Datça Kadın Platformu, beş yıldır tutuklu olan ve demans teşhisi koyulan Aysel Tuğluk’a posta kartı göndermek ve basın açıklaması yapmak için bir araya geldi. Tuğluk’un ve hasta mahpusların serbest bırakılarak tedavi olmasının sağlanması talep edildi.
Datça Kadın Platformu, bugün saat 14:00’te Datça Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT) önünde bir araya gelerek Aysel Tuğluk ile dayanışma için hazırladıkları posta kartlarını Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’ne gönderdi ve bir basın açıklaması yaptı.
“AYSEL İÇİN GEÇ KALMIŞ OLMAK, GÖZYAŞI DÖKMEK İSTEMİYORUZ”
Yapılan açıklamada “Aysel’in hayatının bu şekilde riske edilmesine daha fazla sessiz kalamayız. Seyirci olamayız. Hayatın ve mücadelenin her alanından kadınlar olarak bizlerde Datça’dan Datça Kadın Platformu olarak herkesi Aysel için ses vermeye davet ediyoruz. Aysel için geç kalmış olmak istemiyoruz. Gözyaşı dökmek istemiyoruz.” dendi.

“AYSEL TUĞLUK İÇİN VE ONUN ŞAHSINDA TÜM HASTA MAHPUSLAR İÇİN ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ”
Cezaevlerinde yüzlerce mahpusun olduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Sadece geçtiğimiz ay yedi mahpus cezaevinde hayatını kaybetti. Hasta mahpusların tahliyesi ulusal ve uluslararası mevzuatın ve sözleşmelerin gereğidir. Herkesin evinde ve sevdiklerinin arasında yaşama ve tedavi görme hakkı vardır. Yaşama hakkına sahip çıkıyoruz. Her şey için geç olmadan Aysel Tuğluk için ve onun şahsında tüm hasta mahpuslar için özgürlük istiyoruz.”
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
Hey tanrım, bu çocuklar çocuklarımız bizim
bunca yıl hangi taşı oraya kapatsan
un ufak olur,
bunca yıl hangi kuşu
bize hüzünlü görüşler, tel örgüler
beton gölgeler bağışlayan
bunca yıl hangi bir kuşu,
ölür ölür ölür.
Anlamıyor musun
yok mu senin oğlun kızın.
Gülten Akın
Aysel Tuğluk zor bir coğrafyanın çok katmanlı sorunlarına doğmuş milyonlarca kadın yurttaştan biri.
Seçimini başta Kürtler ve kadınlar olmak üzere toplumun güç ve iktidar ilişkileri içinde ötekileştirilmiş bütün kesimleriyle birlikte ve ötekileştirmelere karşı mücadeleden yana yapmış bir isim.
Yaşadığı coğrafyanın güçlüklerinin uzağında bir hayat kurma imtiyazını kullanmamış, kadın hareketinin ve hak savunuculuğunun kesişim alanlarında özveriyle çalışmaktan hiçbir koşulda vazgeçmemiş bir kadın.
Türkiye’nin demokratikleşme ve özgürlük mücadelesinin savunucusu. Bir hukukçu ve siyasetçi. O her birimizin derin bir yol arkadaşlığı duygusuyla bağlı olduğu kadın mücadelesinin kıymetli bir parçası.
Aysel Tuğluk milletvekili kimliğiyle yaptığı, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki konuşmaları nedeniyle yargılandı ve yıllardan bu yana cezaevinde.
Cezaevindeyken kaybettiği annesinin cenazesine yapılan ırkçı saldırı hepimizin belleğine kazındı. Aysel’in belleğine ise bambaşka kazındı, sağlığını bozdu. Yetkili yerel sağlık kurumları tarafından cezaevinde yaşayamayacağı yönünde aylar evvel görüş bildirildiği halde, İstanbul Adli Tıp Kurumunun raporuna dayanarak tutsaklığı sürdürülüyor. Cezaevi koşullarında iyileşmesi mümkün olmadığı gibi sağlığı her geçen gün geri döndürülemez biçimde kötüye gidiyor.
Aysel biz kadınların yoldaşı, kız kardeşi…
Aysel’in hayatının bu şekilde riske edilmesine daha fazla sessiz kalamayız. Seyirci olamayız.
Hayatın ve mücadelenin her alanından kadınlar olarak bizlerde Datça’dan Datça Kadın Platformu olarak herkesi Aysel için ses vermeye davet ediyoruz. Aysel için geç kalmış olmak istemiyoruz. Gözyaşı dökmek istemiyoruz.
Bugün cezaevlerinde birçoğu ağır hasta olan yüzlerce mahpus var. Sadece geçtiğimiz ay yedi mahpus cezaevinde hayatını kaybetti. Hasta mahpusların tahliyesi ulusal ve uluslararası mevzuatın ve sözleşmelerin gereğidir. Herkesin evinde ve sevdiklerinin arasında yaşama ve tedavi görme hakkı vardır. Yaşama hakkına sahip çıkıyoruz.
Her şey için geç olmadan Aysel Tuğluk için ve onun şahsında tüm hasta mahpuslar için özgürlük istiyoruz.
Datça Kadın Platformu
NE OLMUŞTU?
Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Aysel Tuğluk Aralık 2016’dan beri Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesinde tutuklu bulunuyor. 22 Mart 2021 tarihinde ise Aysel Tuğluk’a Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde beş ayrı uzman hekimin muayene ettiği Tuğluk’a demans teşhisi koyuldu.
Tuğluk tutuklandıktan bir buçuk yıl sonra 78 yaşındaki annesi Hatun Tuğluk 13 Eylül 2017’de hayatını kaybetti. Hatun Tuğluk’un cenazesi vasiyeti üzerine Ankara’da bulunan İncek Mezarlığı’na getirilmişti. Cenaze töreninde ise bir grup “Buraya Ermeni gömdürtmeyiz” diyerek cenazeye saldırdı. İlk duruşmada tahliye edilen saldırının faillerinden Murat Alp, saldırının yaşandığı mahalleden muhtar adayı oldu ve Murat Alp’in saldırı gecesi gözaltında tutulduğu karakolda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile fotoğraf çektirdiği ortaya çıktı.
Aysel Tuğluk’un abisi Alaattin Tuğluk, kardeşinin yaşanan olaylardan sonra hafıza kayıpları yaşadığını, yakın akrabalarını hatırlayamadığını ve en yakın zamanda tedavi görmesi gerektiğini söyledi.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından hazırlanan raporda, Tuğluk’un hastalığından kaynaklı cezaevinde kalamayacağının söylenmesine rağmen, İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK), Tuğluk hakkında “Cezaevi şartlarında infazına devam ettirebilir” kararı verdi. Bunun üzerine Aysel Tuğluk’un tahliye edilmesi için “Aysel Tuğluk’a Özgürlük için 1000 Kadın” kampanyası başlatıldı.

AYSEL TUĞLUK KİMDİR?
Aysel Tuğluk 1956 yılında Elazığ’da doğdu. İstanbul Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 2005 yılında kurulan Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kurucu eş başkanlığı görevini yürüttü. 2007 yılında Bin Umut Adayları ile bağımsız milletvekili olarak meclise girdi.
2007-2009 yılları arasında Diyarbakır milletvekili, 2011-2015 yıllarında HDP Van milletvekili oldu. Tuğluk ayrıca HDP Hukuk ve İnsan Haklarından sorumlu eski Eş Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdürdü. Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı Yönetim Kurulu üyesi, İnsan Hakları Derneği Üyesi ve Yurtsever Kadınlar Derneği kurucusu oldu.
Tuğluk DTK Eş Başkanlığı döneminde yaptığı açıklamalar ve faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklandı. 6 Mart 2018’de Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi Tuğluk’a “örgüt yöneticisi olmak” iddiasıyla 10 yıl hapis cezası verdi.