Muğla’nın Datça ilçesinde 124 haftadır devam eden “adalet buluşmaları” kapsamında dün (26 Kasım) Berkin Elvan Anıtı önünde toplanan yurttaşlar halk iradesini savunma ve birlikte mücadele çağrısında bulundu.
Haber: Piray Akarer
Muğla’nın Datça ilçesinde, Berkin Elvan Anıtı önünde 124 haftadır devam eden “adalet buluşmaları” kapsamında bu hafta, kayyum politikalarının yarattığı hukuksuzluk ve adaletsizlikler ele alındı. Datça Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla dün bir araya gelen siyasi partiler, dernekler ve sivil toplum kuruluşları, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşanan kayyum atamalarına karşı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
“HER GÜNE YENİ BİR ADALETSİZLİKLE UYANIYORUZ”
Eylemin girişinde Datça Demokrasi Platformu üyelerinden Aydın Bodur, bir sunum konuşması gerçekleştirdi. 124 haftadır her salı, adalet ve barış taleplerini dillendirdiklerini, haksızlıklar devam ettikçe, adalet yerini bulmadıkça da bu buluşmaları devam ettireceklerini çünkü her güne yeni adaletsizliklerle uyandıklarını ifade etti. Ayrıca seçme ve seçilme hakkının gasp edildiğini vurgulayan Bodur, kayyum atamalarının sıradan bir uygulama haline gelmesinden duydukları rahatsızlığı dile getirdi.
“Bu rejim, sıradanlaştıkça faşizan bir hal aldı. Ancak bizler, umudumuzu koruyarak bu baskılara karşı birleşerek mücadele edeceğiz” diyen Bodur, dayanışmanın önemine dikkat çekti.
“HALKIN İRADESİNİ GERİ ALACAĞIZ”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Datça ilçe başkanları, partileri adına ayrı basın açıklamaları gerçekleştirdi. İki partinin ortaklaştığı mesaj, kayyum politikalarının halkın iradesine vurulan bir darbe olduğu ve bu politikalara karşı, tüm demokratik güçlerin birlik olması gerektiği oldu.
DEM Parti Datça İlçe Başkanı Emrah Fatih, kayyum politikalarının halkın iradesine yönelik bir “darbeci zihniyet” olduğunu ifade etti. Fatih, “Dersim ve Ovacık belediyelerine kayyum atanması, halkın tarihine ve değerlerine yapılan bir saldırıdır. Ancak tarih şahittir ki Dersim boyun eğmez, zulme teslim olmaz” diyerek, bu politikalara karşı halkın direncine olan inancını yineledi.
CHP Datça İlçe Başkanı Abdullah Sezai Öz ise, kayyumların halkın seçme ve seçilme hakkını gasp ettiğini belirtti. Belediyeler Kanunu 45. Maddesi’nin içeriğine de geniş yer veren açıklamasında Öz, hukukun doğru işletilmediğine vurgu yaptı. Açıklamasının devamında Öz, “Kayyumlar, demokrasimize darbe vuran bir uygulamadır. Ancak bizler, Atatürk’ün mirası olan Cumhuriyet değerlerini savunarak halkın iradesini geri alacağız” dedi.
KAYYUMLARA KARŞI BİRLEŞME ÇAĞRISI
Basın açıklamaları, kayyum politikalarına karşı daha geniş bir toplumsal dayanışma çağrısıyla sona erdi. Datça Demokrasi Platformu ve etkinliğe katılan diğer bileşenler, hukukun üstünlüğü, adalet ve demokrasiye olan inançlarını koruyarak mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.
Bu tür adaletsizliklerin son bulması için dayanışma içinde olmanın hayati önem taşıdığına vurgu yapılırken, halkın iradesini gasp eden kayyum rejimlerinin sonlandırılması gerektiği ifade edildi.
Basın açıklaması; birlikte mücadeleyi öne çıkaran “Kayyumlar gidecek biz kalacağız”, “Birleşe birleşe kazanacağız!”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atılarak sonlandırıldı.
BERKİN ELVAN ANITI ADALET VE BARIŞ BULUŞMALARI HİKAYESİ
Topluluk dağıldıktan sonra Datça Demokrasi Platformu’ndan Aydın Bodur ile Berkin Elvan Anıtı önünde gerçekleşen “Adalet ve Barış Buluşmaları”nın geçmişi üzerine Piray Akarer’e açıklamalarda bulundu.
124 haftadır Berkin Elvan Anıtı önünde adalet ve barış taleplerini dile getirdiklerini ve Gezi olaylarında öldürülen Berkin Elvan’ın anısına yapılmış olduğunu vurgulayan Bodur, açıklamasına şu sözlerle devam etti:
“Bu nöbet değil buluşmadır. Zira şiddetsiz, hak gasplarına karşı buluşmak, bir araya gelmek, çoğalmak üzere kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz. Sadece Gezi tutsakları ya da Gezi’de kaybettiklerimiz için değil, her türlü hal gaspına karşı burada ses çıkarmaya çalışıyoruz. Az önce Datça Demokrasi Platformunun kayyumlara karşı bir çağrısı söz konusuydu örneğin. Daha önce deprem mağdurları için buluşmuştuk. Ondan öncesinde Canan Kaftancıoğlu için buluşmuştuk. Yine eğitim emekçilerinin uğradığı haksızlıklar nedeniyle de buluşmuştuk. Buluşmalarımız adaletsizlikler devam ettiği müddetçe devam edecek ama elbet bir gün bu haksızlıklar ve adaletsizlikler tersine dönecek ve adalet yerini bulacak.”