İkizköylü yurttaşlar tarafından Kemerköy Termik Santrali’nin kapatılması için açılan davanın duruşması öncesi basın açıklaması yapıldı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Cumhur Uzun da yurttaşlara destek olmak için meydanda açıklama yaptı.
Muğla’nın Milas ilçesinde, Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş (YK Enerji) tarafından işletilen Kemerköy ve Yeniköy termik santrallerinin, çevre yatırımlarını tamamlaması için son tarih olan 31 Aralık 2019’a kadar tamamlaması fakat yine de çevre izni ve lisansı verilmesine karşı İkizköylüler hukuki süreç başlatmıştı.
Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) tarafından, santrallerin çevre izni ve lisansının iptal edilmesi için Ekim 2023’te Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı açılan davada, Kemerköy Termik Santrali davasının duruşması bugün (3 Haziran) Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma öncesi saat 13.00’te Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda bir araya gelen yurttaşlar, davaya destek veren 102 ekoloji ve toplum örgütünün imza attığı basın açıklamasını okudu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla milletvekilleri Gizem Özcan ve Cumhur Uzun’da açıklamaya destek verdi.
“ARTIK OTURDUĞUMUZ KÖYLERİMİZ TEHDİT ALTINDA”
Basın açıklaması sonrasında söz alan Cumhur Uzun, termik santraller sebebiyle bölgenin tehdit olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Kentimizi kirleten, kentimizdeki yaşam alanlarını hem insanımız açısından hem de doğamız ve canlılarımız açısından olumsuz etkileyen ve bu çalışmasını yıllardır sürdüren, her geçen gün alanını biraz daha genişletmek suretiyle tüm canlıların yaşam alanlarına müdahale eden bir fosil yakıt tüketen santraller zinciriyle artık oturduğumuz köylerimiz tehdit altında.”
“CANLI POPÜLASYONUNUN VE AĞAÇLARIN NASIL YOK EDİLDİĞİ ÇOK ORTADA”
Termik santraller nedeniyle meydana gelen tehdidin ortada olduğunu belirten Uzun, şöyle devam etti:
“Bu tehdidin yarattığı etkinin hiç de olumlu olmadığını ortaya koymak için açılmış davada bugün İdare Mahkemesi’nde ‘çevre etkisi olumlu’dur diyen görüşün aslında gerçekle niçin bağdaşmadığı, çevrede yaşayan bölgede yaşayan herkesin bu durumdan ne kadar çok etkilendiği, yaşam alanlarında çatlaklarla yaşamak, korku içinde günlerini geçirmek zorunda oldukları, oradaki canlı popülasyonunun ve ağaçların nasıl yok edildiği çok ortada.”
“İŞLEMLERİN YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINI ÖNCELİKLE BEKLİYORUZ”
Davanın çokça incelemeye ihtiyaç duymadığını ifade eden Uzun, çevresel etkinin olumsuz olduğunun günlük yaşantıda açıkça hissedildiğini söyledi.
Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin çevresel etkinin olumsuzluğunu esas alan değerlendirmeyi bir an önce yapmasını ve ruhsatlandırma işleminin bir an önce sonlandırılmasını talep eden Uzun, “O güne kadar bu olumsuzluğun süregelmesinin de önüne geçilmesini, insanların canlıların yaşam alanlarına müdahalenin geri dönülemez zararlara ulaşmasının önüne geçilmesini, ara kararıyla bu uygulamanın durdurulması, yani işlemlerin yürütmesinin durdurulmasını, davada öncelikle bekliyoruz” dedi.
Hukuka olan inancın bu tür davalarda verilecek kararlarla güçleneceğini veya zayıflayacağını belirten Uzun, “İnsanımız artık kendi doğasında yaşamak istiyor. Bu sese kulak verilmesini bekliyoruz. Kamuoyundan da bu sesin herkes tarafından işitilmesini ve güçlü olarak dillendirilmesini bekliyoruz” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.