Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan iki Hizbullah hükümlüsünün kalan cezalarını kaldırması kararına karşı, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği kararı eleştiren bir açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Mart 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile aralarında iki Hizbullah hükümlüsünün bulunduğu 10 kişinin kalan cezalarını, sürekli hastalık veya kocama hâli gerekçesiyle kaldırmıştı.
“KONCA KURİŞ’E İŞKENCE EDİP ÖLDÜREN, 24 KİŞİNİN ÖLDÜRÜLMESİNDEN SORUMLU OLAN FAİLLERİN SERBEST BIRAKILMASI KABUL EDİLEMEZ”
Hizbullah davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Hamit Çöklü ve Şehmus Alpsoy’un kalan cezalarının kaldırılmasını eleştiren Bodrum Kadın Dayanışma Derneği (BKD) sosyal medya hesaplarından yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Konca Kuriş’e işkence edip öldüren, 24 kişinin öldürülmesinden sorumlu olan faillerin serbest bırakılması kabul edilemez! İnsanlık suçlarının affı olmaz! Adalet mekanizmalarının keyfi olarak işletilmesi ülkemiz geleceğinin karanlığa teslim edilmesidir. Bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz!”
KARARIN GEREKÇESİ NEYDİ?
Remi Gazetede Hizbullah hükümlülerinin cezasını kaldıran kararlarda şu ifadeler yer aldı:
Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen Şehmus Alpsoy‘un kalan cezası, Adalet Bakanlığının 10/1/2025 tarihli ve 1420 sayılı yazısı ekinde gönderilen ve adı geçenin sürekli hastalık ve sakatlık hali kapsamında bulunduğunu belirten Adli Tıp Kurumu raporu sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104’üncü maddesinin on altıncı fıkrası gereğince kaldırılmıştır.
Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak suçundan müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen Hamit Çöklü‘nün kalan cezası, Adalet Bakanlığının 10/1/2025 tarihli ve 1419 sayılı yazısı ekinde gönderilen ve adı geçenin sürekli hastalık hali kapsamında bulunduğunu belirten Adli Tıp Kurumu raporu sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104’üncü maddesinin on altıncı fıkrası gereğince kaldırılmıştır.


KONCA KURİŞ KİMDİR?
Konca Kuriş, 16 Ekim 1961’de Mersin’de doğan Türk Müslüman feminist araştırmacı ve yazardı. Kuriş 16 yaşında Orhan Kuriş ile evlendi ve beş çocuğu oldu. 1987 yılında kayınpederinin mensubu olduğu Nakşibendi tarikatı aracılığıyla İslamiyet ile tanışmış, ancak daha sonra Allah’a ulaşmanın yolunun tarikatlarla değil, doğrudan Kur’an’ı anlamakla mümkün olduğuna inanarak Kur’ancılık akımını benimsedi.
Kuriş, İslam’ı çağın aklıyla yeniden yorumlamak gerektiğini savundu ve örtülü olmasına rağmen Kur’an’da başörtüsünün zorunlu olmadığını ifade etti. Çok eşliliği eleştirdi ve kadınların erkeklerle yan yana namaz kılabileceğini belirtti. Bu görüşleri nedeniyle tehditler aldı. Mersin’de Bağımsız Kadın Derneği’nde aktif olarak çalıştı ve kadın hakları mücadelesinde rol aldı.

16 Temmuz 1998’de Mersin’deki evinin önünde, eşi Orhan Kuriş’in yanında, Türkiye Hizbullahı militanları tarafından kaçırıldı. Kaçırılmasının ardından 555 gün boyunca kendisinden haber alınamadı ve 23 Ocak 2000’de Konya’nın Meram ilçesindeki bir Hizbullah hücre evinin bodrumunda, işkence edilerek öldürülmüş halde bulundu. Türkiye Hizbullahı, Kuriş’in kaçırılması ve öldürülmesinin sorumluluğunu üstlendi. Kuriş, Mersin
Hizbullah militanları, Kuriş’in gördüğü ağır işkence görüntülerini kaydettiği ortaya çıktı ve dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan bu görüntüleri bir grup gazeteciye bu görüntüleri izletti. Konca Kuriş ve Gaffar Okkan cinayetleri sonrası devlet Hizbullah’a karşı operasyonlar düzenlendi ve örgüt zayıflatıldı.
Konca Kuriş’in mücadelesi, Türkiye’deki Müslüman kadın hareketinin ve kadın hakları savunucularının önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. Kuriş’İn mezarı Mezarı, Mersin Şehir Mezarlığı’nda bulunuyor. (Kaynak: Wikipedia, BBC Türkçe)
