Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından kadın üreticiler için başlatılan kıl keçisi desteği kapsamında Datça ilçesinde kıl keçisi dağıtımı yapıldı.
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin 18-45 yaş arası kadın çiftçileri desteklemek amacıyla başlattığı kıl keçisi dağıtımları, başvuruların tamamlanmasının ardından Datça’da gerçekleştirildi. Düzenlenen törene Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar, 11 mahalle muhtarı ve vatandaşlar katıldı.
Büyükşehir belediyesi daha önce Menteşe, Kavaklıdere, Ortaca ve Dalaman ilçelerinde proje kapsamında kıl keçisi desteği sağlamıştı. Desteğin ilk aşamasında 140 kadın üreticiye 420 kıl keçisi dağıtıldı. Devam eden süreçte ise 126 kadın üreticiye daha destek sağlanması planlandı. Böylelikle 266 kadın üreticiye toplamda 798 kıl keçisi desteği verilmiş olacak.
“ÜRETEREK, KAZANARAK EVİMİZE VE YETİŞTİRMEKTE OLDUĞUMUZ ÇOCUKLARA DESTEK OLACAĞIZ”
Törende konuşan üretici Merve Acar, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’e tarıma verdiği destekler için teşekkür etti ve “Sizin sayenizde biz kadın çiftçiler üreterek, kazanarak evimize ve yetiştirmekte olduğumuz çocuklara destek olacağız” dedi.
Törende, Datça Muhtarlar Derneği Başkanı Mehmet Metin Karadağlı “Özellikle bu desteğin kadınlara yapılması çok önemli. Birçok kadının en büyük şikâyeti bir maaşının olmadığıdır. Bu nedenle bu kazanç kapısı onlar için çok önemli. Bu proje nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanı’m Osman Gürün’e teşekkür ederim” dedi.
Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar da Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’e teşekkür ederek, “Hem ailelerin bütçesine katkı sunmak hem de çocukların gelecekleri için kadınlarımızın bunları çoğaltarak evlerine büyük katkı sağlayacağının inancı içindeyim. Umarım bugün 3 keçiyle başladığınız bu projenin sizlere çok katkıları olacaktır” dedi.
GÜRÜN: ÜRETİMDE KADININ BAŞI ÇEKMESİ BÜYÜK BAŞARILAR SAĞLAYACAK
Törende konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, hayatın her alanında olduğu gibi üretimde kadınların başı çekmesi halinde daha büyük başarılar sağlanacağını söyledi. Göreve geldikleri günden itibaren Muğla’da tarım ve hayvancılık alanında önemli roller almaları gerektiğine karar verdiklerini söyleyen Gürün konuşmasına şöyle devam etti:
“İşin esasından başlayarak toprağımızın yapısını, karakterini, hangi mineralleri eksik, ne gibi gübreleme yapılmalı gibi konularda tespitimizi yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Toprağının yapısı ne olduğu bilinmeyen Muğla’da toprak haritası oluştu ve her geçen daha da detaylı hale geliyor. Bu tespit sayesinde dönüm başına en fazla gelir hangi üründen elde edilir belirliyoruz. Üreticiye 3 seçenek sunuyoruz, ‘Bu ürünlerden en fazla gelir şu üründen elde edilir’ diyoruz ve üreticimiz kabul ederse fidan desteği yapıyoruz. Kendi ziraat mühendislerimiz ile bu üretimi kontrol altına alıyoruz ve ürünün pazarlanmasına da yardımcı oluyoruz.
Bazı yardımları sadece kooperatiflere yapıyoruz. Kadınlardan oluşan kooperatifler kurulmasını teşvik ediyoruz. Kadınların mutlak suretle her konuda öne çıkması tarımda da başat olması gerekir çünkü kadının elinin değdiği her şey başarıya ulaşır”
“TOPRAĞINI SATMA ÜRÜNÜNÜ SAT”
Kıl keçisi desteği projesinde tercihlerinin neden kıl keçisi yönünde olduğunu ise Gürün şu şekilde açıkladı: “Muğla bölgesi Yörük kültürünün yaygın olduğu bir bölgedir. Bu kültürde küçükbaş hayvancılık ön plandadır. Bilimsel incelemelerin ardından en verimli desteğin kıl keçisi olduğunu bilim adamları tespit etti. İlerleyen süreçte keçi eti, sütü, peyniri şimdi olduğundan daha değerli hale gelecek ve pazar sorunu olmayacak.”
Diğer yandan, Gürün bölgenin doğal bitki örtüsü olan makilik alanların da kıl keçileri için doğal beslenme alanları olduğunu, bu sayede kıl keçilerinin yeme bağımlı olmayacağını söyledi ve devam etti: “Beslenme gideri çok düşük miktarda olduğu için ekonomik olarak gelir artmış oluyor. Ayrıca keçiler dip beslenmesi yaptığı için de orman yangınlarının ilerlemesinin önüne geçilmesinde önemli rol alabiliyor. Yıllardır diyoruz ki toprağını satma ürününü sat. Kırsalda üretelim kıyıda tüketelim. Biz bunları söylerken üretimin önemini ve gelecek için en büyük güvence olduğunu belirtmeye çalışıyoruz. Bu nedenle projeye katılan tüm kadınlarımıza teşekkür ederim.”