Muğla’nın Menteşe ve Yatağan ilçeleri ortak sınırında kurulması planlanan entegre çimento fabrikasına karşı protesto eylemi gerçekleştirenler hakkındaki suçlamanın düşürülmesine rağmen ifadeye çağrılmalarına karşı yurttaşlar basın açıklaması yaparak suçlamaların düşürülmesini talep etti.
Muğla’nın Menteşe ve Yatağan ilçelerine bağlı Bayır ve Deştin mahallerinde, kurulması planlanan entegre çimento fabrikası projesine karşı, 3 Nisan 2023 tarihinde nöbete başlayan ve protesto eylemi gerçekleştiren yurttaşlar, haklarındaki suçlamaların düşürülmesine rağmen ifadeye çağırılmalarına karşı basın açıklaması yaptı.
En az 7 bin 751 dönümlük ormanlık alanda kurulması planlanan entegre çimento fabrikası projesine verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararına karşı bölge halkı hukuki süreç başlatmış fakat firma sürecin tamamlanmasını beklemeksizin fabrikanın kurulmasına yönelik inşaat faaliyetlerine devam etmişti.
Gözaltına alınan yurttaşlar da dahil olmak üzere nöbete destek olan toplam 110 kişi hakkında “Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Düzenleme, Yönetme, Bunların Hareketlerine Katılma” suçlamasıyla soruşturma açılmıştı. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25 Nisan 2023 tarihli kararına göre köylülerin eyleminin 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na aykırılık arz etmediğinin anlaşıldığı ve şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmişti.
Muğla merkez ilçesi Menteşe’de ikamet eden yurttaşların Hamdibey Karakolu’nda ifade vermeden önce yaptıkları basın açıklamasını grup adına MUÇEP Menteşe Meclisi Eş Sözcüsü Fidan Eroğlu okudu. Muğla Cumhuriyet Savcılığı’nın verdiği takipsizlik kararını hatırlatan Fidan yaşadıkları şaşkınlığı şöyle anlattı:
“Aradan çok uzun bir süre geçmeden birçok arkadaşımızın savcılığa çağrılıp, Türk Ceza Kanunu (TCK) 109 ‘Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu’, TCK 117 ‘İş ve Çalışma Hürriyetini İhlali Suçu’ ve TCK 265/1 ‘Kamu Görevlilerine Karşı Görevi Yaptırmamak için Direnme Suçu’ işlediğimiz suçlamasıyla ifadeye çağrılmış olmasından şaşkınlık duyuyoruz.”
Projeye verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararına karşı devam eden davada bilirkişi heyetinin tüm uzmanlarının olumsuz görüş verdiğine dikkat çeken Eroğlu, “Bu raporda bütün uzmanlar büyük bir uzlaşıyla iddialarımızın tümünü doğrulamıştır ve Bakanlığın vermiş olduğu ÇED olumlu kararı hakkında olumsuz görüş belirtmişlerdir. Bizler aynı iddiayı bir buçuk senedir yetkililere anlatmaya ve bu yıkım projesini durdurmaya çalışıyoruz. Mahkeme bu bilirkişi raporunu temel alarak gecikmeden yürütmeyi durdurma kararı vermeli ve bakanlığın verdiği ÇED Olumlu raporunu iptal etmelidir” dedi.
Eroğlu, Menteşe Belediyesi’nin de projeye verdiği ruhsatı iptal etmesi ve fabrika inşaatını mühürleme çağrısında bulundu.
“YARGILANMASI GEREKEN GERÇEKLERİ ÇARPITARAK HAZIRLANMIŞ VE HALKTAN GİZLENEREK ONAYLANMIŞ ÇED RAPORUNU HAZIRLAYANLAR VE BUNU ONAYLAYANLARDIR”
Çimento fabrikasına karşı verilen mücadelenin bilim insanları tarafından da doğrulandığına vurgu yapan Eroğlu, “Mücadelemizle ilgili olarak hiçbir arkadaşımız suçlanamaz, yargılanamaz. Yargılanması gereken gerçekleri çarpıtarak hazırlanmış ve halktan gizlenerek onaylanmış ÇED raporunu hazırlayanlar ve bunu onaylayanlardır” dedi.
Çevrenin korunmasının devletin yanı sıra yurttaşların da hakkı ve görevi olduğunu belirten Eroğlu, “Yaşam alanlarımızı korumak ve sağlıklı bir çevrede yaşamak anayasal ve yasal hakkımızdır. Bunun için mücadele ettiğimiz gerekçesiyle yargılanamayız. Bizlere isnat edilen bütün suçlar düşürülmeli, çimentocu şirket yetkilileri yargılanmalıdır” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Muğla’da Deştin ve Bayır mahallelerinden kurulmak istenen “Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları” projesine verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu” kararının iptalinin ardından, farklı bir şirket ile yeniden başvuru yapılması ve yeniden ÇED olumlu kararının verilmesi üzerine karara itiraz edilmiş ve hukuki süreç başlatılmıştı. Açılan davalar süre aşımından reddedilmiş fakat Danıştay tarafından karar bozularak hukuki süreç devam ettirilmişti.
27 Ocak 2022 tarihinde açılan davada, mahkeme heyeti bilirkişi keşfinin yapılmasına karar vermiş, 23 Şubat 2023 tarihinde bilirkişi keşfi yapılmıştı.
Keşfi sonrasında heyetin raporu teslim etmesi için verilen bir aylık süre, bilirkişi heyetinin talebi üzerine 60 gün uzatılmıştı. Böylece keşif tarihinden itibaren raporun sunulması için verilen toplam süre 90 gün olmuştu.
Ek süre kararının ardından Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Bayır Çevre Komitesi bir açıklama yapmış, firma sahiplerinin proje inşaatını devam ettirdiğine vurgu yaparak, ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulmadan verilen ek süre kararını eleştirmişti.
25 Mart 2023 tarihinde proje sahasında inceleme gezisi yapan uzmanlar ise projenin hayata geçirilmesi durumunda çevreye geri döndürülemez zarar verileceğini dile getirmişti.
3 Nisan 2023 tarihinde, çimento fabrikasının tamamlanmasında önemli aşamalarından olan klinker fırınını taşıyan kamyonların inşaat alanına götürülmek istenmesi üzerine, köylüler kamyonların geçişine engel olmuş ve Bayır Caddesi girişinde çadır nöbetine başlamışlardı.