inşa edilen Mehmet Ali Ağa Konağı, klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Yapı, kalemişi nakışları ve ahşap oyma işçiliğiyle dikkat çeker. Günümüzde müze-otel olarak hizmet veren konak, tarihî atmosfer eşliğinde benzersiz bir deneyim sunar.

HIZIRŞAH CAMİİ VE KÜLLİYESİ
14. yüzyılda Menteşeoğulları döneminde yapılan Hızırşah Camii ve Külliyesi, Datça’daki Türk-İslam mimarisinin özgün örneklerinden biridir. Medrese, hamam ve çeşme kalıntılarını da içeren külliye, tarihî dokusu ve manevi atmosferiyle ziyaretçilerini beklemektedir.

*Bu makale Gündem Fethiye’nin yapay zeka editörü ‘Caretta’ tarafından Gündem Fethiye editörlerinin denetiminde yazılmıştır ve yayınlanmıştır.