Muğla’nın Datça ilçesine Hisarüstü Enerji Yatırımları A.Ş. tarafından yapılması planlanan ve yedi adet rüzgar türbinini içeren “Acar Rüzgar Enerji Santrali Depolamalı Elektrik Üretim Tesisi” projesi Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci durduruldu.
Muğla’nın Datça ilçesinde bulunan Karaköy, Uzundere, Güzne, Uzunkurtderesi, Kızılağaç Mevkileri, Reşadiye Mahallesi, Tekir mevkisi ile Kızlan Mahallesi mevkisinde Hisarüstü Enerji Yatırımları A.Ş. tarafından yedi adet rüzgâr enerji santralı (RES) projesi için ÇED süreci durduruldu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan yapılan duyuruda şu ifadeler yer verildi:
“Muğla İli, Datça İlçesi, Karaköy Mahallesi, Uzundere, Güzne, Uzunkurtderesi, Kızılağaç Mevkileri, Reşadiye Mahallesi Tekir Mevkii ile Kızlan Mahallesi Mevkii’nde Hisarüstü Enerji Yatırımları A.Ş tarafından yapılması planlanan “Acar Rüzgar Enerji Santrali Depolamalı Elektrik Üretim Tesisi (7 adet türbin 29,7 MWm/MWe, EDT 29,7 MWe/MWh)” projesi, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci, ÇED Yönetmeliği’nin 5. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi kapsamında sonlandırılmıştır.”
RES projesi yapım sürecinde Halkın Katılımı Toplantısı 2 Mayıs yapılmak istenmişti. Yurttaşlar öncelikle proje alanının ÖÇKB ve koruma alanlarında kaldığını belirterek bu toplantının yapılmaması gerektiğini belirtti ve ÇED sürecinin sonlandırılmasını talep etti.
Projenin ÇED Başvuru dosyasına göre, Rüzgâr Enerji Santralı Lisans Alanı Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) ile Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve Kesin Korunacak Hassas Alan sınırlarında kaldığı belirtilmişti. Proje kapsamında tesis edilecek türbinlerin, şalt sahasının ve elektrik depolama tesisinin yapılması planların alanların da Nitelikli Doğal Koruma Alanı içerisinde kaldığı söylenmişti.
Diğer yandan, proje alanı içerisinde orman arazisi, ham toprak, çalılık ve tarla vasıflı araziler bulunuyordu. “T1, T2, T4” numaralı türbinler ile şalt sahası ve idari binanın bir bölümünün orman alanı sayılan yerlerde yapılması planlanıyordu.
HKT günü yurttaşlar neden projeyi istemediklerini Gündem Fethiye’ye anlatmıştı:
AKLAŞIK 200 İMZALI İTİRAZ DİLEKÇESİ VERİLDİ
Toplantının sorunda ise yurttaşlar hazırladıkları ve yaklaşık olarak 200 yurttaşın imzaladığı itiraz dilekçesini Bakanlık heyetine vermişti.
İtiraz dilekçesinde şu ifadeler yer aldı:
MUĞLA ili Datça ilçesi sınırları içerisinde Hisarüstü Enerji Yatırımları A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Acar Rüzgar Enerji Santralı Depolamalı Elektrik Üretim Tesisi (RES: 7 ADET TÜRBİN 29,7 MWm/29,7 MWe, EDT: 29,7 MWe/29,7 MWh)” projesi ilişkin görüş ve itirazlarımız toplantı tutanağında da belirtilmek suretiyle dosyasına alınıp ÇED sürecinde dikkate alınmasını talep ederiz. 02/05/2024
GÖRÜŞ DÜŞÜNCE VE İTİRAZLARIMIZ:
- Proje alan Özel Çevre Koruma Bölgesinde (ÖÇKB) yer almaktadır. ÖÇKB’nın özel hassasiyeti proje planlamasında nasıl dikkate alındığını belirsiz.
- 1/100.000 Çevre Düzeni Planın plan hükümlerine göre – 6831 Sayılı “Orman Kanunu” kapsamında kalan alanlardaki yatırımlarının gerekli izinler alınarak öncelikli orman niteliğini kayıp etmiş alanlarda gerçekleştirilmesini esastır. Meşcere haritasına göre orman alanın bir kısmı gelişim çağında ve %41-70 arası orta kapalılığında kızılçam ormanıdır ve ÇDP hükümlerine göre RES yatırıma uygun değildir.
- Datça Yarımadası rüzgâr erozyona açık ve erozyon bakımından tehdit altında bir coğrafyadır. Yollar, şalt ve depolama sahası, türbin temeller ve platformları inşa edebilmek için fiili alanların daha büyük bir alanın yüzey sıyırılması gerekecek ve erozyona maruz bırakılacak. ÇED Başvuru Dosyasındaki erozyon haritaların lejantı bulunmadığından dolay bir anlam taşımamaktadır. Projenin orta ve uzun vadeli erozyon analizi yapılmalıdır.
- Proje Datça merkezin hâkim rüzgâr aldığı koridorda yer almaktadır. Projenin uzun vadeli rüzgâr akımı ve mikroklima üzere etkisi araştırılmalıdır.
- 5. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Bali Kongresinde (1-5.11.2016) Dr. Doğan M. Kantarcı tarafından Rüzgâr Enerjisi Santrallarının Kızılçam Ormanlarındaki Hava Nemine ve Balsıra Oluşumuna Etkisi Üzerine Bir Değerlendirme sunulmuştur. Orada dile getirilen olumsuz etkilerin dışında RES’lerin insanların geçim kaynağı olan tarım alanlara, zeytin, incir, badem ağaçlara, bölgede yapılan arıcılık üzere etkisi nedir?
- Gürültü düzey türbin çeşidine göre 103.9 dB(A) ve 105 dB(A) olarak belirtilmektedir. Bu değerler ÖÇKB ve sit alan için çok fazla yüksek. İnsan sağlığı bakımından sürekli 80 dB(A) üstü olan iş yerlerde koruma önlem bile zorunlu olduğunu göz önünde bulundurarak fauna üzere bu gürültü düzey türlere zarar vereceğine aşikârdır. Türbindeki gürültü izolasyonu mekanik hareket ve rüzgârın çarpmasından kaynaklanan gürültü önlenemiyor. Çevre başvuru dosyasında “işletme aşamasında rüzgâr türbinlerinin kanadına çarpan rüzgâr gürültüsü ve mekanik gürültünün yakın yerleşim birimlerinde rahatsızlık yaratacak düzeyde olup olmadığının gündüz, akşam ve gece çalışma saatlerinde gürültü ölçümleri yapılarak bu ölçümler sonucunda Çevresel Gürültü Analizi ve Akustik Rapor hazırlanacaktır.” denmektedir. Rahatsızlık yaratacak gürültü düzeyde alınacak / alınabilecek önlemler hakkında hiçbir bilgi verilmemektedir. Zaten bu yaklaşım tamamen Çevresel Etki Değerlendirme mantığına aykırıdır. Yatırımı başlamadan önce çevre etkileri (burası gürültü) kabul edilebilir bir düzeyde olup olmadığını, kabul edilebilecek bir düzeye getirmek için önlemler ortaya konulması gerekmektedir. Etkiler ancak işletme aşamasında tespit edilirse, önlem alınamayacak, iş işten geçmiş olacak.
- Elektromanyetik enterferans etkisi: Gürültü’de olduğu gibi projelendirme aşamasında araştırma yapmayıp ancak enterferans etki söz konusu olması halinde gerekli tedbirler alınması taahhüdü verilmektedir. Alınabilecek önlemler belirsiz. Bu kabul edilemez.
- Yangın: Datça yangına hassas yer, enerji tesisinin her noktasında yangın riski vardır ve tesisin büyük bölümü orman alanında planlandı. Yaşanan orman yangınların başlıca sebepler enerji nakil hatları olduğunu da bilinmektedir. Alınacak tedbirler hakkında hiçbir bilgi yoktur. Tesisin bu alanda yapılmasının uygun değildir.
- 13 yıllık batarya ömrün dışında yatırımın ömrü hakkında bilgi verilmemiş. Yatırım ömrün sonunda gerek batarya gerek türbinler, ekipman, yapılar nasıl bertaraf edilecek? Geri dönüşümü mümkün mü? İşletme hayatın sonunda arta kalanların çevre etkiler hakkında hiçbir bilgi verilmedi.
- Sürdürülebilirlik: Lityum iyon bataryalar sürdürülebilir bir teknoloji değildir. Enerji depolama için potansiyel enerji kullanılan sistemleri alternatif olarak neden değerlendirilmedi?
- Proje alanın mülkiyet durumu ve parsel bilgiler belirsiz.
- Elektromanyetik etkiler: indirme / yükseltme istasyonlarından ve elektrik naklinden kaynaklanan elektromanyetik etkileri hiçbir şekilde irdelenmemektedir.
- “Hidrolojik-hidrojeolojik özellikler” başlık altında Muğla’nın genel hidrojeolojik durumu ele alınmaktadır. Datça Yarımadası yer altı su bakımından bir adadır, akiferlerin ana kara ile hiçbir bağlantı bulunmamaktadır. Bu nedenle hidrolojik ve hidrojeolojik özellikleri Datça Yarımadası için irdelenmesi gerekmektedir. Su Kaynakların Kalite başlığın altında verilen bilgiler ne proje alanı ne su kalitesi ilişkisi yoktur. Projenin yer altı sulara etkisi irdelenmemiştir.
- Sera gaz azalttım planı kapsamında tesviye edilen alanlara bitkilendirme ve ağaçlandırma yapılarak gerekli peyzaj düzenlemesi yapılacaktır denmektedir. Ancak şalt sahası, depo sahası, 7 türbinin temel ve platform alanı ile saha içi yollar için toplam 162.240 metrekare kaybedilen doğal, çoğu orman alanı ve onun karbondioksit yutak işlevi yerine getirilen hiçbir telafisi öngörülmemiş.